Ulusal Birlik Partisi’nde yeni bir dönem bu sabah itibari ile resmen başlıyor.  Muhtemelen sabah erken saatlerde Dereboyu’ndaki UBP Genel Merkezin merdivenlerinden Ersin Tatar, genel başkanın makam odasına geçip, ilk mesaisine başlamış olacak.
Dün aynı mekânda gerçekleşen devir-teslim töreni oldukça samimiydi. Basın önünde verilen mesajlar kadar basının odadan ayrılmasından sonra konuşulanlarda bu samimiyetin bir devamı niteliğindeydi.
Oda’da kalan birisi olarak iki liderin kendi aralarındaki şakalaşmaları ve ileriye dönük işbirliği mesajları son derece önemliydi. Eski Genel Başkan Hüseyin Özgürgün oldukça yapıcı bir üslupla karşıladı yeni genel başkan Ersin Tatar’ı. Tatar’a “yarın sabahtan itibaren bu makam senin. Ben telefonun ucundayım. Ne zaman bir şeye ihtiyaç duyarsan beni arayabilirsin. Zaten bende 21 milletvekilinden bir tanesiyim. Bu bağlamda görüş ve birikimlerimi aktaracağım” dedi.
Tatar’da Özgürgün’e kurultaya katılımı işaret ederek “12 bin üye var ama 7 bin ile kurultayı yaptık. Ne yapmak gerekiyor” diye sordu. İki isim tüzük değişikliği konusunda ilk resmi görüşmelerini böylece yapmış oldular ve her iki isimde ileriki günlerde bir tüzük değişikliğinin parti için gerekli olduğu konusunda hem fikir oldular.
Anlaşılan, bazıların beklentilerinin aksine UBP’de yeni dönem birlik, dayanışma ve saygı çerçevesinde geçecek. Dünkü devir-teslim töreninde iki liderin çizdiği resim en azından bize bu yorumu sağlıyor. 

 “Tesadüfün Böylesi”
Aramızdan ayrılan Sonay Adem için dün methiyeler düzdüler. Oysa daha bir iki yıl önce aynı kişiler Sonay Adem milletvekilliğini kaybettiği için helva dağıtmışlardı. Dün arşivleri tararken 10 Eylül 2013’te yazdığım şu yazı ile karşılaştım; 
“Hani hayatınızda öyle anlar vardır ki yapmazsanız-söylemezseniz çatlarsınız diye. Dün böyle bir anı mecliste önüme “helva” konunca yapmak istedim. Malum günlerce bu köşede CTP içinde seçim sonrasında yaşanan tartışmaları-atışmaları konu etmiş, bu konuda söylenenleri köşemizde sizlerle paylaşmıştık.
Geriye dönüp baktığınızda akılda kalan siyasette “bıyık” ve “helva” tartışması olmuştu. Dün mecliste aynı anda hem “bıyıklılar” vardı hem de helva… Nasıl mı işte cevabı…
Maliye Bakanlığı bakanlık müdürü Olgun Amcaoğlu ve müsteşarımız Ahmet Havutcu ile mecliste yemek yemek için antlaştık. Biz meclis lokantasında Ahmet Ağabeyimizi beklerken Meclis eski özel kalem müdürü sevgili dostum Gökhan Güler ve meclis protokol müdürü Resa Paşaoğulları’da bize yemek sırasında eşlik etti.
Biz yemek yerken arka masamıza Ferdi Sabit Soyer, Sonay Adem ve Salih Usar geldi. Kısa bir selamlaşmadan sonra masamızda yemeğimizi yiyorduk ki içeri “bıyıksızlar takımı” girdi. Erkut Şahali, Birikim Özgür, Tufan Erhürman, Ahmet Gülle, Armağan Candan ve Fazilet Özdenefe. Onlarda tam önümüzdeki masaya oturdu.
Kendimi iki ataş arasında kalmış BM subayı gibi hissetim. Ortam oldukça soğuk ve gergindi. İki masa arasında sadece selam veren Erkut Şahali olmuştu. Neyse lafı fazla uzatmayalım, bu gergin ortamdan ne çıkarabiliriz diye düşünürken meclis lokantasını işleten sevgili Tosyalıses ağabeyimiz önüme helva tabağını bırakmaz mı?
Helva tabağı geldi masaya, ben hariç herkes buz gibi oldu. Gayet kibarca “lütfen bu helva tabağını arka masaya yani bıyıklıların olduğu masaya bırakın ve en öndeki masadan gönderdiler” deyin dedim. Tabii sevgili Tosyalıses bunu yapmadı ama yapsa her halde meclisin içinde büyük bir çıngar çıkabilirdi.
Az sonra Ferdi Bey ve arkadaşları lokantadan ayrıldılar. Dün Erkut Şahali’nin doğum günüydü. Helva’nın üstüne bir mum dikip doğum günü kutlaması için Erkut Şahali’ye helvamı vermek istesem de kibarca teşekkür edip yemeklerine devam ettiler. Sevgili Erkut’ta bir kez daha hayırlı yaşlar dilerken “helva ve bıyık ile ilgili artık yazmayacağım” dememe karşın şartlar beni helva ve bıyık konusunda yazı yazmaya mecbur ediyor…”
 
