Türkiye Cumhuriyeti 100’üncü kuruluş yılını kutlamaya hazırlanıyor…
Atatürk’ün kurduğu devletin 100 yıllık tarihinden çıkarılacak dersler vardır elbette…
Tarihçiler, hukukçular, siyasiler, yazarlar ve toplumun diğer ileri gelenleri mutlaka 100 yılın değerlendirmesini yapacak…
Bizler; Kıbrıs’tan baktığımız zaman doğal olarak Türkiye’nin durumunu farklı kriterlere göre değerlendiriyoruz…
Ada üzerindeki garantörlüğü, Kuzey Kıbrıs’la siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkileri…
Ve hepsinden önemlisi ihtiyaçlarımızın temini konusunda Türkiye’nin önemi tartışılamaz…
Sadece bir örnekle bunu teyit etmek mümkündür…
Lefkoşa Türk Belediyesi’nin 7 ayrı ihale ilanı yayınlandı dünkü Diyalog gazetesinde…
Ortaköy’de ‘Altyapı Geliştirme Projesi’ adı altında bölgenin özellikle temiz ve atık sularıyla ilgili önemli yatırımlar yapılacak…
Bunların toplam maliyeti, KDV hariç 81 milyon lira dolayında…
Kıbrıs şartlarında oldukça önemli bir destek…
Diyalog muhabirlerinin ulaşabildiği diğer belediyeler de çeşitli projeler için Türkiye’den sağlanan mali yardımlara dikkat çekerek, 2024 projeleri için beklentilerini ortaya koydular…
Maaşlara da katkısı var
Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs’a yönelik yardımları arasında savunma giderleri, cari bütçeye destek ve altyapı projeleri önemli yer tutuyor…
Elektrik Kurumu’nun borçlarını da Türkiye ödüyor…
Maaşlar için para bulunamadığında destek veriyor…
Özetle hiçbir konuda Kıbrıslı Türkleri yalnız bırakmıyor…
Hasta hayvanların aşılarına kadar Türkiye’den yardım istemek tartışılabilir…
Ama istendiği zaman bu yardımlar alınıyor mu?..
Önemli olan budur…
Kıbrıs ne istiyorsa, Türkiye veriyor…
Biz ne yapıyoruz?..
İşte bu noktada “biz ne yapıyoruz?” sorusuna yanıt aramak çok önemlidir…
KKTC hükümetleri her konuda Türkiye’den yardım istemek yerine kaynak yaratmanın yollarını bulmalıdır…
Çünkü; Türkiye’nin doğrudan mali yardımlarına ilaveten her yıl ortalama 70 bin üniversite öğrencisi geliyor bu ülkeye…
Yılda bir milyona yakın turist de geliyor…
Bunların ekonomiye katkısı küçümsenemez…
Okullara ve otellere akıtılan paraların önemli bir kısmı istihdama, belediye ve elektrik giderlerinin yanı sıra vergilere aktarılıyor…
Geri kalan kısmı ise ticaret sektörünü ayakta tutuyor…
Hem yerli üreticiler, hem de ithalatçıların büyük bir kısmı, Türk turistlerin ve öğrencilerin piyasaya akıttığı paralar yüzünden ayakta duruyor, gelişiyor ve kazancını artırıyor…
Bunu da dikkate alarak, devletin vergi tahsilatını önemsemesi ve gerekli adımları atması durumunda, kendi ayakları üzerinde durabilen bir KKTC yaratmak mümkündür…
Ek Olmayan Ek Mesailer , Örtüsü olmayan Örtülü Ödenekler , Mağusa Limanından Giren Gümrüksüz Mallar , Yıllardır Çilesi Bitmeyen Antik Liman , Usulsüz İhaleler Alımlar ve Satımlar, Her Taşın altından Çıkan Yolsuzluk Hırsızlık ve Uyuşturucu ? VE Anavatan Türkiyenin KKTCye Her Yıl Gönderdiği Milyarlar ??
“ BAL TUTAN PARMAK YALAR “ diye bir Atasözümüz vardır !!!