Diyalog Gazetesi, Turizm Bakanlığı verilerine dayanarak geçtiğimiz günlerde Kuzey Kıbrıs’a gelen “yabancı turist” sayısı ile ilgili bir haber yayınladı. İlginç ve önemli verileri yan yana getirdi. Turizm Bakanlığı bu verileri;  Ocak- Nisan 2023 arasında, Kuzeye gelen “yabancı turist “ sayısında geçen yılın ayni dönemine göre yüzde 48 üzerinde artış oldu mesajı ile duyurdu. Okuyucunun değerlendirmesi için bu verileri, hem kendi içinde, hemde Güneyin aynı dönemde aldığı yabancı turist sayısı verileri ile değerlendirmek gerekiyor. Diyalog Gazetesi bunları haberin içine yerleştirdi.
Haberdeki verilere göre; Kuzeye, toplam olarak Ocak- Nisan 2023’te 56,723 “ yabancı turist” geldi. Bunların ülke uyruklarına göre dağılımını da KKTC Turizm Bakanlığı verileri şöyle verdi.
A.    13,520  İran                                     G.  2,447   Nijerya 
B.    13,042  Rus                                      Ğ.  2,998    Pakistan
C.    9,370    Alman                                 H.  1,311    Sudan 
D.    6,224    İngiliz                                   I.   1,186    Türkmenistan 
E.    3,426    Kazak                                   İ.       426    İsrail.
F.    2, 772  Ukrayna
Diyalog Gazetesinin haberindeki verilere göre;  Ocak- Nisan 2022 döneminde Güneye gelen yabancı turist sayısı, toplam olarak 534 bin kişi iken bu sayı; Ocak- Nisan 2023 döneminde, 736,629 kişi olarak gerçekleşmiş. Yani bize;  Ocak – Nisan 2023’te gelen toplam 56.723 “ yabancı turist” sayısından 13 kata yakın, fazla. Güneye gelen yabancı turist toplamın içinde İngiliz Turistlerin sayısı, 124,455 kişi.  İsrail uyrukluların da sayısı 34,069 kişi. Kuzeye gelen İsrail ve İngiliz uyruklularla kıyasladığınızda olayın vahim durumu açığa çıkar. Bunu Güney, iç ve dış politikası ve ulaşım ile turistik tesislerdeki uygun fiyatlarla bütünleştirerek yapıyor. Yani, “kaz gelecek yere tavuk vererek “ yapıyor. Biz ise bırakın tavuk vermeyi, yemi, pilici bile sunamıyoruz.  
Ne ulaşıma, nede maliyet desteğine ve tanıtıma. İç ve Dış Politika ise destek değil, köstektir.
Kuzeye turist vizesi ile gelen Pakistan, Nijerya, Sudan, Türkmenistan uyruklu toplam, 7.942 kişinin çok büyük bir kısmının ise, turist adı altında ülkeye çalışmak için geldiği açıktır. Hali ile,  bunu 56.723 kişi sayısından düşerseniz, söz konusu rakam, 48,781 kişi kalır. Üstelik ülkeye çalışma için gelenlerin turist vizesi ile gelmesi gerçeğini, ülkeye gelen “ yabancı turist” sayısı içine koyarak ortaya çıkan rakamı; “ yabancı turist sayısında % 48 artış”  açıkgözlüğü ile duyurmak, hatadır.
Ama iş bununla da bitmez. Çünkü ülkeye turist olarak gelen Rus, İran, Ukrayna, İngiliz uyruklu insanların ne kadarının hotellerde konakladığını da bilmiyoruz. Çünkü bu insanların önemli bir kısmı Kuzeyden ev aldı. Kendi evlerinde mi kalıyorlar? Yoksa daha evvel buradan ev alan kendi yurttaşlarının evlerinde mi kalıyorlar? Bunun verisi yok. Elbette ister kendi evinde kalsın, isterse buradan ev alan yurttaşının evinde kalsın, sonuçta ülkeye turizm geliri olarak bir katkı yapar. Ama bu ilişki kayıt dışıdır. Üstelik turistik tesisler için vergisiz bu olay, olarak haksız rekabete de yol açar.
Evet, rakamlar birer gerçektir. Ama her gerçek gibi;  rakamlarında dili, ruhu ve kimliği vardır. Dolayısı ile “ Yabancı Turist” sayısında %48 artış var mesajı doğru mesaj değildir.  Siyaset salt övünme değildir. Gerçekleri ortaya koymak ve onları daha iyi ile geliştirmek, ilerletmek çabasıdır,
Güneye gelen yabancı turist sayısı ile bunlar kıyaslanamaz bile.  Turizm ciddi kamu desteği almalı, ulaşım ve maliyetlerin desteklenmesi için, toplumsal akıl odaklanması şarttır. Rakamları “ruhlarından ve kimliklerinden” soyutlayarak yaptığınız övünme, topluma ve sektöre zarar verir.