Pandemi ile eğitim hayatımıza girmiş olan uzaktan eğitim kavramı, yeni bir kavram olmamakla birlikte tarihsel süreci 19. yüzyıl sonlarında başlamaktadır. Uzaktan eğitimin kronolojisine bakıldığında 1870’li yıllarda gazete ve mektup aracılığıyla eğitim, 1930-1950’li yıllarda baslı materyaller ile eğitim, 1950-1980’li yıllarda radyo, televizyon, video ile eğitim, 1980-1995’li yıllarda bilgisayar destekli eğitim ve 1995’ten sonra daha yaygın web tabanlı eğitimin olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.
Uzaktan eğitim; en kısa anlamı ile zaman ve mekândan bağımsız olarak ve bilişim teknolojileri kullanılarak yapılan ekonomik ve etkileşimli bir eğitim yönetimidir.
İnsanın kendini geliştirebilmesi ancak eğitim ile mümkün olmaktadır. Eğitim gelişmiş toplumlarda her zaman için birinci öncelikli politika olmuştur. Ancak artan nüfus ile birlikte ülkeler eğitim maliyetinin düşürülmesi, toplumun sürekli gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurabilesi için yaşam boyu eğitime yönelmişler ve yaşam boyu eğitime katkı sağlayacak birçok sistem geliştirmişlerdir.  
Bunlardan biri de “Uzaktan Eğitim” kavramıdır. Uzaktan eğitim, sürekli gelişmekte olan teknolojinin eğitim dünyasına sağladığı avantajlardan faydalanılarak yürütülen bir sistemdir. Bu uygulama, bir taraftan eğitimin maliyetini düşürürken, diğer taraftan onun niteliğini artırmaya yöneliktir.
Uzaktan eğitim; yeni olanaklar yaratma, yaşam boyu eğitim sağlama, eğitimde bireysellik, mevcut eğitim kurumlarından etkili yararlanma, teknolojinin eğitimde etkili kullanımı, birey, toplum ve teknoloji gereksinimlerine yönelme, büyük kitlelere ulaşma, bireysel ve kitlesel eğitimin bütünlüğünü sağlama, eğitim isteği ile mali olanakları dengede tutma şeklinde sıralanabilir.
Coğrafyamızda henüz çok daha yeni olan uzaktan eğitim kavramı Pandemi ile gündeme gelince önemi çok daha iyi anlaşılmıştır. Yaptığın küçücük bir araştırma ile ortaöğretimde uzaktan eğitimin Avrupa Birliği projesi olarak ilk kez 2010 yılında Lefkoşa’daki, Türk Maarif Koleji’nde, uzaktan eğitim Moodle sistemi ile öğrencilere destek amaçlı olarak başlatıldığını öğrendim.
Ancak uzaktan eğitim modelinin tam anlamı ile kavrandığını söylemek zor. Coğrafyamızda uzaktan eğitim bir yöntem şekli olarak algılanmakta ve özellikle internet tabanlı araçlarla öğretmen ile öğrenci arasındaki eğitim iletişimi olarak algılanmaktadır. Ancak bu algı kısmen doğru olmakla birlikte, eğitimde daha esnek, zengin ve etkileşimli bir eğitim ortamı oluşturularak sadece öğrencilere değil toplumun tüm bireylere daha etkili bir eğitim imkânı sağlanmalıdır. Uzaktan eğitim bu yaklaşım ile ele alındığında, uzaktan eğitimin bir yöntem modeli değil, kapsamlı bir eğitim yönetimi olduğu daha kolay anlaşılacaktır. 
Dolayısıyla Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, bünyesinde ivedi olarak uzaktan eğitim dairesi mi olur, hayat boyu öğrenme birimi mi olur, benzeri bir yapılanma yönüne gitmelidir. Çünkü günümüzde uzaktan eğitimde birçok farklı teknolojinin etkin olarak kullanıldığı ve uzaktan eğitimin, örgün eğitim ile rekabet edebilir düzeye geldiği görülmektedir.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.