banner564

Tüketici hakları ve Diyalog’un başarısı

 Kuzey Kıbrıs’ta ‘hak aramak’ ve ‘adil sonuçlar’ alabilmek kolay değildir...

  Bırakın kolay olmamasını, çoğu zaman imkansızdır...
  Sınır kapılarının kapalı olduğu 23 Nisan 2003 yılına kadar, Kıbrıs’ın kuzeyinde bazı zorunlu tüketim maddelerinin fiyatı, güneyden iki kat, hatta üç kat daha fazlaydı...
  Dar ve sabit gelirli vatandaşlar çocuklarına peynir yedirmekte zorlanıyordu...
  Deterjan fiyatları, diş macunları, temizlik malzemeleri, meyve suları ve daha birçok ürünün fiyatları güneyin üzerindeydi...
  Sınır kapılarının açılması sonrasında güçlü bir rekabetin ortaya çıkmasıyla birlikte KKTC’de fiyat düşüşleri oldu...
  Gelinen noktada, Euro’nun yükselmesini de dikkate aldığımız zaman; kuzeyde birçok tüketim maddesinin fiyatı güneyden daha aşağılara çekildi...
  Bunu korumamız gerekirken, kalite konusuna da eğilmek kaçınılmazdır...
  Dünya Tüketiciler Günü’nü kutlarken, kaliteli ürün konusunda yaşanan sıkıntıları da görmezden gelemeyiz...
  Tüketicilerin birçok konuda mağduriyet yaşamasına karşın, yürürlükteki yasaların yetersiz olduğu veya tam olarak uygulanamadığı gerçeğini ciddiyetle değerlendirmeliyiz...
 Kuşkusuz; yaşanan sıkıntıları Tüketiciler Derneği’nin tek başına ortadan kaldırması mümkün değildir...
  Belediyeler, Ekonomi ve Sağlık bakanlıkları da bu konuda ciddi bir çalışma başlatmalıdır...
  Lokantalar, marketler, büfeler, eczaneler, üretim tesisleri daha sık denetlenmeli, cezalar daha caydırıcı olmalıdır...
  Aynı şekilde eşya satıcıları, turizm acenteleri, özellikle de yurt dışına tur düzenleyenler çok ciddi bir şekilde denetlenmeli, tüketicilere mağduriyet yaşatan konularda somut kararlar üretilmeli, caydırıcı cezalar gündeme gelmelidir...

Elektrik ve Su

  Kıbrıs’taki tüketicilerin en önemli sorunundan biri de su ve elektrik fiyatlarıdır...
  Türkiye’nin; dağları ve denizlerini aşarak adaya getirdiği suyun belediyelere teslim fiyatı ton başına 2 lira 30 kuruş iken, bazı belediyelerin bunu 7 liradan satması, tüketiciye karşı büyük bir haksızlık değil midir?..
  İstihdam patlaması yaşamayan ve gelir-gider dengesini koruyabilen belediyelerin tonu 3 ile 4 lira arasında fiyat uygulaması karşısında, diğer belediyelerin halkı cezalandırması kabul edilebilir bir durum değildir...
  Benzeri sıkıntı elektrik fiyatları için de geçerlidir...
  Siyasi partilerin atadığı kişiler tarafından yönetilen bir kurumun yüksek maliyetli üretim politikasının yanı sıra, kirlilik yaratan sistemi sürdürülebilir değildir...
  Devletin tekelinde bulunan bu kurumun, tüketicileri mağdur eden, üretim maliyetlerini yükselten yapısını değiştirebilmek için, Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesinin yanı sıra ‘özelleştirme’ konusu ciddiyetle ele alınmalıdır...
  Bu artık bir mecburiyettir...
  Daha fazla ertelenmesi doğru değildir...

Teşekkür ediyoruz

   Anlamlı bir günde Diyalog Medya Grubu’na 7 ödül birden veren Tüketiciler Derneği Yönetim Kurulu’na teşekkürlerimizi sunuyoruz...
  Bugüne kadar tam tarafsız, tam bağımsız bir gazetecilik anlayışıyla halkımıza ve devletimize hizmet vermeye çalıştığımızı herkes biliyor...
  Aynı doğrultuda çalışmaya ve daima doğruları savunmaya devam edeceğiz... 

YORUM EKLE

banner471

banner474