banner564

Ya o kedinin adı Ayşe olsaydı

   Kıbrıslı Türk yazar Sezgi Yalın, Amerika’da tahsil yapmış, iyi bilinen bir ailenin mensubudur…

   Yıllar sonra ülkesine dönerken, beraberinde getirdiği kedisinden ilham alarak “Sarman Kedi Jack’in Hayali” ismini taşıyan bir kitap yayınladı…
   Kitabın çizimlerini ise Kıbrıslı Rum ressam Loiza Kaimaki yaptı…
   İngilizce, Türkçe ve Rumca dillerinde basılan bu kitap, Stelios Vakfı’ndan da para ödülü kazandı…
   Buraya kadar her şey gayet güzel…
   Kıbrıslı Türk yazdı, Kıbrıslı Rum da çizdi…
   İki toplumun ‘birlikte iş yapabileceği’ konusunda etkileyici bir olay!..
   Ne var ki; Stelios Ödülü’nden cesaret bulan yazarımız, daha sonra ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ Eğitim Bakanlığı’nın ırkçı bir yaklaşımıyla yüzleşti…
   Rum Eğitim Bakanlığı tarafından açılan yarışmaya katılmak isteyen Sezgi Yalın’a olumsuz yanıt verildi…
   Sen bu yarışmaya katılamazsın…
   Peki neden?..
   Detay vermesine gerek yok…
   Kilisenin yönettiği bir bakanlığın, Kıbrıslı Türk’ün, Kıbrıslı Rum’la yarışmasına asla izin vermezler…
   Türk isminin listede yer almasını asla kabul etmezler…
   Baf’taki Rum lisesine yerleştirilen mozaikleri, daha sonra ‘Türklerden alındığı’ gerekçesiyle yerinden söküp atan bir zihniyetin, Kıbrıslı Türk yazarın, Rum yazarlarla yarışmasına izin vermemeleri bizleri şaşırtan bir olay değildir…
   Fakat; karşı tarafta ırkçı zihniyetin değişmediğini gösteren ve bir kez daha gözümüze sokan bir olaydır…
   Dünya kamuoyuna karşı bir taraftan “Bakın bizim Kıbrıslı Türklerle sorunumuz yoktur” diyorlar, diğer yandan Kıbrıslı Türklerle paylaşımı kabul etmiyorlar…
   Kedinin adı Jack olduğu halde bunu yapabiliyorlar…
   Düşünün bir de Ayşe olsaydı ne derlerdi…

Propaganda mekanizmaları mükemmel

   Rumların dünya çapında yürütmekte olduğu ‘etkili propaganda’ karşısında, bizim tarafın sessizliği ve tepkisizliğini de büyük bir üzüntü ve endişe içerisinde izliyoruz…
   Rumlar, Kıbrıslı Türklerin Anavatanı olan Türkiye’den herhangi bir yetkilinin adaya gelmesi durumunda derhal protesto girişiminde bulunuyorlar…
  ‘İşgalci liderin’ yasa dışı ziyaretinden söz ediyorlar…
   Ama Yunanistan Başbakanı Çipras’ın, Kıbrıs’ın güneyini ziyaret ederek, Rumlarla savunma anlaşmaları ve askeri tatbikatlar yapmasını bizler görmezden, duymazdan geliyoruz…
   Veya duyar gibi yapıyor, tepkisiz kalıyoruz…
   Bunu da geçelim…
   Geçtiğimiz günlerde Akdeniz’de sahili bulunan 7 ülkenin devlet ve hükümet başkanları Güney Kıbrıs’ta bir araya geldi…
   Türkiye’ye yönelik mesajlar verildi…
   Bunun ardından Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Rum lideri Anastasiadis arasında ‘deniz ve hava üssü’ konusunda anlaşma yapıldı…
   Bari bu anlaşma karşısında olsun bir Allah’ın kulu çıkıp da “Bu yaptığınız kabul edilemez” deseydi ya…
   Maalesef bunu da yapan olmadı…
   Müthiş bir rahatlık içinde yaşamaya devam ediyoruz… 
  Haklı olduğumuz bir davada haksız konumuna düşürüldüğümüz halde bundan rahatsızlık duymuyor, tepkimizi ortaya koyamıyoruz…
   Fransa Cumhurbaşkanı’na yönelik iki satırlık bir tepki mesajı yayınlayamıyoruz…
  Tek güvencemiz ve tek destekçimiz olan Türkiye’nin Dışişleri Bakanı’nı protesto için elçiliğin kapısında eylem yapmasını becerebilenlerimiz var da; Fransa’nın hava ve deniz üssünü kınayabilecek insan bulamıyorsak vay halimize… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Emin İÇİGEN
Emin İÇİGEN - 5 yıl Önce

Tüm DENKTAŞ Aile fertlerine ve KIBRIS Halkına Sabırlar diliyorum, Başımız Sağolsun.

M.FATİH PARLAKTAŞ
M.FATİH PARLAKTAŞ - 5 yıl Önce

KTÖS bu konuda, Rumların tavrını kınayan bir beyanatta bulunmaya cesaret edebilirmi acaba?

banner471

banner474