banner564

Temizlik için deterjan gerek

   Dünya ülkelerini birer birer gözden geçirelim…

   Bizim gibi ‘okuma yazma oranının yüzde 99 olduğu’ ülkeler önceliğimiz olsun…
   Buralarda, bizim kadar ‘yolsuzluktan ve hesap sormaktan’ bahseden ama bir arpa boyu yol almayan bir ülke var mıdır?.. 
   Mumla arasanız bulamazsınız…
   Daha işin kokusu çıktığı anda istifalar başlar…
   Sonrasında yargıya gidilir…
   Bizler; 1981 yılından beri ‘çok ciddi’ bir şekilde ‘yolsuzluk’ ve ‘suiistimal’ iddialarını konuşuyoruz…
   Ama hiçbir şey yapmıyoruz…
   Dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı General Kemal Yavuz, 1982’de adadan ayrılırken, Polis Genel Müdürlüğü aracılığıyla Başsavcı’ya 10 tane dosya bırakmıştı…
   Bunların içinde büyük sigara ve içki kaçakçılıklarının yanı sıra, Gazimağusa üzerinden ASALA terör örgütüne silah sevkiyatı vardı…
   Sonucunu merak mı ediyorsunuz?..
   Kemal Yavuz Paşa’nın ardından dosyalar, savcılığın tozlu raflarına kaldırıldı, sonrasında ‘aranan şahıslara ulaşılamamıştır’ denilerek mesele kapatıldı…
   Burası yavru vatan Kıbrıs…
   Kapanan ‘mesele’ sayısı 10 değildir…
   Yirmi, otuz da değil…
   Bir avuçluk ülkede dudak uçuklatacak kadar büyük yolsuzluklar yaşandı…
   Bakandan, bakana rüşvet tekliflerinin kamuoyuna yansıtıldığı günlerden geçen bir toplumuz…
   Meyhane masalarında övünmede üstümüze yoktur…
   Sözde ‘en adaletli’ politikacılarımız ve medyamız vardır…
   Hâlbuki tümümüz ‘adalet’ konusunda sınıfta kalmış durumdayız…
   Bundan 9 yıl önce yine ciddi yolsuzluk ve suiistimal iddiaları gündeme gelmişti…
   Bazıları ‘on binlerce’ dolarlık, bazıları milyonlarca dolarlık iddialardı…
   Bunların soruşturması yıllar aldı…
   Ve UBP içindeki ‘Başkanlık hesaplaşmaları’ nedeniyle sonuçlandırılmadı…
   Aradan uzun zaman geçince Başsavcılık ‘mesele yok’ diyerek bu dosyaları kapattı…
   Şimdi herkes ‘vatan kurtaran kahraman’ rolünde…
   Hiç de inandırıcı değildir…
   Bunca kirliliğin üzerini, Aytaç Çaluda’nın dokunulmazlığını kaldırmakla örtemezsiniz…
   Üstelik şimdiki Çalışma Bakanı’nın medyadan başlayarak, sendikal operasyon girişimleri için işçinin parasını peşkeş çekme girişimi, Çaluda iddialarının kat kat üzerindedir…
   Medya çalışanlarının sigorta ve İhtiyat Sandığı yatırımlarını ödeme ve iletişim okuyan üniversite öğrencilerinin medya kuruluşlarında çalışır gibi gösterilmesi halinde ayda kişi başı bin 500 TL civarında para dağıtma operasyonuyla ilgili tüzük benzeri görülmemiş bir fiyaskodur…
   Hukukçu hükümet yetkililerinin bu tüzüğe nasıl onay verdiklerini anlamak mümkün değildir…
   Devletin 3 yıl içinde milyonlarca liralık zarara uğramasına yönelik bu operasyon karşısında sessiz kalanların bu saatten sonra ‘yolsuzluklarla mücadeleden’ söz etmeleri hiç de inandırıcı olmayacak…
   En azından bizler inanmayacağız… 

YORUM EKLE

banner608

banner473