banner564

Umut veren bir proje

 Herkesin ailesi ile birlikte mutlu, sağlıklı bir bayram geçirmesi dileklerimle, herkesin bayramı kutlarım.
Bayramlar ailelerin bir araya geldikleri zaman dilimleridir. Fakat yaşantıların bazen aile bireylerini bir araya getiremediği özel durumlar da bulunmaktadır. Örneğin mahpushane, dam, kodes, hapishane olarak da anılan Merkezi Cezaevinde bulunan hükümlüler için özel durumlar böylesine durumlardan biridir.
Lefkoşa Merkezi Cezaevi haberleri zaman zaman yerel medyamızda yer bulmaktadır. Genellikle olumsuz bir şekilde yer alan haberlerde, hükümlü kapasitesinin çok aşıldığı, farklı suçlardan hüküm giyenlerin aynı ortamda bulundukları ve dahası çocuk hükümlüler için ayrı bir bölüm veya ıslahevinin olmaması yönündeki haberler ile karşılaşmaktayız.
Edindiğim kısa bilgiye göre, İngiliz idaresi altındaki merkezi cezaevi Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklere aynı çatı altında hizmet vermekteydi. 1963’de başlayan olaylarla ilk Kıbrıslı Türk Cezaevi 1968’de Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet vermeye başlamış ve şu anda kullanımda olan Lefkoşa Merkezi Cezaevi ise 1982’de hizmete girmiştir.
Cezaevinde olma durumu bireyin yaşantısında önemli değişikliklere sebep olmaktadır. Aile ve arkadaşlardan uzak kalma, iş hayatının kaybı ve geleceğin belirsiz oluşu mahkûmları bir anlamda yalnızlığa sürüklemektedir. Dahası mahkûmiyet süresinin tamamlanmasından sonra dışlanan kişi olma riski de bu durumdaki bir birey için üzücü ve stres yaratıcı olabilmektedir.
Yaşadığımız coğrafyada sosyal kültürel ve ekonomik birçok sorunla karşılaşmaktayız. Belki de coğrafyamızdaki sorunlar için bir liste oluştursak, cezaevi sorunları bu listenin alt sıralarında yer alacaktır fakat böylesi bir durum içinde dahi Merkezi Cezaevinde güzel şeylerde olmaktadır.
21 yaş altı mahkûmların topluma kazandırılması projesi, zor şartlar altında hükümlerini tamamlamaya çalışan gençlerimize yönelik hazırlanan bir çalışmaydı. Geçtiğimiz Çarşamba gecesi (13 Haziran) merkezi ceza evinde gerçekleşen ve 21 yaş altı mahkûmlardan oluşan müzik ve tiyatro gruplarının gösterileri, Lefkoşa Merkezi Ceza evinin bahçesinde gösterime sunuldu.
Orada tarifi olmayan duygusal bir atmosfer vardı. Bir şeyler üretebilmenin, başarabilmenin verdiği mutluluk ile heyecanlanan genç mahkûmlar ve onların performanslarını nemli gözlerle izleyen yakınları… Cezaevleri, içinde barındırdığı hükümlüleri, toplumun geri kalanından izole etmeye çalışırken, içeride yaşananları da toplumun bilgi ve deneyiminin dışında tutmaktadır. Hükümlülerin bireysel özelliklerini, yaşam standartlarını ve suç işleme nedenlerini belirleyerek, kişiliklerini geliştirmelerine ve yeniden eğitilerek topluma kazandırılmalarına yardımcı olmak cezaevlerinin bir misyonu olmalıdır.
Bu misyon çerçevesinde Merkezi cezaevi bahçesinde yaşanan geceye, zemin hazırlayan İçişleri Bakanlığına, gece için imkânlarını sunan Lefkoşa Merkezi Cezaevi çalışanlarına ve 21 yaş altı mahkûmların topluma kazandırılması projesi kapsamında çalışan, merkezi cezaevi eğitmeni Ali Gümüşay ve adli psikolog Hazar Çoli’ye teşekkür ederim. Toplumsal değerlerimiz olan gençlerimizin topluma kazandırılması önce umut sonra da harcanan emek ile doğru orantılı olacaktır. Bu vizyon ile yapılacak çalışmaların devamını umut eder, başarılar dilerim…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner471

banner474