banner564

Toplumsal mutabakata muhtacız

Demokrasinin gereği siyasi partiler, halkın siyasete katılımının araçları oldukları kadar; çoğulcu siyasetin de temel unsuru ve güvencesidirler. Yani, siyasi partiler ve demokrasi iç içe geçmiş kurumlardır ve birbirini tamamlamaktadırlar.
Coğrafyamızın meclisinde beş siyasi parti yer almaktadır. Ancak meclisteki siyasi partilerimizi yakından gözlemleyecek olursak, hemen hemen tümünün kendi iç meseleri ile meşgul olduklarından, toplum sorunlarına yeterince eğilmediklerin görebiliriz.
Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) gündemi genel kurul. Rahmetli İrsen Küçük dönemi ile başlayan genel kurul kavgaları mahkemelere kadar uzanmış, Faiz Sucuoğlu ile yasal ama etik olmayan boyutlara uluşmıştır. Bugün hala gelen kurul hespları yapılmaktadır.
Hükümetn küçük ortaklarından biri olan Demokrat Parti’nin de (DP) gündemi genel kuruldur. Önceden yapılacak olan ancak eylül ayına ertelenen genel kurul belirsizliklere gebe. Genel kurulda başkanlık yarışı için iki aday yarışacak. Biri şimdiki başkan Fikri Ataoğlu, ikincisi Av. Ali Tunçtaşlı. Genel kuruldan Av. Ali Tunçtaşlı’nın çıkması halinde yeni bir hükümet krizi kapıda görünmektedir.
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) elinde bulundurduğu Bayıdırlık ve Ulaşrıtma Bakanlığı ile gündeme, yeni hava yolları, gümrüklerin özelliştirilmesi gibi konuları kamuoyuna duyursa da, ortaya gerçekçi çözümler koyamamaktadır. Zaten önceki hükümet döneminde de elinde bulundurduğu, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nda da farklı söylemler ortaya koysalarda; Piyasayı denetleyecekleri, elektrikteki yolsuzlukları ortaya çıkaracakları yönündeki söylemleri hep havada kalmıştı.
Meclisteki iki parti ise hükümetn içinde bulunuduğu olumsuzluklardan medet ummaktadırlar. Ortaya toplum yararına olacak herhangi bir eylem koyamamaktadırlar. Eylemleri ancak ve ancak söylemlere dayanmaktadı. Ortaya elle tutulur somut bir yapıcı bir eylem koyamamaktadırlar.
Halkın Partisi sinei millet kararından sonra kendi içinde yol ayrımına girmiş gibi görünmektedir. Mecliste üç milletvekiline sahip olan partinin; biri milletvekilliğinden istifa edip sinei millete dönüş yapınca gözler diğer iki milletvekiline çevrilmiştir. Ancak onlar parti başkanı ile aynı görüşte olmadıklarının açıklamışlar ve mecliste kalmışlardır. Bunun üzerine parti yeniden yapılanmaya gideceklerini açıklayarak, merkezi yürütme kurulunun yenilenmesi yönünde adım atmışlardır.
Ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ise mecliste hükümeti eleştirip, yıpranan hükümetten medet ummaktadır. Özellikle Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin Özel Yasası mecliste görüşülürken, meclise getirilen yasa değişikliği için söylemleri ile çokca efor sarf ettiler. Ancak meclise getirilen Özel Yasa tasarısına karşı çıkarlarken, ortaya herhengi bir anti tez sunamadılar. Söyledikleri şey Özle Yasa Tasarısının Anayasaya aykırı olduğu ve bu yasa tasarısını geri çekin yeniden görüşelim söyleminde bulundular. Ancak yanlış olana alternatif, doğru bir çözüm sunmadılar. Üstelik Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin Özel Yasasına bir yandan itiraz ederlerken, diğer bir yandan yerel seçimler için adaylarını belirlemeye başladılar.
Özetle meclsteki siyasi partiler durumu bu haldeyken, toplum yararına medet ummak pek de olası değil gibi geliyor bana. Bilmem sizler ne düşünürsünüz?
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
 

YORUM EKLE

banner608

banner473