banner564

Topraksız kalmak mı?

   Son zamanlarda özellikle milliyetçi kesimde müthiş bir panik var…
   Koro halinde “topraksız kalacağız” diyorlar…
   Ruslar, İsrail vatandaşları ve İranlılar topraklarımızı satın alıyormuş diye bunun engellenmesini istiyorlar…
   İşin ilginç yanı Rumlar da bu durumdan rahatsız…
   Hatta Rum lideri Hristodulidis’in bu konuyu İsrail Başbakanı Netanyahu ile yüz yüze görüşeceği belirtiliyor…
   Ne var ki; iki tarafın tepkisi arasında ciddi bir fark vardır…
   Bizim taraftakiler; KKTC’nin kontrolündeki toprakların tümünün mal sahibi olduklarını düşüyor ve yabancılara satışların sürmesi halinde topraksız kalacağımızı öne sürüyor…
   Rumların derdi ise; kendilerine ait olan toprakları, gerçek mal sahibinin izni olmadan başkalarına satmamız…
   Aradaki fark budur…
   Kuzeyde satılan mülklerin tamamına yakını Rumlara aittir…
   Mevcut durum nedeniyle onlar mallarına erişemiyor…
   Bizler de KKTC’nin yasalarına dayanarak elde ettiğimiz mülkleri yabancılara satıyoruz…

Tehlikeli bir oyun

   Kuşkusuz; gelecekte nelerin olabileceğini hesap etmeden tehlikeli bir oyun oynuyoruz…
  “Onlar da 1963-74 arasında bizim mallarımızı yağmaladılar” diyerek, bu savunmayla kendimizi haklı göstermeye çalışıyoruz…
   Evet; onlar 1963-74 arasında bizleri 100’den fazla köyümüzden uzaklaştırdılar…
   Nüfus mübadelesi sonrasında güneyde kalan mülklerimizi de kullanmaya başladılar…
   Ne var ki; onlar bizlere ait olan mülkleri başkalarına satmıyor, tapu vermiyorlar…
   Az veya normal bir rakamla kiralıyor, elde edilen geliri bir banka hesabına aktarıyorlar…
   Bizdeki durum ise çok farklı…
   Güneydeki mülküne karşılık kuzeyden mülk alanlar vardır…
   Mücahitlik hizmetine karşı arazi alanlar da vardır…
   Tarım işgücü adı altında Türkiye’den getirilen göçmenlere verilen tarlalar vardır…
   Zaman içinde bu tarlalar tapu kayıtlarında arsaya çevrildi ve inşaat izni alındı…
   İşte mülk satışlarındaki patlama bundan sonra gerçekleşti…
   Güneyde 500 bin Euro’ya satılan bir villanın benzeri kuzeyde 200 bin Sterline satıldı…
   Adadaki toprak durumundan habersiz olan yabancılar da kuzeyi ‘ucuzluk cenneti’ gördüğü için mülk alımlarını hızlandırdı…

  Sonrasında ne olacak?

   Savaşlardan sonra ganimet olaylarının yaşanması kaçınılmazdır…
   Altınlar, ev eşyaları, mağazalardaki ürünler yağmalanıp satılabiliyor…
   Ancak şahıslara ait mülklere el konulup, başkalarına satılması son derece riskli bir durumdur…
   Çözüm olsun veya olmasın ileride bizden daha çok Türkiye’nin başını ağrıtacak bir durum söz konusudur…
   Bu tehlikeyi asgariye indirebilmek için Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin bizlere sunmuş olduğu bir fırsat vardır…
   Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla kuzeydeki mülkünü satmak isteyen Rumlara bir fırsat sunuldu…
   İlk iki yıl içinde 7 binden fazla Rum mülk satışı için kuzeydeki komisyona başvurdu…
   Ama komisyon bunların çok az bir kısmını sonuçlandırabildi…
   Bunun nedeni parasızlıktır…
   Rum mülklerinin satışından yüz milyonlarca Sterlin elde edilirken, komisyonu mali yönden rahatlatacak ‘ek vergi’ uygulamasına geçilmemesi intiharı göze almaktır…
   Yazıklar olsun…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 9 ay Önce

Her Güzel Şeyin Bir Sonu Vardır !!!

banner608

banner474