Dün Girne Kapısı’ndan tarihi Sarayönü’ne kadar şöyle bir yürümek istedim. Zira bu köşeyi işgal eden zatın lakabı yıllardır “Sarayönü Gazetecisi...”

Hiç merak ettiniz mi? Niye bu lakabı kullanıyorum diye. Çok basit aslında cevabı, yıllardır Girne Kapısı’ndan Sarayönü’ne kadar olan yerde elimde mikrofonla haber kovaladım. Dünyanın tam merkezi olarak kabul edilen Dikilitaş’ı merkez belledim, o yüzden o bölgede esnaflık yapan bir ağabeyim bana yıllar önce bu lakabı takmıştı, 20 yıldır da devam ediyor işte.

Dün yine aynı yerde dolaşmak için Girne Kapısı’ndan yürümeye başladım. Çarşı hiç bu kadar tenha hiç bu kadar kendi haline terk edilmiş değildi. Öyle ki yıllarca yürüdüğüm bu caddede eskiden selam vere vere giderdim Sarayönü’ne kadar. Şimdi sadece iki kişiyi görebildim.

Birkaç asker ve bir iki grup park yerinde bekleyen otobüslerine yetişmeye çalışıyordu, hepsi bu kadar.

Oysa Çarşı’nın bir ağırlığı vardı, Vakıflar Çarşısı dolup taşardı. Girne Caddesi’nde dükkânlar alış-veriş noktaları vardı. Şimdi bir iki telefoncu var hepsi o kadar.

Lefkoşa’nın tam da merkezi adeta terk edilmiş bir halde gördüm, büyük markalar bu bölgeden çoktan kaçmışlar, üzüldüm. 

Ziraat Bankası ve Vakıflar

Girne Caddesi’nin hemen başında Türkiye’nin en köklü bankalarından ve Kıbrıs’a ilk gelen bankalardan Ziraat Bankası vardı. 10 yıldan fazla Girne Caddesi’nin başındaki binada faaliyetlerini sürdürüyordu.

Dün öğrendim ki banka buradan taşınmak zorunda kalmış. Kalmış diyorum çünkü bu bina Vakıf Malı ve Vakıflar İdaresi tarafından kiralanıyordu.

10 yıldır Ziraat Bankası, Vakıflara 4 bin 500 STG’den kira ödüyor ve burada faaliyetlerini yürütüyordu. Geçen yıl sözleşmesi bitmiş, Vakıflar İdaresi bu bina için bankadan 8 bin 500 STG kira istemiş. Banka bunu çok bulunca yıllardır kullandığı bu binayı bırakıp çıkmış.

Sonra kimse kiracı olmak istememiş. Bir gazete bin STG kira vermeyi teklif etmiş. Tam ona verilecekken bir başka alıcı çıkmış ve bin 300 STG kira önermiş. Tamam demişler, o da vazgeçmiş.

Şimdi orası aylardır boş, Ziraat Bankası’na hergün yüzlerce insan geliyordu, askeri öğrencisi memuru… Şimdi onlar da bu bölgeye gelmiyor, bölge esnafı bu durumdan ciddi şekilde mağdur.

Vakıflar İdaresi ise aylık 4 bin 500 STG’den olmuş gözüküyor. Kaş yapayım derken göz çıkarılmış belli ki.

Hem bölgenin cazibesi gitti hem aylık düzenli kira. Vakıflar İdaresi, bakalım bu konuda ne diyecek. İbrahim Hoca’dan şimdi iki satır cevap bekliyoruz… 

Havutçu’nun son bütçesi

Meclis komitesinde dün başlayan 2018 Bütçe görüşmelerinin mimar ismi Maliye Bakanlığı müsteşarı Ahmet Havutçu. KKTC tarihinde belki de bir ilki başardı ve UBP-CTP-DP dönemlerinde değişmeden görevine devam etti.

Ahmet Havutçu artık emekli olmak için gün sayıyor. Şuan mecliste görüşülen bütçe kısmetse son bütçesi olacak. Zira bütçeden sonra emekli olarak hayatına devam edecek. 

Dün bütçe görüşmeleri sırasında Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Ahmet Havutçu’ya bir sürpriz yaptı ve emeklilik hediyesi takdim etti. 

