banner564

Yarattığımız kötü düzenin bedelini ödüyoruz

   Yıllarca önümüze ne konduysa yedik…
   Çaresizlikten kuyu sularını afiyetle içtik…
   Hayvan hastalıklarıyla ilgilenmeyi ihmal ettik…
   Dairelerimiz, müdürlerimiz, personelimiz var ama; köylere yıllardan beri veteriner gönderemedik…
   Hastalıklı hayvanları, hellim olmayan hellimleri, yoğurt olmayan yoğurtları da afiyetle yedik…
   Yemeye devam ediyoruz…
   Zamanında aşılanmayan hayvanları, hastalık sonrasında aşılıyor, insanlarımızı ürkütüyoruz…
   Nefes alabilecek orman bırakmadık…
   Memleketin her köşesini kirlettik…
   Dağları oyduk, elektrik üreteceğiz diye insanları zehirledik…
   Arada bir zehirsiz veya az zehirli yiyecek bulsak da, güven bunalımı yüzünden tedirginlik yaşıyoruz…
   “Acaba bu nasıl? Nasıl sulandı?. Ne kadar ilaçlandı?..” diye endişeleniyoruz…
  Yanan devlet laboratuvarını hala tamir edemediğimiz için kapsamlı tahlil yapamıyor, tüketiciye güven veremiyoruz…   
   Çöken yolları tamir edecek, hastalara ilaç alacak para bulamıyoruz ama diğer yandan yılda bir milyara yakın ‘ek mesai’ ücreti ödüyoruz…
   Tek sandalyeli seçim için 35 milyon lira harcayabiliyoruz…
  
Tutar hiçbir yanımız kalmadı…

   Basit siyasi oyuncuklar yüzünden, kaliteli insanları erken emekliliğe göndermeyi marifet sandık…
   İş bilenlerin yerine, parti rozeti takanları yerleştirdik…
   Sonrasında hepsiyle top gibi oynamaya başladık…
   Kendi kendimize yalan bir dünya yarattık…
   Bazıları bunu büyük bir yalanla Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüne bağlıyor…
   Vallahi de billahi de yalan…
   Her şeyi batıran, berbat eden bizleriz…
   Kendi kendini yok etme becerisini gösterebilen başka bir toplum düşünebiliyor musunuz?..
   Mumla arasanız da bulamazsınız…
   Yola, suya, elektriğe, sağlığa, eğitime para bulamayan bu temelsiz, düzensiz devletçik; partilere, bazı makam sahiplerine, peşkeşlerin örtülmesini becerenlere, batmış belediyelere, ihale mafyalarına milyonlar dağıttı…
   Hala dağıtmaya devam ediyor…
   Ama kanser hastalıklarının patladığı bir ülkede sık sık ilaç eksikliği çekiyoruz…
   Yaşlılara ‘huzurlu’ bir bakım evi kuramıyoruz…
   Hayatının son döneminde insanları kendi kaderleriyle baş başa bırakıyoruz…
   Böylesi bir yaşamı hak etmiyoruz ama, yanlışları düzeltebilecek bir mekanizmayı da oluşturamıyoruz…
   Kısacası; yarattığımız kötü düzenin bedelini ödüyoruz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 12 ay Önce

Saz çaldın bütün yaz simdi de oyna biraz yani olay AB palikarya vs goygoyculugu değil çalışmak üretmek ayakta dimdik durmaya gayret gostermek

Öz
Öz - 12 ay Önce

1974 oldu. Haksız yere ganimete konanlar kimler oldu. Kimler Rum mallarını kapuşari etti? Suyun başında olanları kimler başa getirdi? Nüfusumuz, 120 bin iken 400 bine ( Belki de milyona) kimler getirdi? Bu ülkede Rumlardan kalan işletmeleri kimler KİT bünyesine soktu? Daha sonra da kimler batırdı? Önce ciddi üniversiteler kurup, daha sonra da, bu üniversitelerin gecekondulaşmasına kimler sebep oldu? Kimlerin bu ülkede üniversite kurmaya ihtiyacı var? Her türlü kaçakçılığı bu ülkeye getirenler kimlerdir? 1974 öncesi BEY yönetimi var mıydı? Peki 1974 sonrası BEY yerine konulan benzer bir yönetim oldu mu? İrade K/Türklerin iradesi mi? VAllahi de, billahi de, şeklinde yemin ederken, bir ayak kaldırılmışsa, mesele yok.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 12 ay Önce

Yalanlarla yönettiğimiz KKTC’de bu gün söylenecek tek söz “ Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar “ Atasözüdür !!
Zenginlikler içinde kurup kırk yılda batırıp talan ettiğimiz KKTC’yi bugün getirdiğimiz nokta içler acısıdır ! Avrupa’nın en geri kalmış fakir ve yoksul ülkesi olan Yaşam Standartlarının Avrupa’nın en düşük olan ülkesi ve de Uluslararası Hukuk kolunun şu an giremediği Ben yaparım olur KKTC’sinde daha iyi bir gelecek nasıl beklenebilir ki ? Ganimet düzeni ile KKTC’de yıllardır zil çalıp oynadık ve de ganimet düzeninin sonuna geldik ! Ekonomik durumu hiç de iyi olmayan Türkiye’ye her ay avuc açıp dilenci olduk ! İstemeyip karşımıza aldığımız AB’ye yardım çağrılarına başladık ! KKTC’den kovdugumuz BM’den de umut bekliyoruz ? KKTC’nin Bugün geldiği nokta ise kaynak yok maaşları ödemeye paramız yok ! Peki ya Yarın ???

banner471

banner473