Kıbrıs’ta sınır kapılarının 23 Nisan 2003’te açılmasının olumlu yanlarını görmezden gelemeyiz…
Her iki toplum da birbirini yakından tanıma fırsatı buldu…
İyisini de, kötüsünü de tanıyınca, gelecek konusunda ‘daha sağlıklı’ kararlar verebilirsiniz…
Kapıların bizlere verdiği en büyük ders “güvenliği ihmal etmeden birlikte yaşamaya devam” dersidir…
Bunu unutmadan, önlemlerimizi alarak güney ile kuzey arasında gidiş gelişlere devam edeceğiz…
Günü geldiğinde ‘kalıcı bir çözüm’ için adım atılması gerekirse, güvenlik önlemlerini asla göz ardı etmeyeceğiz…
Aradan geçen 18 yıllık sürede, güneye geçen bazı Kıbrıslı Türklerin; bir grup faşistin sopalı, demir çubuklu, hatta bıçaklı saldırısına uğraması başta AB tarafından bir yerlere not edilmelidir…
Buna karşın kuzeye geçen Rumların bir tanesine dahi herhangi bir Kıbrıslı Türk’ün ırkçı saldırıda bulunmaması ‘çok önemlidir’ ve bu da gözden uzak tutulmamalıdır…
Geçişler neden önemli?
Karşılıklı geçişlerin devamı, iki toplumun ‘ihtiyaçlarını karşılaması’ açısından da çok önemlidir…
“İhtiyaç” deyince akla sadece alış-veriş gelmesin…
Sağlık ve ulaşım açısından da kapıların büyük önemi vardır…
Kabul etmeliyiz ki; güneyde sağlık sistemi bizdekinden çok daha iyidir...
Bizde özellikle son yıllarda ‘teşhis’ koymakta da sorun yaşanıyorsa ve insanımız ‘acil bir durum karşısında’ Türkiye’ye gidecek imkan bulamıyorsa; başvurulacak en kısa ve hızlı yol, adanın güneyidir…
Adamların, hemen her konuda uzman doktorları vardır…
Hipokrat yeminine bağlıdırlar…
Ulaşım konusunda ise birçok Avrupa ülkesine hızlı ve daha ucuza ulaşma şansınız vardır…
Rumlar da İstanbul ve Antalya uçuşlarında Ercan’dan faydalanabilmelidir…
Nitekim; her türlü tehdide karşı pandemi öncesinde Ercan’dan uçanların sayısı küçümsenemeyecek orandadır…
O yüzden de kapılar her zaman açık kalmalı, iki toplum arasındaki iletişim koparılmamalıdır…
Niye tersten bakıyoruz?
Coronavirüs önlemleri kapsamında sınır kapılarının kapanması sonrasında, birçok insanın ‘doğru’ tahlil yapabildiğini görebiliyoruz…
İnsanlar “kapıların kapalı olması bizleri çok etkiledi” diyorsa, bunu dikkate almak zorundayız…
Gelinen noktada; kapıların açılması yönünde çalışmaların yapılması sevindiricidir…
Ne var ki; çift aşıya ilaveten her 3 günde bir PCR testi şartı kabul edilebilir değildir…
Güneyde PCR testinin 40 Euro’ya yapıldığını bilmezden gelemeyiz…
Bunda ısrar edilmesi halinde Rumların kuzeye geçerek alış-veriş yapması hayalden öteye geçemez…
Esnafın çektiği sıkıntıları dikkate alarak katı kuralları yumuşatmalıyız…
Başka çaremiz de yoktur…
Kapılar kapalı mı? Cenevre'de ''İki Devlet' li çözüm diyerek masayı devirdikten sonra, hangi yüzle Rum tarafından medet umuyoruz ki?.Bilindiği üzere kapıların açılmasının esası, 'Birleşik Kıbrıs' tır. İki ayrı devlet deyip sonra ''Sınır!'' kapılarının açılmasını istemek,''Bu ne pehriz,ne lahana turşusu!'' demek değil midir?
Ayrı devlet isen eğer, Rumların seni tanıyıp kapıları açmasını mı bekliyorsun? Maalesef K/Türkler çok yanlış bir yola girdiler. Bu gidiş tam izolasyon demek.