banner564

Yapacak çok iş var

   Ülkenin büyük bir bölümünde yollar bozuk...
   Bozuk olmayanların ise birçok eksikleri var...
   Yol üzerinde ve kenarlarındaki fosforlu çizgiler silinmiş, birçoğunda uyarıcı levha yok...
   Adanın hemen hemen tüm köylerini dolaşırken, eksikleri daha net bir şekilde görebiliyoruz...
   Ülke genelinde ikaz levhaları, bölge isimleri yok denecek kadar azdır...
   Çift şeritli yollarda orta refüjlerin koruyucu bariyerleri yoktur...
   Ara yoldan, anayola çıkış hakkı verilerek, ölüme davetiye çıkarılıyor...
   Bırakın anayolları, kent içlerinde trafik adacıkları olsun, durma, bekleme yerleri olsun bunlarda da boyalar silinmiş, yenilenmesi kimsenin aklına gelmiyor...
   Trafik kazalarının artmasına ve hasarların ağırlaşmasına, can kayıplarına yol açabilecek bu tür eksiklerin yanı sıra, çok tehlikeli sürüşler vardır...
   Bunların başında aşırı sürat geliyor...
   Üstelik sürat yapanların büyük bir çoğunluğu cep telefonuyla konuşma, hatta mesajlaşma yapıyor...
   Keskin virajlarda direksiyon hakimiyetini kaybedip, karşı şeride geçenler hem kendi hayatlarını, hem de karşıdan gelen ve hiç suçu olmayan insanların hayatlarını tehlikeye atıyor...

Ciddiyetsiz ve sorumsuz

   Ehliyet almanın çok kolay olduğu bir ülkede yaşıyoruz...
   Ayrıca yerli nüfusun toplamına yakın yabancı öğrenci ve işçi var...
   Bu insanlar ülkeye giriş yaptıktan bir saat sonra alışık olmadıkları Kıbrıs trafiğinde araba veya motosiklet kullanmaya başlıyor...
   Motosiklet kullanmanın sınavı da yok...
   Ön ve arka kısmına ‘L’ plakasını yapıştırıp, bir de parayı bastırıp  ‘öğrenci belgesi’ aldıktan sonra yola çıkıyor...
   Hazıra alışmış vatandaşların lokantalardan siparişleri arttıkça motosiklet kullanan paketçilerin sayısı da artıyor...
   Patronu veya şefi, normalde 15 dakikada ulaşabileceği bir yer için paketçiye “Beş dakika sonra burada olacaksın haaaa” diyerek, gazı veriyor...
   Ondan sonrası malum...
   Trafiğin soldan seyrettiği bir ülkede paketçiler araçların solundan geçiyor...
   Bazıları iki araç arasında sağa, sola çarparak ilerlemeye çalışıyor...
   Usta gazı verdikten sonra onun da başka çaresi kalmıyor...
   Ya uçacak, ya da işten atılacak...
   Nereden bakarsak bakalım, doğru, dürüst bir tane uygulama yok...
   Güzel bir ülkeyi cehenneme çevirmek için ne gerekiyorsa onu yapıyoruz...
   Denetimsiz, sorumsuz, ciddiyetsiz bir yönetim altında yaşayan insanlar daha fazla suç işlemekten korkmaz hale geliyor...
   Suçlar arttıkça, üzücü olaylar da artıyor...
   Kaybedilen canlar karşısında dahi sorumluluk üstlenen birileri çıkmıyor...
   Şu küçük ülkede herkes, bir başkasına ‘gücünü gösterme’ yarışına giriyor...
   Ya işinden ediyor, ya işine engel oluyor, ya da tehdit edip, dayak atıyor...
   Nüfus oranına göre; bıçaklı cinayet girişimlerinde liderliği ele geçirdiğimiz gözle görülür haldedir...
   Ülkeyi bu hale getirenler için artık söyleyecek söz bulmakta zorlanıyoruz...
   “Yazık” demek yetersiz kalıyor... 

YORUM EKLE

banner608

banner473