Gelmiş geçmiş tüm iktidarlar döneminde ortaya ciddi ‘yolsuzluk ve rüşvet iddiaları atıldı...
   Gazetelerde ‘araştırma raporları’ ve güvenilir belgeler yayınlandı...
   Peki ne oldu?..
   Ne tür sonuçlar alındı?..
   Bu konuda konuşabilecek, halkı tatmin edebilecek herhangi bir yetkili var mıdır?..
   Elbette yoktur…
   Adı yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karışanlardan herhangi biri yargılanmadı…
   Sorumlu bakanlar veya bürokratlardan hiçbiri istifa etmedi...
   Tam tersi kendi kendilerini ‘en masum kişi’ ilan ettiler...
   Partileri tarafından da sonuna kadar desteklendiler...
   Şimdi hemen herkes, tek sandalye için yapılacak seçimlerde devletin kasasından 25 milyon liranın çıkacağını söylüyor ve bu durumu eleştiriyor…
   Kuşkusuz; 25 milyon az para değildir…
   Ama; hesabı sorulmayan yolsuzluk, rüşvet ve soygun iddialarının miktarı bunun kat kat üstündedir…

Araştırma raporları dikkate alınmadı

   Eroğlu döneminde Başbakanlık Denetleme Kurulu oluşturuldu...
   Kurulun genç ve çalışkan üyeleri, yurt içi ve yurt dışında oldukça geniş kapsamlı araştırmalar yaparak ve belge toplayarak 9 ayrı dosya hazırladı...
   Dosyaların tümü Başsavcılık tarafından ‘dava açılmak üzere’ polise gönderildi...
   Aradan yıllar geçtiği halde mahkemelerde tek bir dava dahi açılmadı!..
   Kıbrıs Türk halkının işsizlikten ve parasızlıktan kırıldığı şu günlerde ortaya atılan iddiaları ilgiyle izlemeye devam ediyoruz...
   Hemen herkes ‘peşkeşten’ söz ederek, bir tarafı suçluyor…
   Ama ortaya herhangi bir detay da çıkmıyor…
   Sonuç alıcı herhangi bir ‘yolsuzluk’ takibi de yapılmıyor…

 Halk çaresizlik içinde...

   Çocuklar, gençler, hastalar ve yaşlılar salgın tehlikesiyle karşı karşıya bırakılırken, devletin zirvesindeki yolsuzluk tartışmalarının bir sonuca ulaştırılamaması moral bozucu ve güven sarsıcı bir durumdur...
   Yasa çiğneyen ve halkın parasını batıranların tümünün yargıya havale edilmesini başaramadıkları için ülkemiz bugün iflasını ilan edecek duruma geldi...
   ‘Çamur at izi kalsın’ siyasetinden daha çok, gerçek olayların peşine düşülmesini, yapanların yanına kalmayacağına ilişkin seçim vaatlerinin yerine getirilmesini talep ediyoruz...
   Kıbrıs Türk halkı sabırlı olabilir...
   Ama bu kadar da değil...
   Hiç kimse yanlış hesap yapmasın...