İç politik karmaşa ve yaşadığımız ekonomik kriz dikkatimizi dağıtıyor. Geçtiğimiz günlerde Güneyde yayınlanan Cyprus Mail gazetesinde bir haber çıktı. Habere göre bölgemizin önemli üniversitelerinden olan Beyrut Amerikan Üniversitesi Kıbrıs’ta, Baf’ta kampüs açma adımını atmış. Bu konu Kuzey Kıbrıs’ta ses getirmedi. Halbuki Kuzeyde faaliyet gösteren üniversiteler ve YÖDAK ile hükümet tarafından bu dikkatle takip edilmeli idi. Güneyde faaliyet gösteren Kıbrıs Üniversitesi de etkin bir konuma geldi. Kuzeyde bir tek DAÜ evrensel bilimsel ölçümlere göre ilk 1000 üniversite arasında idi. Şimdi Güneydeki Kıbrıs Üniversitesinin bu sıralamada öne çıktığı ifade ediliyor. Üstelik DAÜ ekonomik sıkıntılarla yine sorunlu bir duruma girdi. Kısacası Kuzeyin önemli bir avantajı olan üniversite olayında Güney; yalnız nicelik bakımından değil, nitelik bakımından da ciddi bir değer yarattı. 
“Kıbrıs Üniversite Adası” diye ifade edilen bir söz var ya,  Kuzeyi ve Güneyi ile bu konuda ada, bu söze dönük değer olmaya aday. Bu yüzden Güneydeki Kıbrıs Üniversitesinin nicelik ve nitelik bakımından ilerlemesini veya Beyrut Amerikan Üniversitesinin Baf’ta Kampüs açmasına ben sitem etmem. Ancak bu ciddiyetle izlenmeli ve üstelik bizi motive etmelidir. Yani bu alanı, Kuzeyde yalnız para kazanma aracı olarak görme zihniyetinden üniversiteler uzaklaşmalıdır. Güneydeki bu gelişmeler bizi, üniversite eğitiminin esası olan niteliği yükseltme konusunda motive etmelidir. Çünkü toplumsal ve bireysel kazancı istikrarlı kılmanın yolu budur. Hele üniversite alanını; öğrenci olmayan kimi insanların, Kuzeye, kaçak ve kayıt dışı emek veya başka “alangirli” işlerin aracı için adaya girme yolu yaparsanız ve bunu da para kazanma sığlığı ve ilkelliği ile  ele alırsanız, bilin ki  bindiğimiz dalı keseriz. 
Güneyin bu adımı bizi, üniversiteler konusunda niteliği ve bilimsel üretkenliği artıracak bir motivasyona döndürmelidir. Çünkü Güney, Kuzeydeki üniversite alanının gelişmesinden ötürü motivasyona girdi. Bu nedenle Kıbrıs Üniversitesini ve diğer üniversiteleri geliştirdi. Şimdi Beyrut Amerikan Üniversitesi Kampüs açma niyeti ortaya koydu. Yani Kuzeydeki bu gelişme onları motive etti. Dolayısı ile Güneydeki bu adım da bizi motive etmelidir. Bu motivasyonu, ayni zamanda AB ve BM indinde, “üniversiteler adası” teması ile; barışa katkı ve bilim için, Kuzeyin ve Güneyin üniversiteleri arasında işbirliğini geliştirmenin öncü savunucusu olma adımı ile de bütünleştirmeliyiz. Güven Yaratıcı Önlemler zemininde bu konuyu, evrensel alana taşımalıyız. Bu arada Kuzeyde Kampüs açan ODTÜ ve İTÜ;  Beyrut Amerikan Üniversitesinin kampüs açma adımını görerek, Kuzeyde çok sınırlı tuttukları faaliyetlerini ciddiyetle artırmayı öne almalıdırlar. Ama bunu yaparken Kuzeyin üniversitelerini rakip değil, üniversite eğitiminin niteliksel gelişimine destek için yapmalıdırlar.
Turizm sektöründe önemli bir alanda, Casino konusunda eksikliklerini görerek Güney, büyük bir Casino kompleksi kurdu. Bunun gibi üniversite alanında da önemli adımlar geliştiriyor. Beyrut Amerikan Üniversitesi adımı, bu konuda yeni örnektir. Bunun arkasını da başka etkin yabancı üniversitelerle geliştirecekler. Bu adım; YÖDAK, tüm üniversiteler ve hükümeti, üniversitelerin nitelik konusunu geliştirmeye dönük motive etmelidir. Yaşamın her alanında verimli ve nitelikli çabayı;   demokrasi, insan hakları, sosyal adalet ve hukuk temelinde ele alabilirsek, kendi toplumsal varlığımızı ve ada bütününde de toplumlar arasındaki olumlu ortamı geliştirebiliriz. Bunun için barışçı anlayışın temel olduğunu da görmeliyiz.