banner564

Uyuz...

Son günlerin önemli konu başlıklarından bir tanesi bazı okullarımızda görülen “Uyuz” hastalığı.  Sağlık Bakanlığı ile Eğitim Bakanlığı gerekli önlemleri almak için harekete geçti. Umarız okullarımızda bir daha böyle bir hastalık görülmez.
Ancak “uyuzluk” sadece okullarda görülen bir hastalık çeşidi değil maalesef KKTC’de. Öyle ki devlet kurumlarının işleyişinden tutunda özel sektöre kadar birçok yere maalesef sıçramış durumda.
“Girne Antik Liman’da tahrip olan mendireğin yüzeyi, Girne Belediyesi tarafından tamir edildikten sonra asfaltlandı.”
Bu başlık 2015 yılında Ekim ayının 14’ünde Çarşamba Günü atılmış. Gelmiş geçmiş tüm Turizm Bakanlarının da gündeminde olmuş Girne Antik Limanı. Bakın Google’da hepsinin bu konu ile ilgili demecini göreceksiniz…
Ancak bir türlü Girne Antik Limanı düzgün bir hale getiremiyoruz. Geçen yıl dökülen asfalt bu yıl dalgalarla yerinden söküldü. Elektrik direkleri yerlerinden söküldü. Elektrik kabloları dışarda ve her an bir faciaya hazır bekliyorlar adeta.
Şimdi Bayındırlık ve Turizm Bakanlarına sorsak “proje hazır” falan diyecekler. Ama eminim, onların da siyaset ömürleri bu limanın düzelmiş halini görmeye yetmeyecek.
Akdeniz çanağında Girne Antik Liman gibi bir liman yok. Turizm için çok önemli. Bölgedeki mekânlar sinek avlıyor adeta.  Yurt dışından bir şirkette olsa bu liman, bakın bakalım nasıl para basacak.
Limanın içi hurdalık, etrafı pislik içinde ve en önemlisi mendirek yapılmazsa gelen yıl Girne Antik Limanda olmayacak. Ama gel gelelim kimsenin umurunda değil bu durum. Yetkili olan bile belli değil limanda.
İşte uyuzluk sadece okullarımızda değil.  Uyuzluk hayatın her alanında her yanımızda… 

Yedi maddede Gülşah…
Bir: Dün yok, bugün var 
İki: Yahudiler gibi üstün ırk inancına sahip. 
Üç: Eleştiriye kapalı, ama sonuna kadar eleştiren bir yapı
Dört: Çoğu zaman Deniz Baykal’a benzetiyorum 
Beş: Eleştirileri ile uzaylı türkücü Mustafa Topaloğlu şarkıları arasında bir bağlantı olabileceği inancındayım. 
Altı: Gladyatör mü? Cesur yürek mi? Kararsızım. 
Yedi: “Olsa da olur, olmasa da olur” durumu hâkim genelde. 

 Vur patlasın, çal oynasın
Gazimağusa, Girne, Alsancak, gibi birçok belediye yılbaşı programlarını iptal etti çok kısa bir süre önce yaşanan sel felaketinden ötürü.
Lefkoşa Türk Belediyesi ise yılbaşını erkenden kutladı, tıpkı 10 Kasım’ı 9 Kasım’da ananlar gibi. Önden gitmek anlaşılan bir alışkanlık haline geliyor. Yakında Kurban Bayramını da kutlarız her halde.
Gönyeli Belediyesi ise yarın akşam bir otelde yemek düzenliyor. Vur patlasın çal oynasın misali sabaha kadar yiyip içecekler. Ne güzel. Oysa Benli’nin eski yoldaşı Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi daha yaralarını saramadı.
Diyalog Medya verdi daha geçen gün topladığı paraları Dikmen halkı adına Başkan Çelebi’ye. Dikmen’de sel mağdurları yardım bekleye dursun, Ahmet Benli yılbaşı sepetleri gönderiyor yandaşlara, muhtarlara, azalara… 

MESAJLAR

Ersin TATAR: Siyasi tarihimizde galiba çok örneği yok ama hafta sonu Girne’de balkon konuşması yapmışsınız. Anlaşılan balkon konuşmaları için partilileri hazırlıyorsunuz. 

