banner564

Tüketici ve Sağlık

 Ülkemiz artık öyle bir noktaya geldi ki; bazı sorunları sadece konuşarak çözemeyiz...
 Hiç kimsenin konuşmalardan etkilendiği veya dersler çıkardığı yoktur...
 Hatta ‘sorumlu makamlarda oturanlar’ söylenenlerin çoğunu dinlemiyor, ilgilenmiyor, merak etmiyor...
 Çok önemli araştırmalar yaparak ortaya bazı sonuçlar koysanız bile; bunları ciddiye almıyorlar...
 Hemen her kademede “En iyisini biz biliyoruz... Başkalarından ders almaya ihtiyacımız yok” anlayışının hakim olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz...
 Siyasetin bu yanlışı nedeniyle de küçük ülkemizde sorunların sürekli artmakta olduğuna tanık oluyoruz...
 Hemen her kademede ciddi sorunlar vardır...
 Mahkemelerin gündeminde binlerce alacak-verecek davasının bulunmasına karşın, yargıdaki eksiklerin giderilmemesi ciddi bir sorundur...
 Bir süre sonra yargının çalışamaz hale gelmesi, adalet bekleyen insanların bu güzel ülkeden umudunu kesmesine yol açacak...
 Bunu herkes kabul ettiği halde, bunca zaman gerekenlerin yapılmaması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür de...

Üretici de tüketici de sıkıntılı
 
 Sürekli gündemde kalan bir başka sorun ise üreticilerin sıkıntılarıdır... 
 Üretimin yeterince teşvik edilmediği veya üretilenlerin ambargolar yüzünden satılamadığı yönündeki şikayetler hiç gündemden düşmedi...
 Fakat kaliteli üretim için gerekli önlemler konusu hep gözardı edildi...
 Bunların başında ise su sorunu geliyor...
 Kaliteli sebze ve meyve üretimi için kaliteli su kullanılması gerekiyor...
 Fakat; KKTC’de bugüne kadar sebze ve meyvelerin tamamına yakını, kuyu sularıyla yetiştirildi...
 İçilmesi veya kullanılması sakıncalı, kirlenmiş, tuzlanmış sularla üretim yapılamayacağını kabul edip, içilebilir kalitede suyu elde etmenin yolları aranmadı...
 Sonunda Türkiye buraya deniz altından döşenen borularla içilebilir kalitede su getirdi...
 Ama bu suyu ülkenin tamamına dağıtamıyoruz...
 Dağıtım yapılan bölgelerde ise tarımsal amaç için kullanılmıyor...
 Fiyatların yüksek oluşu nedeniyle, kullanılması da mümkün değildir...
 Diğer yandan saatte 8 bin metreküp su denize dökülüyor...
 Bu anlaşılır bir durum değildir...
 Anamur’dan gelen suyu Geçitköy Barajı’ndan denize dökmek yerine, halkın kullanımına sunabilmek için çok acilen proje üretmeliydi...
 Ancak bu da yapılmadı...
 Ne tarım kesimi, ne de turizmciler tonu 5 veya 7 liradan su alamaz...
 Her iki sektörün de ülke ekonomisi açısından hayati önem taşıdığını kabul ederek, fiyatların aşağılara çekilmesi için çareler üretilmelidir...
 Kalitesiz su ile tarımsal üretim yapmanın bir başka sakıncası da sağlık konusunda ciddi sorunların yaşanmasıdır...
 Kanser hastalıklarının patladığı bu ülkede, sağlıklı koşullarda üretim yapılmaması halinde, vatandaşların ezici bir çoğunluğunun güneydeki marketlere ilgisinin devam edeceğini de unutmayalım...
YORUM EKLE

banner471

banner474