banner564

Türkiye seçimi, AHİM, Maraş ve biz

Türkiye artık seçim döneminin içinde. Bu çerçevede Muhalefet Bloku, Millet İttifakı olarak kendini tanımladı. Bu yeni ve önemli bir örnektir. Çünkü farklı 6 partinin demokratik ortak bir programla bir araya gelmesi çok önemli bir olaydır. Bu Program, muhalefet blokunun yalnızca Erdoğan karşıtlığı üzerinden değil, ama ayni zamanda Türkiye’ye nasıl bir yapı öngördüklerini açıkladıkları için de önemlidir. Bu programı okudum. Oldukça önemli demokratik hedefler, düzenlemeler ve demokratik kurumlaşmaya dönük ciddi öngörüler var. Evet, bir kısım eksiklikler var.  Ancak sosyal devlet, demokratik hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde çok ciddi ve önemli hedefler var. Bir kere şuna inanırım. Demokratik hukuk devleti ve sosyal adaleti taşıyan düzenlemeler yol alırsa, temellenirse, her toplum ve halk sorunlarını aşar ve yeni bir ortama doğru ilerler.
Millet İttifakının bu programı bana, 2002 Seçimlerinde AK Partinin Seçim Bildirgesini hatırlattı. Çünkü o dönem açıklanan o Program, oldukça önemli demokratik hedefler ve yaşamın her alanında köklü demokratik açılımlar ve sosyal adalete dair hedefler, ekonomide de ciddi büyüme öngörüyordu. AB, Kıbrıs, Kürt Sorunları ve bölge ülkeleri ile ilgili önemli açılımları içermekteydi. Yani, “ çözümü, çözümsüzlüklerin devamında gören”; statükocu, hakim anlayışa itirazı ve bunu değiştirme mesajı taşıyordu. Bu mesaj,  o seçimlerde ve sonrasında Türkiye halkından karşılığını buldu. Ama ilerleyen yıllarda maalesef;  çözümün, çözümsüzlükte olmadığını ifade edenler, bu kez çözülemeyen sorunların ve gerilimin  yoğunlaştığı  yumağının büyümesini engelleyemedi. .
Şimdi Millet İttifakı, demokratik, ciddi bir sinerji içeren program açıkladı. Peki bu programa, 2ü02’de demokratik ciddi bir programla çıkan AK Partinin cevabı nedir? Daha ileri demokratik program mı? Gördüğüm kadarı ile cevap; mevcut olanı, yanı kendi statükosunu savunmak ve bunu da ekonominin çok yönlü sorunlar içinde olduğu bir zamanda, seçime indeksli popülist  kısa erimli,  ekonomik  rahatlatma paketlerini  seçmene sunmaktır.. Bence bunun acı sonucunu seçim, nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, seçim sonrası tüm Türkiye halkı ağır etkilerle ödeyecek. 
Şimdi Millet İttifakının açıkladığı programda bulunan bir ifadeye değinmek isterim. Millet İttifakı Programında diyor ki ‘ AHİM’in aldığı kararları uygulamamaktan ve hukuka uygun olmayan kararları alıp da Türkiye’yi AHİM indinde para cezası ve tazminat ödemek zorunda bırakan hakimler, bu parayı kendileri ödeyecek’. Vay, bu çok güzel bir olay. Peki soralım. Türkiye’nin AHİM indinde tazminat ödemeye mahkum olmasına yol açan, Kuzey Kıbrıs’ın uygulamalarının diyetini kim ödeyecek? Örneğin, bir iki ay içinde Maraş ile ilgili açıklanacak olan AHİM kararında, Türkiye tazminat ve ceza ödemeye mahkum olursa, bunu kim ödeyecek? Bence iç siyasetin dar milliyetçi demagojileri uğruna, “cevizcinin çuvalından oynamayı marifet sayan”, Maraş’la ilgili KKTC  Yüksek  Yargı Kararına karşın; Maraşlı Rum mülk sahiplerinin, Taşınmaz Mal Komisyonuna baş vurmasının önünü kesen ve Yargı  kararına karşın; Evkafı, TMK’ nın tarafı yapan Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Sayın Benter ödemelidir. Millet İttifakı kazanır veya kazanmaz. Ama bu bildirge ile cin şişeden çıktı. Kimsenin, kendi ideolojik ve siyasi saplantıları için bir toplumu, bir ulusu, ağır bedeller ödemek zorunda bırakması ve bunun da diyetini, kamunun karşılaması kabul edilemez. Bu ifade ile artık belli olmuştur ki cin şişeden çıktı. Açıklanacak Maraş’la ilgili AHİM Kararı, tazminat ve ceza öngörürse, bunu Sayın Tatar, Sayın Benter ve onlara  akıl verenler şahsen ödesin! Bakın, bir seçim programı yeni ne açılımlar getirdi. 
Seçimleri kim kazanırsa kazansın, ama bu seçim dönemini Türkiye; çatışmasız atlatsın. En büyük temennim bu. Ayrıca, artık bu ülkede yaşayan TC Uyruklu insanlarda, Türkiye seçimleri için oy kullanır.  Türkiye yetkilileri ve KKTC otoriteleri, KKTC’nin Türkiye’nin seçim atmosferinin alanı olmaması için bu ortamı düzenlesin. Yazık olur bu topraklarda, Türkiye’deki seçim gerilimini yaşatmak. Bu konu ele alınmalıdır. Tek temennim, Türkiye’nin bu seçim dönemini sağlıklı yaşamasıdır. Kıbrıs’ın ve bölgenin halklarının; demokratik, bütün Türkiye’ye ihtiyacı var.  