Mustafa AKINCI: Saray’da çok ciddi bir araştırma ekibi kurup, Kıbrıs Türkü’nün geçmişte kalan önemli değerlerinin gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmalar başlatmışsınız. 

Tufan ERHÜRMAN: 2019’da hükümetin en büyük projesi ne olacak? Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Yeni Yıl mesajında bunları görebilecek miyiz?

Kudret ÖZERSAY: Kıymetli hocam, geçmişte eleştirip, bugün yapmadığınız ne var diye bir master tez çalışması yapmak istiyorum. Bana bu konuda yardımcı olabilir misiniz? 

Çetin SADELİ (Çeto): Kırmızı iç çamaşırı görünce kızgın boğa gibi oluyormuşsunuz. Son dönemde toplumsal olaylara hiçbir tepki vermeyen sendika başkanlarına da acaba yeni yıl hediyesi olarak kırmızı don mu göndersek? Ne dersiniz? 

Hüda HÜDAVERDİ: Ağzınızdaki kötü kokuyu alsın diye kullandığınız mavi haplar, yanlış anlaşılmalara sebebiyet veriyormuş. Bu konuda kamuoyuna kapsamlı bir açıklama yapsanız hiç fena olmayacak. 

Sevim Beşok ESENDAĞLI: Uyguladığınız diyet sonunda sonuç vermeye başlamış ve yeniden eski fit görüntünüze kavuşmuşsunuz. Bu arada hafta sonu da mesaiye devam etmişsiniz. 

Zeki ÇELER: Mecliste uzayıp giden bütçe görüşmeleri nedeni ile evde yeteri kadar temizlik yapamayınca tüm hafta sonunu evde temizlik yaparak geçirmişsiniz. Ütü falan anlamam ama bahçe işi olursa seslenmeniz yeterli. 

Özdil NAMİ: Petrolün varili 86 dolardan 50 dolara düştü. Elektrikte indirim yapmak için petrolün bedava olmasını mı bekliyorsunuz? Neyse böyle düşmeye devam ederse petrol yakında belki bedava olur, o zamanda siz de indirim yaparsınız elektrikte. 

Burhan CANBAZ: Şiir, türkü falan derken son olarak oratoryo seslendirmişsiniz. Yakın dostlarınız şimdi size Oratoryo Burhan diye seslenmeye başlamış. 

Tigin KİŞMİR: Türkiye’de 2018 Türkiye Ralli Şampiyonası'nın En İyi Ralli Organizasyonu ödülünü alıp memlekete dönüşsünüz. Demek ki güzel işler takdirsiz kalmıyor, tebrikler. 

Hande TİBUK: Ne olacak bu Fener’in hali demeyeceğim çünkü diğerlerinin durumu da pek parlak değil. Biz geçen hafta son kez futbol takımının maçını izleyip oradan baskete geçtik. Size de tavsiye ederiz. 

Sanlı ÇOBAN: Son günlerde elinizle sürekli Rabia işreti yapıyormuşsunuz. Hayırdır siyasete mi soyunuyorsunuz? Yoksa 4’lü koalisyon hükümetine mi bir göndermede bulunuyorsunuz?  

Hatice AMCAOĞLU: Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli’nin yılbaşı hediyesi olarak azalara gönderdiği yılbaşı sepetini geri iade etmiş ve yılbaşı sepeti parasının sel mağdurlarına verilmesini istemişsiniz. Acaba bu ülkede kaç siyasi var böyle? 

Tolga ATAKAN: Girne Limanını bana verin. Her şeyi ile. Şaka yapmıyorum, zaten bu gidişle seneye bir limanda olmayacak.Bari ne kadarını kurtarabilirsek kardır. 

POLEMİX
“Binlerce eşdeğerci mal almayı beklerken, devletin elindeki yerleri öğrenebilme avantajını kullanan birilerinin bazı adaletsiz, hakkaniyete uymayan yollarla bunları ele geçirmesi kabul edilemez. Acapulco ile Serdar Denktaş’ın yakınına kiralanan arazi aynı olay değil”
UBP Genel Başkanı Ersin Tatar

YORUM EKLE

banner608

banner474