banner564

Yangın ve hafıza yokluğunda debelenmek

Yangın en nihayet söndü. Ama içimizdeki acı devam ediyor. Üstelik yangınla birlikte başlayan sorgulamalar sönmedi. Bir kere sorgulanmaktan ürkmemek gerekir. Ancak sorgularken de yangın gibi yakıp geçmemek şarttır. Üstelik bir felaket anında esas olan, o felaketin daha da büyümemesi için sorgulananın ve sorgulayanın ortak enerjisini o felakete yöneltmesidir. Sorgulama ise felaketin sonrasında ders çıkarıp nedenleri azaltmanın zenginliğidir. 
Bu noktada yangın helikopterinin daimi olarak konuşlanması, yani alınması doğrusu var. Ama bunun kadar doğru olan bir gerçek daha var. Bu ise kamu yönetiminin yeterince etkin ve verimli olmadığıdır.  Üstelik bu yalnız felaketlere dönük olarak değil, ama yaşamın her alanı ile ilgilidir. 
Son orman yangını nedeni ile her siyasi eğilimin, artık iki elini başının arasına alıp düşünmesi gerekir. Çünkü bu kamu yönetimi, yalnız nitelikli personel, araç ve gereç eksiği ile malul değildir. Devlet, aynı zamanda Hafızasını da kaybetmiştir. Yani yılların emeği, bilgisi ve deneyimi ile oluşmuş tüm birikimler, artık yürüyüşte rehber değildir. Yani Kamu Yönetimi devamlılığını yitirmiştir.
Çünkü Kamu Yönetiminin bel kemiğini oluşturan Devlet Dairelerinde hafıza kaybı önemli bir derttir.  Bu hafıza kaybının en önemli nedeni, Daire Müdürlüklerinin Üçlü Kararname kapsamı dışına hala çıkartılmamasıdır. Eskiye çok gitmeyeyim. Son 5-6 aylık geçmişte kalalım. Son yarım yılda onlarca Daire Müdürü, Müsteşar ve Özel Kalem Müdürü görevden alınmış ve yerlerine yenileri atanmıştır. Üstelik de bu görevden alma ve atamaları da aynı partilerden oluşan Hükümetler gerçekleştirmiştir. Ayni Hükümet Programına bağlılık taşıyan hükümet etme görevi içinde, bu Üst Düzey siyasi kamu görevlilerinin değişiminin bir mantığı yoktur. İşte bu nedenle devlet hafızasını kaybetmiş durumdadır. Eskiden de hükümet değişikliğinde Daire Müdürlükleri değişirdi diyebilirsiniz. Ama bir başka gerçek, bunu çok da zararlı olmamasına yol açardı. Çünkü, kamu görevinde yer alan deneyimli ve oralara bilgisi ve emeği ile gelen nitelikli kamu görevlileri vardı. Bugün bunların önemli bir çoğunluğu ya yaş haddinden ya da yaşadıkları başıboşluktan usanıp erken emekliliğe çıktı. Ciddi boşluk oldu. 
Hiç unutmam 1994 yılında Tarım Doğal Kaynaklar ve Enerji Bakanı olarak görev aldığımın ertesi günü, Daire Müdürleri ile tanışma toplantısı olmuştu. Orada, Veteriner Dairesinin Amme Hizmeti Komisyonunca atanmış müdürü olan Sayın Güven, bana bir söz söylemişti. “ Sayın Bakan iyi bir memur veya Müdür yalnızca işini iyi yapan değildir. Ayni zamanda amirinin ve Bakanının kararını akıl ve bilimle sorgulayandır da” demişti. Ne de güzel ifade etmişti. İşte dünden farklı olarak artık kamu yönetiminde böylesi insan ve buna saygı duyacak yönetici sıkıntısı var. Bu yüzden Kamu Yönetiminde hafıza kaybı artık doruğa çıktı. Bu nedenle siyaseten ister “forever”ci, isterse “ var olma”cı olun; artık Kamu Yönetimini Hafıza sahibi kılmak gerektiği noktasında buluşun. Daha geç olmadan, bir an evvel Daire Müdürlüklerini Üçlü Kararname kapsamında çıkarmak gerekir. Yalnız bu da yetmez, belli zaman aralıklarında Dairelerde görev yapmış olan eski Daire Müdürleri ve Kamu Görevlileri ile de siyasi inancına bakmaksızın bir araya gelme geleneğini de başlatmanız gerekir.
Özellikle teknik daireleri de mühendis, ekonomist, hukukçu, uzmanlar, teknisyenler ve kadrolu nitelikli işçiler ile takviye etmelisiniz. Eğer Orman Dairesinde kadrolu mühendis ve eskilerin Ormancı diye tanımladığı nitelikli orman memurları ve işçileri yoksa daha çok diz döveriz. Ayni şey Karayolları, Trafik, Planlama ve İnşaat, Su, Tarım ve Hayvancılık teknik daireleri ve DPÖ, İstatistik, Maliye, Ekonomi ve Sanayi Daireleri için de geçerlidir. Yeter artık her seçim dönemi sınırlı imkânları oy hesabı ile istihdamda tüketmeyelim. . Aksi, hafızası kaybolmuş Kamu Yönetimi altında sorunlu yaşamaktır.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Evet bu sefer çok doğru yazmışsınız congragulations

banner608

banner474