Gazetenin ön sayfasında acı bir haber var…

   Kırsal bölgelerin muhtarları elektrik zammına adeta isyan ediyor…
   Köy halkının bundan böyle çamaşırlarını kara kazanda yıkayacağını belirtiyor…
   Kara kazan için odun lazım odun…
   Odunu nereden bulacağız?..
   Kuruyan zeytin ve harnup ağaçlarına mı geldi sıra?..
   Kesip yakacağız…
   Don ve gömlekleri, etek ve atletleri kazanda kaynattıktan sonra durulayıp ipe asacağız…
   Analar eski çağa dönecek…
   Babalar, odun kesecek…

Ya arka kapak?

   Gazetenin bir de arka kapağına bakıyoruz…
   Manşette filenin sultanları var…
   Hemen yanında sevindirici bir haber…
   Kenya’da Minci fırtınasından söz ediyor…
   Kıbrıslı Türk teknik adam Hasan Oktay Minci, Afrika Şampiyonlar Ligi’nde fırtınalar estirmiş…
   Gerçekten gurur verici bir olay…
   Arka kapağın alt tarafına inelim…
   Başlık şöyle:
   “Gençlik Gücü ışıklı sahada çalışacak…”
   Ne güzel bir olay değil mi?..
   Elektrik bolluğunda gündüzleri antrenman yapmak yerine, geceleri sahaya inmek lazım…
   Gençleri mutlu edeceğiz neticede…
   İngiliz, Fransız, Alman 3’üncü liginde oynayan gençler geceleri antrenman yapmıyor mu?..
   Öyleyse; bizim süper ligde oynayan GG’mizin gençleri neden gündüz antrenman yapacak?..
   Spor Dairesi katkı yapacak, antrenman sahası ışıklandırılacak ve lambalar yakıldıktan sonra antrenman başlayacak!..
   Ne güzel bir olay…
   Evler karanlık, sahalar aydınlık…
   Köylerde elektrik parası ödeyemeyenler kara kazanlara yönelecek…
   Şehirlerde devlet parayı verecek, antrenmanlar geceye alınacak…
   Canım Kıbrıs’ım…
   Ya da Kıbrıscığım…
   Seni anlamakta zorlanıyorsam…
   Dünya nasıl anlasın?..
   De bana deyim sana…