banner564

Temiz siyaset ne zaman?

   Kıbrıslı Türkler, uzun yıllar ekmeğe muhtaç bir toplum olarak yaşadı...
   O nedenle mücadele yıllarını daima anımsamak zorundayız...  
   Aradan bunca yıl geçtikten sonra, bir daha o karanlık günlere dönmek istemiyoruz...
   Bunun için de ileriye yönelik hedeflerimizin, plan ve projelerimizin olması gerekiyor...
   Temmuz 1974’ten itibaren büyük bir ganimet dönemi başladı...
   Kontrolsüz bir ülkede insanların ganimetle yaşamaya alıştırılması kadar kötü bir şey yoktur...
   Birileri, bu çılgınlığı önlemek zorundaydı...
   Ama olmadı...
   Ganimet olayı, siyasetin bir parçası haline getirildi...
   Oyu verene arsa veya ev dağıtıldı...
   Gün geldi, eldeki olanaklar da tükendi...
   Annan Planı’nın Rumlar tarafından reddedilmesi sonrasında, ikinci büyük ganimet dönemi başladı...
   Demirci ustası, ya da sıvacı adam birkaç ay içerisinde müteahhit oldu…
   Bir kısmı izinsiz ve kayıtsız iş yaptı…
   Ülkemize turist olarak gelen ve güneşli havamıza bayılan İngilizlere, ekmek su gibi konut satmaya başladık...
   Devlet bu olaya sahip çıksa ve emlak sektörünü kontrol altına alsaydı; böylesi bir olay sadece ekonomik açıdan değil, KKTC’nin tanıtılması ve dış desteğin artması açısından da büyük bir fırsattı...
   Ama öyle olmadı...
   Masum insanların kazıklanmasına göz yumuldu...
   Parasını ödeyip, konut satın alanların önemli bir kısmı ya tapuyu elde edemedi, ya da inşaat sorunlarından kurtulamadı…
   Belediyeler, İskan ve Çevre bakanlıkları, gelmiş, geçmiş tüm hükümetler döneminde ‘kaçak inşaatları’ denetleyemedi...
   Ya da denetlediği halde caydırıcı önlem alamadı…
   Garry Robb, Kulaksız, Tutuşka gibi çok sayıda büyük vurgun olayı  yaşandığı halde doğru dürüst soruşturma yapılmadı...
   Güçlü olanlar kazanırken, savunmasız durumdaki insanlar açıkta bırakıldı...
   Adaletsiz bir düzen yani...
   Yaşanan bunca skandal karşısında, ihmali görülenler cezalandırılmadı...
   Dolandırıcılar kazandı, dolandırılanlar ortada kaldı...
   Bunlar alışık olmadığımız şeylerdi…
   Suçlunun ayağa kalktığını gören, duyan oldu mu hiç?..
   Olmadı...
   Herkes yerinde, makamında oturmaya devam etti…
   Böylesi bir düzenle yolumuza devam edebilir miyiz?..
   Çözümsüzlüğün devamı halinde KKTC’yi ileriye taşıyabilir miyiz?..
   Kendi halkını mutlu edemeyen bir devlet için, dış destek talep edebilir miyiz?..
   Elbette ki hayır!..
   Öyleyse; hiç olmazsa bu saatten sonra kendimizi toparlamalı, siyasetimize çeki düzen vermeli, yasaları sil baştan yenilemeliyiz...
   Önceliğimiz temiz siyaset, dürüst yönetim olmalıdır...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sadece KKTC ye yatırım yapan İngilizler mi mağdur edilip gönderildi ! Kulaksız’daki İngilizlerin gelip paralarını verip aldıkları evlerden kapı dışarı edilip geri gönderildiğini Mısır’daki sağır Sultan bile duymuştur! Tüm bunlara maalesef KKTC adaleti sadece seyirci kalmıştır, KKTC de mağdur olan yatırımcılar sadece İngilizler değildir , Londralı Türklerin de bir zamanlar KKTC ye Sterlin yağdırdığı dönemde boğazdaki Grand Bazaar orta doğunun en büyük pazar yeri diye kandırılıp dükkan sahibi olmak için birçok Londralı Kıbrıslı Türk’ün de paraları alınıp kazıklanmışlardır! Grand Bazaar’in iskeleti bugün halen boğazda mevcuttur, Yine o zamanlar KKTC ye yatırım için akın eden Londralı Türklerin de maalesef birçokları kazıklanıp geri gönderilmişlerdir, KKTCyi Siyaseten ve Ekonomi ile Ticaretten anlayan Ülkeye gelen Yatırımcının kıymetini bilen tecrübeli kadrolarla bu Ülkeyi yönetmiş olsak idik Gökten Dolar,Euro ve Sterlin yağan KKTCyi İhya ederdik !!
KKTC yi bugün getirdiğimiz noktada ise ‘
Kendim Ettim Kendim Buldum ‘ mu söylemeye maalesef devam edeceğiz !!

Öz
Öz - 2 yıl Önce

Bir ülkede namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş yoktur. İsmet İnönü

Arif
Arif - 2 yıl Önce

Grevler Hk
Reşat bey grevi yapanlar haksız devlet bu grevlerden izinsiz olsa suç olur bundan dolayı başımızdaki hükümet hiç ilgilenmez sorun çözmez eylem yapan suçlu dersin haksızsın iyi akşamlar

banner608

banner474