Covid-19 dünyanın hemen tüm ülkelerinde önemli değişimleri de beraberinde getirdi…
   Sağlık kurumları, kamunun verimliliği, özel şirketlerin toparlanması gibi önemli değişimlerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz…
   Üzülerek görüyoruz ki; bu süreç ‘kısmi fakirleşme’ haricinde Kıbrıs’ın kuzeyindeki kötü alışkanlıkları değiştiremedi…
   Hala değişime dair gözle görülür bir hareket yok…
   Böylesi bir salgın döneminde dahi KKTC gündeminde hep seçimler yer aldı…
   Cumhurbaşkanlığı seçimi… 
   UBP’de genel başkanlık seçimi…
   Meclis başkanlığı seçimi…
   Yeni hükümet oluşumu…
   İki kez kabine değişimi…
   Kısa bir süre sonra yeniden kurultay…
   Ardından erken genel seçim…
   Ülke ekonominin batması, insanların fakirleşmesi siyaset üzerinde pek etkili olmadı…
   Halk cephelere bölündü…
   Aynı görüşü paylaşan ve aynı hedef doğrultusunda siyaset yapan insanların ‘koltuk kavgası’ yüzünden parçalanması ve toplumun birliğini dağıtması ‘kültürlü bir toplum olduğumuz’ yönündeki iddialarımızı çürütüyor…
   Komşumuz Rumlar bile bizim için, burada aktaramayacağım ‘ağır’ ifadeler kullanıyor…
   Yüzümüze bakarak “siz nasıl insanlarsınız ki bu kadar sık seçim yapıyor, bu kadar çok hükümet değiştiriyorsunuz” diyerek, siyaset kültürümüzle alay ediyor, ağır küfürler basıyor…
   Kimse kusura bakmasın…
   Alay konusu olmamız tamamen siyasetin çürümesinden kaynaklanıyor…
   Ve çürümüş bir siyasi yapıyla bu ülke ‘bırakın ileri gitmeyi’ küçücük sorunlarını dahi çözemiyor…

Ciddi bir uyarı

   Covid-19 salgını başladıktan sonra Kuzey Kıbrıs’ta bazı sektörler işlerini normal seviyede yürütürken, kamu kesiminde maaşların ödenmesinde herhangi bir kriz yaşanmadı…
  Fakat bazı sektörler hala ‘kapatma’ kararlarının etkisiyle tamamen açlığa ve iflasa terk edildi…
   Ayrıca kapanan sektörlerde çalışanların tepkisini anlamak ve çözüm üretmek yerine; sosyal medyada tahrik edici paylaşımlar, zaman zaman da temelsiz saldırıların yapılması bu insanların psikolojisini de bozdu…  
   Bu son derece tehlikeli bir durumdur…
   Bir süre sonra ortaya çıkabilecek sorunlara karşı bir kez daha tüm yetkilileri uyarmak istiyoruz…
  Tutarsız kararlarla binlerce insanı daha uzun süre işsiz ve parasız bırakamazsınız…
   Sizlere bu noktada ünlü bir Atasözünü anımsatmakta fayda vardır:
   “Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar…”
   İyi haftalar…