Küçük ülkemizde çok tuhaf şeyler oluyor...
  Bir defa hiç kimse eleştiriye tahammül etmiyor...
  En ufak bir eleştiri, hatta bir uyarı karşısında hemen saldırıya geçiyor...
  Bu nasıl bir kültürdür?..
  Okuma yazma oranının yüzde 95’lerde olduğunu söyleyerek övünen bir toplumda, kültürle bu kadar ters düşen davranış biçimi nasıl oluyor?..
  Devam edelim...
  Adamın birisi, bir başkasına çamur atmak mı istiyor?..
  Veya onu küçük düşürerek, yalancı çıkararak bundan prim sağlayacağını mı düşünüyor?..
  Hemen başlıyor göreve...
  İki satır yazıyor, sonrasında ‘müthiş fikir babaları’ ortaya çıkıyor ve yorum yapmaya başlıyor...
  Kardeşim; teyit etmediğin bir iddia karşısında nasıl yorum yapabiliyorsun?..
  Yaparım arkadaş...
  Gerçekten de yapıyorlar ve bir anda tamamen yalan üzerine kurulmuş bir dünyanın içine giriyorlar...
  Böylesi bir kültür yapısı içinde bu ülkenin nasıl düzeleceğini veya kimlerin düzeltebileceğini söyleyebilecek bir babayiğit var mıdır?..

Sen niye yapmadın?

  Devam edelim...  
  Kısa bir süre öncesine kadar en sorumlu makamlarda bulunan kişiler, koltuk gittikten sonra yeni gelenden hesap sormaya başlıyor...
  Kendilerinin 3 yıl, 5 yıl içinde yapmadığı işlerin bir yıl içinde yapılmasını talep ediyor...
  Hatta suçlama yapıyor...
  Yazık, günah değil midir?..
  Savcılığın ‘Mesele yok’ diyerek kapatmış olduğu dosyaların, yeniden açılıp, açılmayacağı yönündeki tartışmalara bakıyorsunuz, ortada ciddi bir isteklilik göremiyorsunuz...
  Özellikle geçmiş yönetimlerin, kendi onayları ile kapatılan dosyaları bugün tartışmaya başlamaları çok garip bir durum değil mi?..
  Olmaz arkadaşlar...
  Bu ülkede 1981 yılından beri yolsuzluk dosyalarının sonuçsuz kalmasını tartışıyoruz...
  Dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Kemal Yavuz Paşa adadan ayrılırken Başsavcılığa, Polis Genel Müdürlüğü aracılığıyla 10 tane dosya bırakmıştı...
  Bir süre sonra tümü kapatıldı...
  İlerleyen yıllarda benzeri birçok ‘rüşvet ve suistimal’ iddiası ortaya çıktı...
  Adamlar gözümüzün içine bakarak devlet kurumlarını soydular, soğana çevirdiler...
  Yüz milyon dolarlık malları ihalesiz aldılar...
  Tümünün üzerini örterek gittiler...
  Bunları görmezden, duymazdan gelebilir miyiz?
  Olmuyor işte…
  Bu ülkede hiçbir şey olmadı...
  Ve olmayacak da...
  Yapanın yanına kar kaldığı sürece her şey daha da kötüleşecek...
  Toplum daha da bölünecek...
  Marketten 2 şişe viski çalan adam cezaevine gönderilirken, milyarlar vuranlar vurmaya devam edecek ve siyasilerden önde gidecekler...
  Meselenin özeti budur...