banner564

Tükenen nedir? 

Uluslararası ilişkilerde ciddi gelişmeler yaşanıyor. Amerika’da Cumhuriyetçi ve Demokrat Partili milletvekilleri ABD Kongresine ortaklaşa, “Stratejik Geçit Olarak Doğu Akdeniz” isimli Yasa Tasarısı sundular. Bu tasarının esası; Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa’yı, tarihi Baharat Yolu zemininde, Küreselleşen Dünya’da bu koridor üzerinden ortaklaştırmayı sağlamaktır… 
Bu proje; 9-10 Eylül 2023’te Hindistan’da Yeni Delhi’de gerçekleşen G20 Zirvesinde; Çin’in Kuşak Yol Projesi olarak isimlendirdiği tarihi İpek Yolu Projesi’ne, alternatif adım olarak ilan edildi. Bu Projenin ilanından sonra, İsrail’in Gazze, Lübnan saldırıları gelişti. Bu savaşın sonunda Gazze’de Hamas, Lübnan’da Hizbullah ağır darbe yedi. On binlerce Filistinli, kadın çocuk, erkek; genç, yaşlı soykırıma uğradı. Gazze yer ile yeksan oldu. Suriye’de Esat gitti. Rusya ve İran bu bölgedeki ağırlıklarını yitirdi. Ancak gelişmeler durmadı. Suriye’de önce Suriye Demokratik Güçleri ile Suriye’nin yeni yönetimi ve Geçici Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed el- Şara arasında antlaşma oldu. PKK kendini fes etme kararı aldı. Bunlar önemlidir. 
Çünkü, ABD Kongresi’ne sunulan Yasa Tasarısı; Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye ve İsrail’e kadar uzanacak olan bu koridorun; Hindistan ve Orta Doğu’yu, Doğu Akdeniz üzerinden; tren ve deniz yolları ile Kıbrıs, İsrail, Mısır, ve Yunanistan aracılığı ile Avrupa’ya bağlamayı öngörüyor. 
Dolayısı ile bu Koridor üzerinde, kontrol ve “istikrar” istenir. Nitekim 2023 Zirvesi sonrası; ABD, Kıbrıs’a uyguladığı silah satışı yasağını kaldırdı. “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile Stratejik Ortaklık Antlaşması yaptı.  “Kıbrıs Cumhuriyeti” de havaalanları ve limanları ABD, Fransa ve İsrail askeri faaliyetlerine açtı.
Peki burada kim yok? Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumu. Sanki bu bölgenin içinde yokuz. Çünkü, Kıbrıs sorununda artık ilan edilmeden sürdürülmeye çalışılan Sayın Tatar’ın, “Çözümsüzlük Çözümdür” siyaseti, bizi tüm bu gelişmelerin dışına itti. 
Adanın bütünün eşit ortağı ve “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Eşit Kurucusu olan Kıbrıs Türk Toplumu, izleyici hale döndü. Dolayısı ile Güney Lefkoşa’da gerçekleşen Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Ofisinin düzenlediği Panele katılan CTP Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman’ın bizde izlenen bu politikaya ve AB ile uluslararası kuruluşlara yönelttiği eleştiri, tam da yerine oturmaktadır. 
Çünkü Güneyin Bağnazları, tüm Kıbrıs adına, ama bir Kurucu Ortağın olmadığı koşullarda bu adımları atmaktadırlar. Onlara da bu fırsatı, BM Parametrelerini reddederek; BM zeminine, “tükenmiş zemin” diyen Sayın Tatar’ın politikası vermektedir. Bu politika nedeni ile Adanın Bütününe, Doğu Akdeniz’e dönük, Kıbrıs Türk Toplumunun iradesi ve etkin varlığı tüketilmektedir.
 

YORUM EKLE

banner471

banner473