KKTC Ulaştırma Bakanlığı tam 4 yıl önce ‘trafikte toplumsal seferberlik’ çağrısı yapmış, dönemin hükümetinden de bu slogan için destek almıştı…
Peki sonrasında ne oldu?..
Kocaman bir hiç…
Gerekli yasal önlemlerin alınmaması ve polisin güçlendirilmemesi nedeniyle trafik kazalarında artışlar oldu…
Can kayıpları devam etti…
Hükümetlerin; KKTC’de yaşayan herkesin korkulu rüyası haline gelen trafik kazaları konusunda özel toplantı yapması ve seferberlik ilan etmesi olumludur…
Ne var ki; bu çağrıyı duyan veya duyacak olan insan sayısı; hiç haberi olmayacak insan sayısından daha azdır…
KKTC’de yaklaşık 390 bin kişinin yaşadığını düşünürsek, bunun çok büyük bir kısmı yerel gazeteleri okumuyor, yerel TV’leri izlemiyor…
KKTC’de kimin Başbakan, kimlerin bakan olduğunu bilmiyor…
Hatta Cumhurbaşkanı’nın kim olduğunu bilmeyen insan sayısı tahmin edilenden fazladır…
Siyaset yaptığını iddia edenler; adaya gelen öğrencilerin veya işçilerin ‘siyasi, sosyal, kültürel ve sportif’ konularda eğitilmeleri için bugüne kadar herhangi bir adım atmadı…
Kıbrıs’ın neden bölündüğünü, Kıbrıslı Türklerin geçmişte neler yaşadığını; hırsızlık, soygun gibi olaylar karşısında son derece rahatsız olduğunu, böylesi bir harekete yönelenlerin sınır dışı edileceğini anlatan olmadı…
Trafiğin soldan seyrettiğini; o yüzden araç kullananların önde gidenin solundan geçemeyeceğini; sağdan gelene yol verildiğini, sürat nedeniyle çok sayıda ocağın söndüğünü de anlatan olmadı…
Şimdi siz bu insanlara ‘toplumsal seferberlik’ çağrısı yaptığınızda sesinizi duymuyor, kararlardan haberdar olmuyor…
Öyleyse ne yapılmalı?..
Okula kabul edilirken, çalışma izni çıkarırken bu insanlara KKTC’nin trafik kurallarıyla ilgili bir kitapçık verilmeli, bunlara uyulacağına dair taahhütname imzalatılmalıdır…
Küçük ülkelerde yerli ve yabancı insanları ‘suç karşısında’ caydırmanın en etkili yolu polis denetimleridir…
Polisin kadrosu yıllardan beri eksiktir…
Bin kişilik taze kana ihtiyaç vardır…
Bu eksikliğin derhal giderilmesi için hükümetin karar üretmesi şarttır…
Şimdiki hükümet, bir öncekiler gibi “Ama paramız yok, polis okulu yetersiz” gibi mazeretler sunma hakkına sahip değildir…
Ek mesailer için yıl ilk 5 ayında ödenen veya ödenmesi gereken miktar 400 milyon liradır…
Bu ne anlama geliyor?..
Yılda bir milyar dolayında ek mesai ödeyen bir devlet yapımız vardır…
Polisin ihtiyaçlarını gideremeyen bir devlet, diğer yandan vardiya sistemine geçmediği için çok yüklü miktarda ek mesai ödemesi yapıyor…
Kabul edilebilecek bir durum değildir…
Ama bu ülkede oluyor maalesef…
Bir evde 2-3-4 araç olur mu?
Bir başka önlem de trafikte seyreden araç sayısını azaltmaktır…
Bunun için de formül üretmek çok kolaydır…
Aynı evde 2-3-4 araç bulunuyorsa, ikincisine bir miktar vergi artışı getirirsiniz ve adam düşünmek zorunda kalır…
Bu kadar çok vergi vereceğine tek araç ile idare etmeyi eşiyle tartışmaya başlar…
Tamamen gereksiz olan 4 bin dolayında Resmi Hizmet Aracını derhal satar, trafiği az da olsa rahatlatırsınız…
Toplu taşımacılığı geliştirmek için, otobüs işletmecilerine kredi olanağı sağlarsınız…
Ve trafik cezalarını caydırıcı hale getirirsiniz…
Ölümlü trafik kazalarında suçu yüzde yüz tespit edilen adama siz 4 yıl hapislik veriyorsanız, asla caydırıcı olamazsınız…
Birçok Avrupa ülkesinde trafik suçu işleyenlerin, sadece kamuda değil, özel sektörde iş alabilmesinin çok zor olduğunu bilenler, bilmeyenlere anlatmalıdır…
Lafla peynir gemisi yürümez…
İcraat lazım icraat…
Yalanlar Ülkesi KKTC’de ne Ulaştırma Bakanı ne iç işleri Bakanı Dış işleri bakanı ve ne de Maliye veya Başbakanı ile yalanlarla çökerttigimiz KKTC’nin bir arpa boyu gidebilmesi mümkün değildir ! Adim Adım tanınmaya gidiyoruz yalanları ile Kıbrıslı Türkler yıllardır kandırılıyor Türk Devletlerine Afrika’ya veya Pakistan’a KKTC’nin gözlemci veya seyircilikten tanınması imkansız olduğunu bilmeyenimiz mi var ? Seçtiğimiz KKTC’yi Yönetemeyenlerimiz KKTC’nin tanınması için gidilecek adres Rumlar , AB , BM ve Güvenlik Konseyi olduğunu bilmiyorlar mı yani ? Yalanlarla değil gerçeklerle yüzleşmeliyiz Ben yaparım olur dikili taş siyaseti ile KKTC’nin ne yollarını ne Altyapısını ve ne de Üst yapısını yapabilmemiz mümkün değildir ! Yardım tiryakisi KKTC’ye Anavatandan artık eski yardımlar da gelmiyor , Kırk yılda çöplüğe çevirdiğimiz güzelim Ülkemizi daha da berbat etmeye devam ederiz ! 400 milyon Ek olmayan Ek mesailer mi alan da memnun veren de memnun
Bal Tutan Parmak Yalar diye bir Atasözümüz vardır ! KKTC’yi getirdiğimiz noktada Kıbrıslı Türkler bir şekilde Uluslararası Hukukun bir parçası olup AB ve Dünya ile birleşmez ise Kapanıp kaldığımız KKTC’de bu günlerimizi yarınlarda arayacağımız kesindir ?