banner564

Turizm ve ‘yandım anam’ demeyelim 

Siyaset alanı kısır çekişmeler ve tartışmalar nedeni ile ülkenin gümbür gümbür gelen ekonomik çöküş noktalarını öne alma ve bunları toplumsal tartışmanın odağına taşıma noktasından uzaklaşıyor.
Bu yazıda üzerinde durulmayan ciddi bir soruna değineceğim. Çünkü ülkenin Ödemeler Dengesi ciddi bir sorunla karşı karşıyadır. Döviz ve ekonomik kriz sarmalı bu sorunu ısıtırken, bir başka gerçek, bunun daha da derinleşmesine yol açıyor. Temel ihtiyaçlar ve enerji ile üretim için ham ve yarı mamul mallar ithal etmek zorundayız. Bu nedenle ihracattın, ithalatımızın ancak %10 karşıladığı gerçeği nedeniyle,  ciddi bir dış ticaret açığı oluşuyor. Bu dış ticaret açığını ise turizm, eğitim, inşaat ve diğer alanlardan ülkemize giren dış gelirlerle kapatıyoruz. Bu Dış Ticaret açığını kapatmamıza en önemli katkıyı ise Turizm Sektörü gerçekleştiriyor. 
Bakın, Turizm Bakanlığı istatistik verilerine göre Net Turizm Geliri 2018’de 912 milyon dolardı. Bu gelirle, dış ticaret açığını kapatma oranımız  %53,2 idi. Turizm geliri,  2019'da 954 milyon dolar oldu. Bu gelirle dış ticaret açığımızı kapatma oranımız %63 oldu.
Ancak bu oranlar, 2020 ve 2021 yılında son derece kötü bir noktaya dönüştü. 2020 yılındaki turizm gelirinin Dış Ticaret açığını kapama oranı, %13,6 ya düştü. 2021 yılında ise bu oran, %14,4 oldu. Elbette ki Pandemi olgusu bunu etkiledi. Ama dünyada meydana gelen açılımlara karşın, 2021 de bu konuyu yeterince öne alamadık. Bu yıl, yani 2022 yılında Ocak – Haziran arasındaki Turizm Bakanlığının istatistiklerine baktığımızda, ülkeye gelen TC ve 3. Ülke yurttaş sayılarında geçen iki yıla göre artış var. Turistik Tesislerdeki geceleme oranlarında da artış var. Ama bunlar 2018-2019 ve önceki yılları yakalama noktasında değildir. 2022 de siyasi kaos buna yoğunlaşmayı engelledi. 
Ülke ekonomisi ve Ödemeler Dengemiz için stratejik bir öneme sahip olan bu sektöre, hükümet edenlerin ve muhalefet ile tüm sivil toplumun çok daha fazla dikkati sarf etmesi gerekir. Ancak döviz ve ekonomik kriz içinde olduğumuz bu koşullarda, maalesef ülke ekonomisine bu denli hayati katkı sağlayan bu alana dönük yeterince destek verilmedi. Çünkü aklımızı siyasi krizler tutsak aldı. Üstelik Turizm Tanıtım alanı da KKTC destek ve akıl alanından çıkartıldı. Türkiye’nin destek programlarına dahil edildi. Bu kaynak sağlamak mazereti ile yapıldı. Ama maalesef bu konunun daha da öksüz kalmasına yol açtı. Dış Ticaret Açığımızı kapatmakta en büyük katkıyı sağlayan bu alana, Pandemi sonrası büyük katkı yapmak gerekirdi. Tanıtım ve ulaşım destekleri ve bölgemizde turizmde artan rekabet nedeniyle,  bu sektöre daha fazla destek gerekirdi. Hatta daha da pahalı olan elektrik enerjisi desteği de şarttı. Ama bırakın desteği, elektrik kesintileri ile maliyetlerine ekstra yük yüklendi.
Bu işin şakası yok. Eğer Ödemeler Dengemize önemli katkı getiren bu alanlara, gerekli önemi vermezsek; bu döviz krizi içinde temel ihtiyaçlarımız olan enerji için yakıtı ve üretim için gerekli olan mamul, yarı mamul ve temel gıda ihtiyaçlarını da ithal edebilmek için ciddi döviz sıkıntısı içine gireceğiz. Hele Dolar ve EURO arasındaki değerin azalması, hatta doların, EURO ya karşı değerinin artması ile TL’nin değer kaybının dış ticaret alana getirdiği ağır yük, daha da artacaktır.
Bu nedenle, siyaset alanındaki kısırlıklar yerine herkes, bu temel sorunlara odaklanmalıdır. Turizm alanı özeni hak ediyor. Ödemeler Dengemizde hayati öneme sahip olan bu alana dikkat, özen, destek; toplumsal sorumluluktur. Bu sorumluluk öne çıkmazsa, “yandık anam”, demeyelim. Çünkü istemeseniz bile, ithalat için döviz zorluğu yaşayacağız.  

YORUM EKLE

banner471

banner474