Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik, erken seçim olasılığını dikkate alarak, Meclis’te temsil edilen siyasi partilere yönelik uyarılarını sürdürüyor…
   Başkan Şefik özetle şöyle diyor:
  -Mevcut seçim yasası çok karmaşık…
  -Vatandaşların oy kullanmasını bir kenara bırakalım… Sistemin değişmemesi halinde sandık kurullarında görev yapacak yeterli elemanı bulamayacağız…
   -Covid-19 sürecinde bu sistemle hızlı sonuç elde edilmesi mümkün olmayacak…
   Açıklamadan çıkardığımız sonuç özetle böyledir…
   Ne var ki; seçim yasasını değiştirmesi ve daha pratik bir sisteme geçilmesi meclisin yetkisindedir…
   Meclis’te temsil edilen siyasi partiler ise henüz değişim sinyali vermiyor…
   Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, milletvekillerinin ‘bir daha seçilememe’ ve ‘kişisel avantaj sağlama’ düşüncesidir…
   Hal böyle olunca siyasetin düzelmesi ve verimli hale gelmesi konusunda umutlanmak mümkün olmuyor…

Ne yapılmalı?..

   Halbuki 300 binin altında seçmeni bulunan küçük bir ülkede ‘Tek bölge’ sistemine geçilmesi doğru olandır…
   Ondan da önemlisi ‘Başkanlık Sistemine’ geçiştir…
   Ancak; bazı kesimler Başkanlık Sistemi’ne geçişi ‘diktatörlük’ anlamında yorumladıkları için halkın kafası karışıktır…
   Bunu yapmak yerine Güney Kıbrıs’taki sisteme bakmanın ve ondan yararlanmanın daha doğru olacağını parlamentodaki siyasi partilerin tümü biliyor…
   Cumhurbaşkanı’nın; gerekmesi halinde Başsavcı tarafından sorgulanabileceği ve dokunulmazlığının kaldırılabileceği bir sistemden niye korkuyoruz?..
   Milletvekillerine bakanlık yolunu kapatmakla; partilerden istifaları, tehdit ve şantajları önlemek kötü müdür?..
   Bu konuda neden başka ülkeleri örnek göstermekle ‘öcü korkusu’ yaratılmak istendiğini anlamak zordur…
   Olası bir çözüm durumunda Rumlarda Başkan, Türklerde hem Başkan hem de Başbakan mı seçilecek?..
   AB’nin bu konuda bizlere destek vereceğini mi sanıyoruz?..

Teknokrat kabine 

   Başkanlık sistemine geçilmesi için gerekli adımların atılmaması ve parlamenter sistemde ısrar edilmesi halinde baraj, tek bölge ve bakanlık konusunda ileri adımlar mutlaka atılmalıdır…
   Kısacası ‘Tek bölge’ seçimi, yüzde 5 ile 10 arasında baraj ve teknokrat kabine koşulları tartışılmalı ve bir sonuca varılmalıdır…
   Aksi halde gelecek için umutlanmak mümkün değildir…