banner564

Yalan dünyamızda çırpınıyoruz

   1 Mayıs İşçi Bayramı’nı coşkuyla kutladık!..
   Ne güzel?..
   Marketleri ve akaryakıt istasyonlarını ‘tehditle’ kapatarak, işçi bayramı kutladığımız yalanına ne güzel de inandık…
   Bizim dışımızda kendine yalan bir dünya yaratıp, sonra bu yalana inanan bir başka ülke insanı var mıdır?..
   Baktınız mı piknik alanlarına, lokantalara, cafe’lere ve barlara?..
   Kaç tane işçi gördünüz?..
   Kaç tane işçi, kilosu 70 liradan kuzu eti satın alarak pikniğe gidebildi?..
   Hesabınız, kitabınız var mı sizin?..
   Kendi kendinizi ne güzel aldattınız öyle…
   Ama kendinizi aldatırken, ülke ekonomisine bir darbe daha vurdunuz…
   Şimdi daha da geriye gideceksiniz…
   Ölüm yolu Ciklos’un üzerinde mangal yakarak, şarkı türkü söyleyerek mi hizmet ediliyor bu ülkeye?..
   Kimler çaldı, çağırdı?..
   Kimler kebap çevirdi?..
   O fotoğraflara iyi bakın lütfen…
   Çarpık bir düzen içinde yalanlarla ülke yöneterek ileriye doğru gidileceğini mi düşünüyorsunuz?..
   Yarın çocuklarınızın, torunlarınızın bu ülkede ne büyük acılarla yüzleşeceğini hiç mi düşünemediniz?..
   Yarattığınız yalan düzenle var olanı yok ederek, hangi geleceğe yürüdüğümüzün farkında mısınız?..
   
Gidin Haspolat’a

   İşçiye bayram yaptırmışlar!..
   Gidin bakalım işçi yatı evlerine…
   Haspolat’ın yolunu mu bilmiyorsunuz?..
   Bir evde 30 kişinin yaşadığını söylüyor bölge muhtarı…
   Para bolluğundan mı oluyor bunlar?..
   Yoksa parasızlık, denetimsizlik ve kaçak yaşamın bir sonucu mudur?..
   Kapattığınız market ve akaryakıt istasyonlarında çalışanlar bu insanlardır!..
   Üniversitelere gönderdiğimiz işsiz gençlerimiz değildir…
   Aile şirketlerinde çalışan gençlerimiz de değildir…
   Kapattığınız market ve akaryakıt istasyonlarındaki işçiler sınır boylarında yıkılmaya yüz tutmuş evlerde ikamet eden insanlardır…
   Tek tuvaleti, tek banyoyu 30, bazı yerlerde 40 kişi paylaşıyor…
   Bunları biz söylemiyoruz…
   Bunları, o bölgelerde yaşayan, o insanları gözetleyen muhtarlar söylüyor…
   Esas göreviniz bu insanlık dışı yaşama el atmak, çözüm getirmek değil midir?..
   Esas göreviniz, batmış ekonomiyi düzlüğe çıkaracak önlemleri almak değil midir?..
   Ölüm yolu Ciklos’u tamir edecek para bulamıyorsunuz ama; 200 metre yukarısında mangal yakarak İşçi Bayramı kutluyorsunuz…
   İçiniz rahatsa no problem…
   Ama bizler endişeliyiz…
   Geleceğimizin tehlike altında olduğunu gördükçe kahroluyoruz…
   Anlıyor musunuz?.. 

YORUM EKLE

banner471

banner473