banner564

Ya göremediklerimiz         

  Yolların çöktüğünü, trafik ikaz işaretlerinin yok denecek kadar azaldığını, tehlikeli yerlerde aydınlatmanın olmadığını, koruyucu bariyerlerin yıllardan beri ihmal edildiğini artık görmeye başladık…
  Ne mutlu bizlere…
  Uyanmak için bu kadar geç mi kalmalıydık?..
  Yoksa canımızın bu kadar çok yanması mı gerekiyordu?..
  Neyse çukurları artık görebilir olduk…
  Ama sadece ana yolları değil, şehir içlerindeki yolları da görebilmeliyiz…
  Başkent Lefkoşa’nın en yoğun bölgesi Dr. Fazıl Küçük Bulvarı değil midir?..
  Yıllardan beri bu yolda oluşan çukurları hiç mi gören olmadı?..
  Milli bayramlarda törenleri izlemeye gidenler de mi göremedi?..
  Ülke ekonomisinin merkezi olan Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki çukurları, sürekli taşan kanalizasyon bağlantılarını nasıl göremedik?..
  Hala göremiyoruz değil mi?..
  Lağım sularının dere gibi aktığı yerlerde içme suyu tesislerinin bulunmasından rahatsızlık duyanımız var mıdır?..
  Girne’de her gün binlerce ton insan dışkısının denize atılması karşısında sessiz ve tepkisiz kalmak bizleri hiç mi rahatsız etmiyor?..
  Yakında denizlere giremeyeceğiz?..
  Bu da sorun mu yani?..
  Girne olmazsa Larnaka’ya mı yöneleceğiz?..
  Aldıklarımızı batırınca, bıraktığımız yerleri mi tercih edeceğiz?..
  Nasıl bir toplum olduk?..
  Nereden, nerelere geldik?..
  Ülkemiz için, kendimiz için, çocuklarımız için ne yaptık_?..
  Ne yapmayı düşünüyoruz?..
  Devlet kurumlarında olduğu gibi belediyelerde ana görevin maaşları ödemek olduğunu nasıl da görmezden geliyoruz?..
  Nasıl da tepkisiz kalıyoruz?..
  Arada bir konserler ve tiyatro gösterileri acımızı aldığı için mi?..

Elektrik çarpıyor mu?..

  Küçücük ülkemizin ana sorunu sadece çöken yollar değildir…
  Bu ülkenin canını yakan, ekonomisini tehdit eden, insanları fakirleştiren bir kurum vardır…
  Çalışanlarına ayrıcalık yaratmada çok başarılı…
  Siyasilerin yönetiminde olduğu için her türlü istismara açık bir kurum…
  Özellikle son 20 yılda yüz milyonlarca Euro’luk ihaleleri veya ihalesiz mal alımlarını denetleyebildik mi?..
  Etrafa yayılan kokuların üzerine gidebildik mi?..
  Yargıda hesap sorabildik mi?..
  Ne dersiniz?..
  ‘Mesele yok’ denilerek kapatılan yolsuzluk dosyalarının ele alınması için öne çıkan 3-5 kişiyi yalnız bırakıp, saldırıların hedefi haline gelmelerini görmezden gelerek yaşadık bunca yıl…
  Peki mutlu muyuz?..
  Dört kişilik bir ailenin ayda Bin TL elektrik parası ödemesi karşısında küfürleri basıyoruz ama sorunun çözülmesine yardımcı olmuyoruz…
  Esas sorun tüm devlet kurumlarının çökmüş olmasıdır…
 Kötü siyasetin ve partizanlığın tüm kurumlarımızı, tüm sivil toplum örgütlerimizi, sendikalarımızı ele geçirmiş olduğunu görebildiğimiz gün iş işten geçmiş olacak…
  Hem de çok geç olacak… 

YORUM EKLE

banner608

banner474