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Sayın ferdi bey boşa umitlenmeyin sizin gibiler seçimde Osmanlı samarini sillesini yiyecektir

Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Senin ahim inin verdiği kararların objektif adil olduğunu mu zannediyorsun ha ha ha ve de ha ha ha

Hüseyin Becer
Hüseyin Becer - 1 yıl Önce

Türkiye’nin seçim ile ilgili bir oluşumu var. Vatandaş görecek, duyacak ve bir tarafa oy verecek. Her seçim böyledir.

Hüseyin Becer
Hüseyin Becer - 1 yıl Önce

AHİM ne karar verirse versin. Maraş’ta bulunan malların büyük çoğunluğu vakıf malıdır. Yani rümların ellerinde tuttukları tasarruf kaçanıdır. Üzerine de bir yatırım yapmışlar. Onun değerlendirmesini vakıflar ile tasarruf eden kişiler görüşerek anlaşacak veya yerel mahkemeler belirleyecek.

Hüseyin Becer
Hüseyin Becer - 1 yıl Önce

TC den girdiniz. KKTC de bulundunuz. İleride olabilecek faraziyelerine bahsediyorsunuz. Öcü korkusu vermeye çalışıyorsunuz. AHİM çok karar üzetiyor. O ancak kendisini bağlar.

Hüseyin Becer
Hüseyin Becer - 1 yıl Önce

Sn.Soyer. Bunları ben yazsam tamam olurdu da siz yazıyorsunuz. Geçmişin Başbakanı. Rumların suç saydığı dönemde kaç tane Rum malına koçan verildi. Siz mi ödeyeceksiniz tazminatlarını.

Hüseyin Becer.
Hüseyin Becer. - 1 yıl Önce

Bu ülkede düşünce özgürlüğü vardır. Sn. Soyer de açıkça düşüncelerini yazmıştır. Benim de yorum yapma özgürlüğüm vardır. Saygılarımla.

Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Kıbrıs'ın HDP Şi CTP li arkadaş İngiltere göçmenleri defetmek için ahım den çıkmaya hazırlanıyor sen neyin geyigindesin


banner608

banner474