Kıbrıslı Türkler, son 57 yıl içinde çok önemli değişimlere uğradı…
   Zorluk içinde geçen acı dolu yıllar unutulamaz…
   Henüz 3 yaşındaki devletin ‘büyük ortağı’; nüfus açısından azınlık, maddi bakımdan zayıf olan Kıbrıslı Türkleri silah yoluyla ‘temizlemek’ için sinsi bir plan yapmıştı…
   Planın uygulamaya konulması sonrasında Kıbrıslı Türkler ‘çok zor şartlara’ rağmen direnmesini bildi…
   İşte 1974’e gelinmesinde en önemli olay budur…
   Şanlı bir direniş gösterilmeseydi, 20 Temmuz olmazdı…
   Aslında 20 Temmuz’u zorlayan Kıbrıslı Türkler değildi…
   Rum komşularımız sakın ola bu konuda bizleri suçlamasınlar…
   Olayın ana nedeni 15 Temmuz’da başlayan ve çok sayıda Kıbrıslı Rum’u da ortadan kaldıran faşist Yunan Cuntası’dır…
   Tüm kötülüklerin adresi Rumların Anavatanıdır…
   Türklerin Anavatanı ise 1963’ten-1974’e kadar kamu çalışanlarının maaşlarını, ilaç ve gıda ihtiyaçlarımızı karşıladı…
   Defalarca göçmenlik yaşayanlarımız vardır…
   Evinden, köyünden bir başka yere…
   Ve o başka yerden de defalarca ya çok kötü durumdaki sığınaklara ya da sığınak haline getirilen okullara taşındık…

Geçmişi bilmeden geleceğe bakamayız

   Kıbrıs’ta yaşayan iki toplum arasında yeni bir düzen kurulacaksa; öncelikle gerçeklerin bilinmesi ve kabullenmesi gerekiyor…
   Bizler buna hazırız…
   Ayrıca Anavatan’ın yapmış olduğu katkıları asla inkar edemeyiz…
   Sadece 63-74 arasında değil, 1974 sonrasından bugüne kadar her derdimize koşan ve yardım sağlayan Anavatan oldu…
   Halen yaşamakta olduğumuz sıkıntılardan kurtulabilmek için de Anavatan’ın yardım ve desteğine ihtiyacımız vardır…
   Öncelik Anamur’dan gelen suyumuzun yeniden akmasıdır…
   Suyun kesik kalması, sadece sağlık ve ekonomik açısından değil; ulusal davanın geleceği açısından da çok büyük zararların habercisi olur…
   O halde öncelik suyun akmasıdır…
   İkinci bir konu, belirli bir plan ve program dahilinde altyapı sorunlarının ortadan kaldırılması, yeşil enerjiye geçiş konusunda mali desteğin sağlanmasıdır…
   Bir başka hayati konu ise eğitim ve turizm faaliyetlerinin normale dönmesine ‘hava ulaşımı’, ‘etkili tanıtım’ ve ‘teşviklerle’ destek vermektir…
   İnanıyoruz ki; Türkiye güçlü bir devlet olarak yanımızda durmaya ve destek vermeye devam edecek, sinsi beklenti içinde olanları da üzecek…
   Hayırlı Cumalar…