MESAJLAR 

İsmail KOFALI: Ersin Tatar için ülke genelinde yaptığınız çalışma belli ki işe yaramış. Tatar’ın kurultayı almasında emeğiniz çok büyük. 

Tolga ATAKAN: Türkiye’nin ünlü yazarlarından Ayşe Arman, KKTC yollarını anlatan bir yazı yazdı dün köşesinde, okudunuz mu? Bu kadar lüks arabalar nasıl bu yollarda gidiyor diye merak ediyormuş Ayşe Arman.  

Fikri ATAOĞLU: Bakalım alış- veriş poşetlerinin paralı olmasına vatandaş nasıl bir tepki koyacak? İlk izlenimler pekte parlak değil, anlaşılan zamana ihtiyaç var. 

Erkut ŞAHALİ:  Patates dün 12 lirayı gördü marketlerde. Nerede yahu ucuz patates. Bu gidişle patates tarihi rekorları kıracak. Bir ara çıkıp çarşı pazarı dolaşın ülkenin tarım bakanı olarak. 

Dr. Özdemir BEROVA: Hadi gözünüz aydın UBP’de genel başkanlık yarışı olmayacak. Ama unutmayın, yine uzun ve zor bir gece sizi bekliyor olacak. Zira PM üyelerinin oy pusulaları sayılacak. 

Mehmet HARMANCI: UBP kurultayına ilişkin yaptığınız değerlendirmeden sonra gözler şimdi TDP’de. Bakalım TDP kurultayında neler olacak? Kaç başkan adayı çıkacak, politik vizyon ne olacak? 

Durali GÜÇLÜSOY: Kurultay alanında medya mensuplarına bu yıl bir şişe zeytinyağı sözü vermişsiniz. Bu sözünüz kameralar tarafından da kayda alınmış, hatırlatalım istedik. 

Niyazi SANAL: Tatar’ın genel başkan olmasından sonra şimdi gözler genel sekreterlik seçimine geldi. Siz bu konuda aylar öncesinden bir tahmin yapmıştınız. İlki tuttu, bakalım ikincisi de tutacak mı? 

Gökhan ASLAN:  Restoranlar zincirine 3. markanızı çok yakında ekleyecek olmanın heyecanını yaşıyormuşsunuz. Allah bereketli işler nasip etsin. Bu dönemde yatırım yapmak son derece önemli. 

Kudret ÖZERSAY: UBP ile olası bir koalisyon kurmak için 2 ön şart koymuşsunuz. Bu şartları UBP kabul ederse koalisyon masasına otururum dediğiniz konuşuluyor kulislerde. 

Tahsin ERTUĞRULOĞLU: Hadi gözünüz aydın, kurultayda desteklediğiniz Tatar genel başkan oldu. Birde Fener’e iyi bir hoca bulabilirseniz her halde bozulan moraliniz yerine gelecektir. 

Mehmet DURSUN: UBP kurultayında başkanlık pusulalarının bir tanesinde Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi çıkmış. Acaba kim UBP başkanı olarak Sayın Erdoğan’ı görmek istedi UBP içinde. 

Mesut GENÇ: Bu aralar hızınıza yetişilmiyor. Bir bakıyoruz İstanbul’da bir bakıyoruz başka bir noktada. Neyse Lefkoşa Maratonunda koşacakmışsınız. 

Zorlu TÖRE: UBP kurultayı gerçekten çok şeffaf ve adil bir şekilde geçti. Yalnız bir kişi mükerrer oy atmak isterken yakalanmış ve huzurunuza getirildiğinde de oy pusulasını bir çırpıda yemiş yutmuş. Adam resmen oyunu yemiş yani. 

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Dün öyle sıcak mesajlar verdiniz ki Sayın Tatar’a, anlaşılan herkesin beklentisinin aksine kendisi ile uyum içinde çalışacaksınız.