Siyaseten ülkede yaşanan karmaşalar öyle bir boyuta uzandı ki ülkede sanki başka hiçbir sorun yokmuş gibi bir hava estiriliyor ama muhakkak sizler de farkındasınızdır, uyuşturucu belasında son zamanlarda bir hareketlilik gözlemliyorum. 
Eskiden yakalanan uyuşturucularda ölçüler gramajla tanımlanıyordu, şimdilerde ise kilolardan söz ediliyor. 
Ülkede yaşanan otorite boşluğundan mıdır yoksa Emniyet güçlerimizin kadro yoksunluğundan mıdır, uyuşturucu ticaretiyle alakalı olanların cesaretlerinde bir yükseliş, bir yükseliş ki sormayın.
Irkçılığa çok karşı olanlardanım ama uyuşturucu olaylarında Afrikalıların başı çektiği, adeta ülkenin ormanlık alanların tenhalığına benzetilerek hareket edildiği izlenimini veriyorlar.
Eskiden beri Güney Kıbrıs’ın uyuşturucu trafiğinde önemli bir yeri vardı, olmaya da devam ediyor. Ancak Afrika bağlantılı uyuşturucunun bu denli tırmanışa geçmesindeki nedenin pandeminin yarattığı ekonomik sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. 
Siz hiç rastladınız mı, bilmiyorum ama birkaç kezdir ben rastladım. 
Alenen para dilenen, yardım isteyen Afrika kökenli insanlar var! 
Herhalde ülkeye öğrenci adı altında gelmişler şimdilerde ise zor günlerden geçiyorlar. 
“Bir ekmek parası” “beş lira verir misiniz” gibi masum taleplerde bulunuyorlar, insanın içi eziliyor.
Bir, üç, beş, zayıf ve uygun karakterde olanlar uyuşturucu ticaretine başlıyor. 
O denli politikaya ve pandeminin yarattığı sorunlara daldık ki ülke gençliğini felakete sürükleyen uyuşturucu belasını sanki de görmezden geliyoruz. 
Böyle bir sorunumuz yokmuş gibi davranıyor, uyuşturucu sadece Emniyet güçlerinin meselesiymiş gibi hareket ediyoruz. Hâlbuki hemen hemen her gün basın haberlerinin başköşelerinde yer alan ve miktar olarak her geçen gün artarak inanılmaz boyutlara çıkan uyuşturucunun alıcıları bizim çocuklarımız, bizim gençlerimiz.
Coronavirüs’ün tedavisi mümkün ama uyuşturucudan, kök saldıktan sonra kurtuluş çok büyük ve köklü mücadeleyi gerektirir. 
Ne yazık ki ülke yönetimine talip olanlar bugün koltuk derdine düşmüş durumdadır. Aylardır, temelde koltuk ve bakanlık paylaşımları nedeniyle bir hükümet oluşumunu gerçekleştiremiyorlar.
Uyuşturucunun tırmanışta olduğunu, ekonomik olumsuzlukların, pahalılığın, vurguncu düzeninin pençesinde kıvranan ülke konumuna gelindiğini, siyasetçinin her geçen gün itibar kaybettiğini bütün bunları görecek, müdahale edecek durumları hatta mecalleri yok!
Halisane dileğim en kısa zamanda ülke, yönetim zafiyeti içinde kıvranmaktan kurtulur, daha da önemlisi cesaretli kararlar alabilecek konumda iş yapar bir yapıya kavuşur.