banner564

Vakalar artarken pandemi bir yönetim krizine döner mi?

Nerdeyse hayatımıza gireli ve yaşam şeklimizi yavaş yavaş değiştiren Covid-19 virüsü bir yaşını tamamlamış oluyor. Dünya, Covid-19 salgınından ilk kez, Çin'in 31 Aralık 2019'da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde kaynağı bilinmeyen gizemli bir solunum yolu rahatsızlığının ortaya çıktığını Dünya Sağlık Örgütü'ne bildirmesiyle haberdar oldu. İlk başta Çin ve çevresini etkileyen bölgesel bir "epidemi" olarak algılanan salgının sonraki günlerde Asya sınırlarını aşıp halk sağlığını küresel çapta tehdit etmeye başlamasıyla, dünya virüsle ilgili gelişmelere kilitlendi. Bugün itibarı ile dünya bulaş sayısı 75 milyonu geçmiştir.
Coğrafyamızda ilk vaka Mart 2020 itibarı ile duyulmuş ve Covid-19 bizim de hayatımızda etkili olmaya başlamıştı. İlk panik havasından sonra sıkı tedbirler ile iki ay boyunca herkes evlere kapandı ve zorunlu haller dışında kimseler dışarıya çıkmıyordu. Dahası ilçeler arası geçişler içinde kaymakamlıklardan izin alınması zorunlu kılınmıştı.
Yapılanlar elbette doğruydu ancak sonrası için iyi bir planlama ile hazırlık dönemi olması gerekirken alınan bazı önlemler dışında ciddi bir çalışma yapılmamıştır. Her fırsatta ifade ettiğim geniş paydaşlı bir strateji plan programın hazırlanması, bugün karşılaşılan birçok sorunun önüne geçebilecekken, sınıfta kaldığımız her açıdan ortada. Yoruma hiç de gerek olmaksızın, ilk günden itibaren bir pandemi hastanesinin eksikliğini hissederken, bugünlerde ise pandemi hastanesinin varlığı içinde yokluk çektiğimiz aşikârdır. Hem de bulaş sayısının artmaya başladığı şu günlerde…
Şu gerçekliği herkesin kabullenmesi gerekmektedir ki bulaş sayısı günden güne daha da artacaktır. Coğrafyamızdaki ilk vakanın tespit edilmesi ve bu kişinin turist olması nedeniyle turist kişi otelde izole edilip ülkesine gönderilmişti. İlk vakanın görülmesinde hep şanslı olduğumuzu düşünmüştüm, çünkü pozitif çıkan Alman turist Covid-19 virüsünün kuluçka süresini ülkemizde geçirmemiş ve ülkemizde fazla bir temasta bulunmamıştı. Ancak şu günlerde kimin pozitif olup olmadığı bir yana, pozitif vakalar bile kendilerini gizlemekte ve çevresiyle etkileşim içinde olmaya devam etmektedirler. Buradan da anlaşılacağı üzere ya durumun ciddiyetinin farkında değiliz ya da durumun ciddiyetinin farkında olsak da işbirliğine uygun bir kültür yapısına sahip değiliz.
Toplum olarak başarılı mücadele için Covid-19 pozitif vakalarını an ve an ilgili yetkililere aktaran bir sağlık yönetimine, diğer yandan kendisine iletilen pozitif vaka sayısına kayıtsız kalmayan, karar almak ve uygulamak konusunda geniş paydaşlı bir hükümete ihtiyaç vardır. Ancak şu günlerde çetin bir iç siyaset gündemi yaşadık ve pandemi sürecinin artarak genişleyeceği düşünülmemiştir. Herkesin de hemfikir olduğu gibi daha önceleri eşi benzeri olmamış bir iç siyaset süreci yaşadık. Buradan çıkarılabilecek ders, bu yaşananlardan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve de tüm bunların üzerine daha da eşi benzeri yaşanmamış olayların yaşanabileceğidir. Buna pandemi süreci de dâhildir elbette…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle… 

YORUM EKLE

banner608

banner474