banner564

Turizme öncelik vermek, şartlarımızın dayattığı bir zorunluluktur!

Gelir elde etmemiz gerekiyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak, işletmeleri ayakta tutmak ve bugünkü durumda en büyük sorun haline gelmiş olan kamu görevlilerinin maaşlarını ödeyebilmek için gelir oluşturmamız lazım.
Gelirin esas kaynağı çalışmaktır. Çalışacaksınız; ürettiğiniz mal ve hizmetleri başkalarının kullanımına sunacak, onlardan elde edeceğiniz geliri kendi ihtiyaçlarınızı karşılamak için kullanacaksınız. Bunun daha başka yolunu keşfeden henüz çıkmadı.
Kuzey Kıbrıs’taki coğrafi ve siyasi koşullar, bu geliri elde etmenin en etkili yolunun turizm faaliyetleri olduğunu gösteriyor.
Bakın; süt ürünleri ihracatı birinci sıraya yerleşti. 2023 yılında ise toplamda ancak 160 milyon dolarlık ihracat yapabildik. Süt ürünleri ihracatını daha fazla artırma potansiyelimizin zayıf olduğunu biliyoruz ama 2023 yılı ithalatımız üç milyar dolara yaklaşmıştı. 2.5-3 milyar dolar kadar dış ticaret açığımız var. Bu açığı; turizm, yükseköğretim ve inşaat sektörlerinden elde ettiğimiz gelirlerle kapatıyoruz.
Gelir getiren çalışmalar, Rum tarafının baskısı altındadır. Buna karşın insanları ülkemizde ağırlamak, yurtdışına mal veya hizmet ihraç etmeye çalışmaktan daha kolay görünüyor. Ekonomiyi büyütmenin veya bugünkü seviyede devam ettirebilmenin yolu turizm faaliyetlerine etkinlik kazandırmaktır. Süt ürünleri ihraç etmek yerine adaya gelecek olanlara hellim yedirmek çok daha kolay ve karlı olacaktır. Bunu, ürettiğimiz ve üretebileceğimiz bütün mal ve hizmetler için söyleyebiliriz.
Kuzey Kıbrıs’ta çalışma yaşamının ve üretimin devamlılığı turizm faaliyetlerinin gelişmesine bağlıdır.
Siyasi koşullar, turizm faaliyetlerini de zorlamaktadır elbette… Avrupa’dan gelen turist sayısı azalmaktadır. Yeni pazarlara yönelmek, her şeyden önemlisi Türkiye pazarından aldığımız payı büyütmek gerekiyor. Bu payın büyüyebilmesi için turizm ürününün çeşitlenmesi, tarih ve kültür turizminin geliştirilmesi gerekiyor.
Tanıtım pahalıdır. Turizmin çeşitlendirilmesi için de kaynak gereklidir. Şimdilerde başlatılan Ada-Kıbrıs tanıtım programının devam ettirilmesi önemlidir.
Geçtiğimiz günlerde şans oyunları işletmeleri ile ilgili yapılan tartışmalarda bu işletmelerden elde edilen gelirlerin büyük kısmının kamu giderlerinin karşılanmasında kullanıldığını öğrendik. Üzerinde fazla durulmadı ama ardından gelen bayram günlerinde çarşının boş kalmasından yakınan paylaşımlar gördük. Kendi işini görebilen casinolu oteller dolarken küçük otellerin sıkıntı çekmekte olduğunu, bayram günlerinde kamusal alanlarımızı dolduran konuklarımız olmadığını uzun zamandır gözlemliyoruz zaten. 
Şans oyunları işletmelerinden elde edilen gelirler, tümüyle, turizm ürünün çeşitlenmesine, büyüklü küçüklü otellerin müşteri kazanmasına yardımcı olacak faaliyetlere ayırılmalıdır. Yetmez aslında! Olabildiğince başka gelirler de sağlanmalı ve turizm sektörü mutlaka güçlendirilmelidir. 
Bunca tartışma içinde bu konuya yeterince önem verilmemesi gerçekten tam bir “aymazlık” örneği olmuştur!


Casino işletmelerinden elde edilen bütün gelir, turizm ürününün geliştirilmesine ayrılsa çarşı esnafı “daha güzel bayram günleri” geçirebilecekti…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Okan Dağlı
Okan Dağlı - 4 gün Önce

Casino turizmine hizmet eden bir anlayışla turizm yönetilmektedir. Küçük tatil evlerinin yaygınlaşması şehir içlerinde turizm aktivitesini artıran bir faktör olarak son yıllarda gelişmeye başlamış. Tam da bundan huylanan büyük casino hotelleri bu işin önünü Tatil Evleri Yasası ile kesmeye çalışıyor. Sözde tatil evlerini kayıt altına alma düşüncesiyle yola çıkmış gibiler, ama hedef bu evleri ki çoğu hotellerin yatırım yapamayacağı tarihi suriçindeki bölgelerdedir ve esnafla içiçedirler, onları vergi yüküyle boğmak ve kapattırmak amacı gütmektedirler. Vergiler de turizm fonuna toplanıp büyük otellere kredi/hibe olarak geri dönmesi planlanmaktadır. Yasada küçük tatil evlerinin desteklenmesine yönelik tek bir madde yoktur.

banner608

banner474