banner564

Türk Ocağı kazanmayı bildi

Cihangir’in, Mağusa Türk Gücü’ne yenilmesinden sonra ilk devreyi 2. sırada bitirme şansı elde eden Türk Ocağı, Göçmenköy’ü konuk etti. Maça daha iyi başlayan taraf Türk Ocağı’ydı ancak istediği pozisyonları bulamadı. Orta sahada oyunu yönlendirmesi beklenen Quincy ve İnsa, efektif pas alış verişi yapamadılar ve oyunun yönünü çabuk değiştiremediler. Bu sebeplerden dolayı Göçmenköy savunması kolay yerleşti. İşin savunma kısmında başarılı bir performans gösteren Göçmenköy’de hücum için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Fizik gücü iyi rakibinin baskısını paslarla aşamadı. Daha çok uzun top oynayarak topu kendi yarı alanından çıkarmaya çalıştı. Okoli ile özellikle Joseph arasında mesafe çok fazlaydı. İkinci yarıda da çok farklı bir oyun sahada yoktu. Önde basan karşılayan Türk Ocağı, bir türlü pas kalitesini yukarıya çekemediğinden dolayı atakları olgunlaştıramadı. Yine de özellikle 2. yarı baskısını rakibi üzerinde hissettirdi. Göçmenköy ise güçlü rakibi karşısında Rifat ve Reşit’in yokluğunda savunmada hemen hemen hatasız oynadı. Orta alanda topu 3. bölgeye aktaracak Ahmet Coşkun ve Fikret’in daha çok defansın içinde kalması, hücum oyuncuları ile pas bağlantısı kurmakta sıkıntı yarattı. Bu noktada Göçmenköy’ün alternatif bir hücum planı olmasını beklerdim. Sadece savunarak maçı bitirmek hemen hemen olanaksızdı. Benim izlediğim Göçmenköy karşılaşmalarında hep takıma enerji getiren Kadir’in neden yedek kulübesinde beklediğini merak ediyorum. Göçmenköy golü yedekten sonra tepki verse de süre yeterli olmadı. Özetle sezon başından beri her takımla kafa kafaya mücadele eden ve yediği 12 golle ligin en az kalesinde gol gören ekibi Türk Ocağı, aynı karakteri mücadeleyi sahaya yansıttı. Tam olarak istenilen futbolu sahaya koyamasa da 3 puan bu noktada çok önemliydi. 

YORUM EKLE

banner471

banner473