KKTC dışındaki ülkeler, artan nüfusa ve buna paralel olarak artan trafik kazalarına karşı etkili önlemler almaya devam ediyor…
  Fazla uzaklara gitmeyelim…
  Güney Kıbrıs’ta ‘ölümlü trafik kazalarında’ yargıç 30 yıla kadar hapislik verebiliyor…
  Bizde en ağır ceza 7 yıl hapisliktir…
  Yargı sürecinde hafifletici nedenler dikkate alınarak, ölümlü bir kaza sonrasında yüzde yüz suçlu olan sürücüye 4 veya 5 yıl hapislik veriliyor…
  Sonrasında her yıl için ‘iyi halden’ 3 ayı bağışlanıyor…
  Böylece herhangi bir caydırıcılık olmuyor…
  Trafik kazalarının ana nedenlerini çok kez yazıp, çizip, söylediğimiz halde; KKTC’yi yönetemeyenler bunları dikkate almıyor…
  Evet yollarımız bozuktur…
  Yollarda koruyucu bariyerler yoktur…
  Trafik ikaz çizgileri ve levhaları görünmez haldedir…
  Aydınlatma yetersizdir…
  Ama bunun yanı sıra sürücü hataları çok fazladır…
  En başta sürat…
  Adam; hurdaya çıkması gereken araçla 150 kilometre sürat yaparak hem kendi hayatını, hem de başkalarının hayatını tehlikeye atabiliyor…
  Adam şişeleri devirdikten sonra aşırı alkollü vaziyette direksiyon başına geçebiliyor…
  Adam veya kadın direksiyon başında iken cep telefonuyla konuşmaya, hatta mesajlaşmaya devam ediyor…
  Öyleyse buna karşı en sert önlemleri almak zorundayız…
  İngiltere’de cep telefonu kullanırken kaza yapan ve ölüme neden olan sürücülere artık ömür boyu hapislik veriliyor…
  Ya bizde?..
  Cep telefonuyla mesajlaşırken 4 kişinin ölümüne yol açan bir sürücüye 4 yıl hapislik veriliyor…
  Yazık, günah değil mi?..
  Peki bu yaşadıklarımızın sorumlusu kimlerdir?..
  Elbette siyasiler… 
  Meclis’te bir haftayı ‘peşkeş’ tartışmasıyla geçiren siyasi partiler, bir günü trafik kazalarına ayırmıyor ve yasal değişiklik konusunda adım atmıyor…
  Hiç kimse, bu kadar çok kazanın olduğu bir ülkede cezaların artırılmasını istemiyor…
  Unutulmasın ki; yollarda can güvenliği yoksa o ülke insanı mutsuz ve huzursuz olur…
  O ülkeye turist gelmez…
  O ülkeye yatırım yapılmaz…
  İyi pazarlar…