Kuzey Kıbrıs’ın dört bir yanını dolaşıyoruz...
Hemen her bölgede yollar bozuk, trafik ikaz ve işaret levhaları yetersiz...
Turizm kenti Girne’ye gidiniz...
Güzelyurt, Gazimağusa, Karpaz civarlarında dolaşınız...
Tarihi eserlerin büyük bir kısmı bakımsızlıktan dökülmeye yüz tutmuş...
Ülkesini seven bir insan o eserlere baktığı zaman üzülmez mi?..
Lefkoşa’dan, Girne’ye, Güzelyurt’a veya Gazimağusa’ya doğru uzanın...
Ana yollar aşınmış, birçok yerde çukurlar oluşmuş...
Ara refüjlerde hâlâ korkuluklar tamamlanmış değil...
Yeterince aydınlatma yok...
Yol kenarlarında ve orta refüjlerdeki ağaçların dalları yolun içine doğru ilerlemiş, trafik ikaz levhalarının önünü kapatmış, sürüş emniyetini tehdit eder hale gelmiş...
Bunları gördükçe can güvenliğinizden endişe etmez misiniz?..
Radar tek çare değildir
Bazıları bu ülkede trafik kazalarının sadece radar cezalarıyla önlenebileceğini sanıyordur...
Ne büyük yanlışlık…
Gerektiği yerlere elbette radar koyabilirsiniz...
Fakat yollarınız sürüş açısından emniyetli değildir...
Cezalardan aldığınız paralarla bunları düzeltebilirsiniz ama bunu yapmak yerine parayı maaşlara harcıyorsunuz...
Dikkatsiz sürücülerin sık sık direksiyon hakimiyetini kaybedip, karşı şeride geçmesi sonrasında masum insanların can ve mal kayıplarına uğraması sizleri hiç mi rahatsız etmiyor?..
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu bu ülkede?..
Rahatsız ediyorsa, orta refüjlerin tamamına bariyer yerleştirilmesi için neden kaynak yaratmıyorsunuz?..
Ve gelelim trafik polisinin görevine...
Özellikle ana yollarda denetim yapan trafik ekiplerinin yetersiz olduğunu herkes biliyor...
Halbuki; küçük ülkelerde polis denetimleri çok önemlidir ve caydırıcıdır...
Lefkoşa-Girne anayolunda bile trafik polisi göremezsiniz...
Arada bir kontrol yapılsa bile, sürat, ruhsat ve sigorta dışındaki trafik suçları üzerinde durulmuyor...
Trafikte seyreden araçların farlarına, ikaz işaretlerinin çalışıp, çalışmadığına, lastiklerin ve frenlerin durumuna hiç bakılmıyor...
Sorunlar görmezden gelinemez
Ülkenin hemen her köşesinde, hemen her sektöründe olduğu gibi trafikte de ciddi sorunlar vardır...
Can ve mal güvenliği tehlike altındadır...
Güneyde bir milyon nüfus vardır ve son 16 yılda meydana gelen trafik kazalarında yaralı sayısı 40 bin dolayındadır...
KKTC’de ise aynı dönemde 300 bin nüfusa düşen yaralı sayısı 30 binin üzerindedir...
Öyleyse bu çok ciddi sorun önemsenmeli ve gündemin ilk sırasında yerini almalıdır...
Yol ve trafik sorununa ivedilikle el atılmalıdır...
Şimdiki Ulaştırma Bakanı’nın kısa sürede tüm sorunları çözmesini bekleyemeyiz...
Ancak; olumlu planlar yaparak, araç ruhsatlarından elde edilen gelirleri Ulaştırma Bakanlığı’na aktararak ve Türkiye’den mali ve teknik destek isteyerek, sorunları ortadan kaldırabiliriz...
Türkiye, yararlı olan plan ve projeleri destekliyor...
Yolların güvenliği bizim için hayati önem taşıyorsa...
Yeni bir fedakârlıktan kaçınmaz...
Yeter ki istemesini bilelim...
