banner564

Yapılan yanlışları görebilmeliyiz

  Barış Harekatı sonrasında Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulduğu zaman kamu hizmetinden, elektrik ve su kesintilerinden, yolların kötülüğünden, sağlık servislerinden şikayet edildiğinde, sorumlu makamlarda bulunanlar halktan anlayış isterdi...
  “Kolay mı devlet kurmak... Bir devlet kurduk, yanlışları da olacak, hataları da... Ama zaman içinde her şey düzelecek” denirdi...
  Federe Devlet 13 Şubat 1975’te kurulmuştu…
  İnsanlar uzun süre sabretti...
  Aradan geçen bunca yıl içinde bırakın eski sorunların ortadan kalkmasını, var olanların üzerine yenileri eklendi...
  Kamu düzeni daha da bozuldu...
  Eğitimde, hizmet kalitesinde ciddi gerilemeler oldu...
  İş bilen insan sayısı çok azaldı...
  Yeni santraller kurulduğu halde elektrikte kesintiler bitmedi...
  Hele yağmur yağdığı zaman telefonların, TV yayınlarının, elektriğin ve internetin kesilmesi toplumun kaderi oldu...
  “Ne yapalım, hava koşulları arızaya yol açtı” diyerek, işin içinden çıkıyorlar...
  Bundan 46 yıl önce aşırı yağmur yağdığında dereler gelirdi, ama evler su altında kalmazdı...
  Daha sonraki yıllarda yine partizanlık ve adam kayırmacılığı yüzünden dereler yok edilerek, üzerlerinde beton binalar yükseldi...
  İki saatlik bir yağmur dahi tüm kentlerimizin su altında kalması için yeterli olabiliyor... 

Sorunları kim çözecek?

  Federe Devletin kurulduğu ilk yıllarda bu ülkenin kamu düzeni, eğitim sistemi çok daha iyi ve kaliteliydi...
  İnsanlar daha iyisini başarmak için çırpınırdı...
  Üst düzey bürokratlar farklı partiden oldukları için kolay kolay değiştirilmezdi...
  Deneyimli ve başarılı olanların söyledikleri önemsenir, iş yapmalarına izin verilirdi...
  Fakat akıl almaz partizanlıklar yüzünden bilgili, görgülü ve deneyimli insanlar birer birer emekli edildi veya müşavirler ordusuna gönderildi...
  Oturacak masası ve makamı olmayan insanlara “Gidin ne yaparsanız yapın, yeter ki buralardan uzak durun” diyerek onları etkisizleştiriyorlar...
  Onlar da mecburiyetten dolayı sisteme ayak uyduruyor, işe gitmeden maaş alıyorlar...
  Peki bu uygulamanın anlamı devletin temeline dinamit koymak değil midir?..
  Bunu ‘düşmanların yapması’ gerekmiyor...
  Kendi kendimize de bu işi başarıyla yerine getirebiliyoruz...
  Gelinen noktada, iş bilmeyenlerin yarattığı boşluğu elbette birileri dolduracak...
  Elbette bu ülkenin popülist yaklaşımlarla daha da yok olmasına izin verilmeyecek...
  Elbette bu ülkede yeni yatırımlar gerçekleşecek...

Harcarken yüz kere düşünmeli

  Devlette olduğu gibi, özel kuruluşlarda ‘bilgi, görgü ve deneyim sahibi’ insanları bazı ufak çıkarlar veya kaprisleriniz yüzünden harcarsanız, yerine yenisini koyduğunuzda çoğu kez hayal kırıklıkları yaşarsınız...
  O kadar çok kayıplara uğrarsınız ki; dizlerinizi dövmeye başlarsınız...
  Devlete zarar verenlerin kişisel olarak pek kayıpları olmaz...
  Çünkü ceplerinden harcadıkları tek kuruş yoktur...
  Hele KKTC’de büyük yolsuzlukların bile hesabı sorulmaz...
  Nasıl olsa ‘birileri öder’ diyerek, vuran vuruyor, kaçıran kaçırıyor...
  Ama özel sektörde iseniz bir düştünüz mü, kimse elinizden tutup kaldırmıyor...
  Yanınızda ne devlet vardır, ne dost, ne de arkadaş...
  O nedenle hareketlerinizde çok dikkatli olmak zorundasınız... 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Sayın Akar, Kırk Yıldır KKTC’de Siyasette Turizmde Yatırımcı ve Ekonomide Yanlış üstüne Yanlış yapıyoruz ! Bezimdir dediğimiz Rum mallarını satıp satıp yedik , Türkiye’nin gönderdiği Milyer Milyar TL’leri Har vurup Harman savurduk !
Ben yaparım olur deyip Dünyayı karşımıza aldık ,
KKTC’yi bugün getirdiğimiz noktada ise Et, Balık ve yumurta alamaz duruma geldik ! elimize geçen her şeyi batırdık, şimdilerde ise kırk yıldır Kimsenin tanımadığı ve tanımayacağı egrmen ayrı KKTC peşinde koşuyoruz ! Bakımsızlıktan dökülen borç batağı Ülkemizde Yatırım yok TURİZM yok üretim yok iş yok para yok ! Bizlere bu halimizle daha beter olun diyenlere ne diyebiliriz ki !!

banner608

banner473