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Rum lider görüşmelerin başlamasının şimdilik olanaksız olduğunu açıkladı. Peki, şimdi ne olacak? Bu konuda bakalım bu akşamki yayında neler diyeceksiniz? 

Tufan ERHÜRMAN: Bütçe ile hükümet programı arasında bazı uyumsuzluklar var. Özellikle yeni istihdam kalemleri konulduğu yönde haberler geliyor. Neyse bütçe, bir genel kurula gelsin de öyle konuşalım değil mi? 

Kudret ÖZERSAY: Hane halkına yardım kalemi altında Dışişleri Bakanlığına da kalem ayrılmasını nasıl yorumluyorsunuz? Dışişleri Bakanlığı olarak memleketin hanelerinin içine mi el atacaksınız? 

Serdar DENKTAŞ: Ülkenin kanayan yarası iç borcun 18 milyar 800 milyon TL’ye yükseldiğini söylüyorsunuz. Peki, bu borcun kapatılması için de bir öneriniz olacak mı?

Asım İDRİS: Eğitim Bakanlığındaki görevine başladığınızı hatta atama yazınızın da dün tarafınıza ulaştığını öğrendik. Hadi bakalım kolay gelsin, bir sürü yapılacak iş var şimdi önünüzde. 

Ahmet HAVUTÇU: Bütçeyi son kez meclise sundunuz. Belki de tarihe geçtiniz. Zira sizin başınızda olduğunuz ekip son 8 yılda 3 farklı partiye bütçe hazırladı. 

Dr. Sıla USAR: Tıp-İş Başkanlığı ne olacak? Bu konuda ne yapmaya karar verdiniz, zira giderek bu konuda sesler yükselmeye başladı. 

Hanzade ÖZBAŞ: Hafta sonu yapılacak defile için tüm biletler şimdiden tükenmiş. Demek ki yine muhteşem bir etkinliğe imza atmaya hazırlanıyorsunuz, hadi kolay gelsin. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Lefkoşa Belediye Başkan adaylığı konusunda Cuma günü kurulan komite bir karar verecekmiş. Bakalım nasıl bir karar çıkacak o kurulan komiteden. 

Enver EMİN: Eskilerden bir siz kaldınız Sarayönü’nde. Valla herkes kaçtı gitti o caddeden. Sizde giderseniz artık o caddeyi kapatsın belediye daha iyi olur. 

Mete ÖZMERTER: Kaptanım dün yine bir Adana kaçamağı yapıp gelmişsiniz. Şırdan ve Adana kebaplarını götürmüşsünüz. Afiyet olsun, bu arada beyaz pilot gömleğine ne oldu? 

Tayfun BALIKÇI: Doğum günü için gönderdiğiniz baklavaları afiyetle yedik. Ama bu defakine birlikte yiyelim, ne demişler tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Çok teşekkür ediyoruz. 

Beyhan GÜRGÖZE: 2018 Yerel Seçimlerde İnönü Belediyesi’ne bağımsız aday olarak çıkmak için zemin yoklamaya başlamışsınız. Geçen defa deyim yerinde ise direkten dönmüştünüz, bakalım bu sefer ne olacak? 

Mustafa ÖZDEĞİRMENCİ: Girne Belediyesi için adaylar son günlerde kapınızı aşındırmaya başlamış. Aday bolluğu olunca adaylar da her türlü desteği arıyorlar değil mi? 

POLEMİX

 “Genel Bütçe büyüklüğümüz yüzde 16.28 oranında artış ile 5 milyar 815 milyon TL’ye bağlanmıştır. 2016 yılında 373,3 milyon TL olarak öngörülen Genel Bütçe açığımız 2017 yılında 206,7 milyon TL olarak öngörülürken 2018 yılı için ise bütçe açığı 83 milyon TL öngörülmektedir. 83 milyon açığın yıl içinde kapatılacağına dair inanç teknik ekibimde var. Kendilerinden beklentim bu yıl içinde beni de öngörülerinin gerçekleşmesi yönünde yönlendirmelerdir.”

Maliye Bakanı Serdar Denktaş