banner564

Türkiye’de hükümet ve Kıbrıs

  Türkiye kritik bir süreçten geçiyor...
  Özellikle Suriye sınırında yaşanan trajik olayların tırmanması, sadece güvenlik açısından değil, ekonomi açısından da endişe vericidir...
  Dövizdeki yükseliş, piyasadaki durgunluk ve turizmde meydana gelen rezervasyon iptalleri, Türkiye’nin terör konusunda daha etkin bir pozisyon almasını zorluyor...
  Bir başka önemli zorunluluk ise; hükümetin bir an önce kurulmasıdır...
  Bazı partiler erken seçim hesabı yapsa da, AKP ile CHP koalisyonunun gecikmeden kurulması, Türkiye’nin acil ihtiyacıdır...
  Ağır ekonomik krizden geçen Yunanistan’da biri sol, diğeri aşırı sağ iki partinin 8 saat içinde hükümet ortaklığı konusunda anlaşabildiklerini dikkate aldığımız zaman; Türkiye’nin de benzeri bir siyasi kültürü yakalaması gerekiyor...
  Kuşkusuz; Türkiye’nin bir yandan terör, diğer yandan hükümet krizine odaklanması, Kıbrıs açısından da arzu edilen bir durum değildir...
  Müzakerelerin hızlandırıldığı ve çözümün yakınlaştığı yönündeki iddiaları dikkate aldığımız zaman, güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz anlaşılmalıdır...


Derdimiz nedir?
  Kıbrıs müzakerelerinde ne tür gelişmelerin sağlandığını tam olarak bilmiyoruz...
  KKTC tarafında inanılmaz bir karartma var...
  Rum tarafından yapılan açıklamaları değerlendirenler ise; Kıbrıslı Türklerin, mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ‘yama’ yapılacağını iddia ediyor...
  Böylesi bir gelişme, Kıbrıslı Türklerin arzusu değildir...
  Yeni bir ortaklığın kurulması ve yeni bir devletin doğması gerekiyor...
  Rum tarafı Birleşmiş Milletler ve AB’ye yeniden başvuru yapmayı gerektirmeyecek bir çözüm olacağını söylüyor...
  Buna bir itirazımız olmaz...
  Ancak; Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı ile iki bölgeli, iki toplumlu federasyon aynı şey değildir...
  Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası, vatandaşların ‘kuzey veya güneyde’ yaşamalarını öngörmüyor...
  Hâlbuki iki bölgeli federasyonda Türklerin kuzeyde, Rumların ise güneyde yaşamaları öngörülüyor...
  Kalıcı bir barış için bölgelerin ayrılması kaçınılmazdır...
  Aksi halde karma bir yaşam içinde, azınlıkta olan Kıbrıslı Türklerin bu adada uzun süre barınabilmesi mümkün değildir...
  Rumların ‘büyük idealleri’ bugün için bastırılmış olsa bile; tamamen ortadan kalkmış değildir...
  Kalkacağını düşünenlerin yanılgı içinde oldukları bilinmelidir...
  
İleriye bakmalı
  Kıbrıs sorununun çözümsüz kalmasını savunan yoktur...
  Ancak; bulunacak olan çözüm, kendi insanımızı yeniden tehlikeye atacak bir yapı üzerine inşa edilmemelidir...
  Kıbrıslı Türkler için en güvenli yol, kendi bölgelerinde yaşamalarıdır...
  Ayrıca, bu yeni oluşumun Türkiye tarafından garantisi de şarttır...
  Türkiye; 1960 anlaşmalarından kaynaklanan bu güçlü hakkını iade etmemelidir...
  Önümüzdeki haftalarda bu konuda çetin mücadelelerin başlayacağını biliyoruz...
  İşte o ndenle de Türkiye’de güçlü bir hükümet oluşumu gecikmeden sağlanmalıdır...
  Aksi halde, bir yandan terör, diğer yandan iktidar krizi, masadaki pozisyonumuzu da zayıflatabilir...
  En ağır tavizlerin ‘en zor dönemlerde’ verildiğini unutmamalıyız...
  Tarihin öğrettiği de budur... 
YORUM EKLE

banner608

banner474