Artık bankaya gittiğiniz zaman deste deste para alıyorsunuz. Maaşını alan insan, destelerle yüzlük, iki yüzlükleri alıyor. Ama aldığınız para miktarı arttıkça, alım gücünüz bir önceki aya, haftaya veya güne göre daha da küçülüyor. Bu büyüme ile küçülme hayra alamet değil. 
Ayni şekilde Ercan Havaalanı büyüdü. Ama devlet idaresi ve alan hizmeti küçüldü. Devlet birimleri arasında uyum, koordinasyon un ufak oldu. Üstelik bir başka olay daha var. Ülkeye Ercan’dan gelen yabancı turist sayısında ciddi küçülme var. Çünkü devlet charter uçuşlara verilen devlet desteğini tur operatörlerinden kaldırdı. Halbuki siyasi nedenlerle doğrudan uçuşların olmadığı Kuzey Kıbrıs’a charter uçuşlarla doğrudan çok fazla yabancı turist geliyordu. Düşünün ki Pandemi öncesi Kuzey Kıbrıs’ın turizm geliri 950 milyon dolara çıkmıştı. Halbuki şimdi deneyimli turizmcilerin verdiği rakamlara göre 2023’ün ilk beş ayında, Hotellerin doluluk oranı % 36 oldu. Halbuki adanın diğer yarısında,  Güneyde turizm gelirlerinde ise 2ü22 Mayıs ayına göre, 2ü23 Mayıs ayında %34,2 artış gerçekleşti. Diyalog Gazetesinin, Güneyde yayınlanan Politis Gazetesinin haberine dayanarak toplumun bilgisine getirdiği habere göre, 2022 Mayıs ayında 221 milyon EURO olan turizm geliri, 2023 Mayıs ayı itibarı ile 311 milyon EURO olmuş. Güneyin mütevazi Larnaka ve Baf Havaalanları var. Eski Ercan dahi onlar yanında daha şatafatlı idi. Şimdi en büyük Havaalanı yaptık. Ama turizm alanından elde edilen gelir ve yabancı turist sayısı daha da küçüldü. Neden Charter uçuşlara verilen devlet desteği kesildi? Neden turizm tanıtım desteği KKTC Kurum ve Bütçesi kapsamından çıktı ve Türkiye’deki kurumlara yetki geçti? Buda Türkiye ile KKTC arasında büyüyen ilişki söylemi ile mi alakalı? Peki bu büyüdüğüne göre küçülen ne? 
Bakın, Türkiye’de enflasyonu düşürmek için alınan tedbirlerden biri de Kredi Kartları ile yurt dışı turizm aktivitelerine taksit verilmesi durduruldu. KKTC’ de yurt dışı olduğu için bu karar, Kuzey Kıbrıs içinde geçerli. Bize gelen turistlerin % 70’ inden fazlası, Türkiye’nin orta ve orta üst gelir gurubuna dahil olan insanlardır. Kredi kartlarında taksit uygulamasının kalkması ile bu insanların önemli bir kısmı artık tatil tercihlerinden Kuzey Kıbrıs’ı çıkartacaklar.  Böylece bir lüks değil, en doğal insan değeri olan tatil tercihlerini Türkiye içi olarak yapacaklar. Biz turizmde Türkiye’nin rakibi değiliz. Ayrıca dur otur ifade edilen bir söz var. “ Kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC hedefimizdir.” Peki, bu nasıl bir hedeftir ki TL kullanan ve uygulanan para politikası nedeni ile döviz krizinin yakıcı etkisini tüm hücrelerinde his eden Kuzey Kıbrıs’a dönük bir muafiyet düşünülmez? Böylece üzerinde direkt uçuş yasağı olan, bunu aşmak içinde Charter uçuşlarla yabancı turist getiren ülkeye ve turizm sektörünün en önemli ayağı olan Türkiye’den gelecek turist kafilelerine dönük de kredi kartına yönelik taksit uygulaması Kuzey Kıbrıs içinde kaldırılır? Bu birlikte olduğu zaman, nasıl kendi ayaklarımız üzerinde duracağız? Bu yakın geçmişte ilaçta da yaşanmıştı. Aylarca bunu gidermek için uğraşılmıştı.  Şimdi de aynı mantığa dayalı uygulama, kredi kart taksitleri meselesinde yeniden karşımıza çıkıyor. Yani ilişkiler büyürken, küçülen Kıbrıs Türk Toplumunun ve Kuzeyde yaşayan insanların toplumsal ve kurumsal varlığı mı oluyor? Eski söylemle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, yeni söylemle de Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi dev gibi yapılacak denirken, siyaset ve saygı nasıl küçülmüşse. Bu topraklarda doğduğu yerler farklı olan insanların tutunma çabasının önemi de mi küçüldü? Büyüyen büyürken, eğer manevi değerler küçülüyorsa, yani hukuk devleti ve sosyal adalet ilkeleri;  devlet yönetiminde şeffaflık, açıklık ve gücü halkın iradesinden alma değeri küçülüyorsa; orada görkem yapay olur. Hiç olmazsa bir an evvel turizm için bu kredi kartlarına taksit uygulanmama kararından Kuzey Kıbrıs muaf tutulsun.