banner564

Yasal Sorunlar Anayasa Değişikliği (2)

Hazırlayanlar: Av. Şengül Göksu Arsal ve Av. Orhan Arsal  

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile Anayasa Değişikliği ile ilgili söyleşi

Soru : Anayasanın hazırlanmasında bulunabilecek en iyi hukukçuya ve ekibine görev verilmesi ve olanak sağlanması, bu hukukçuların bir taslak hazırlaması ve Meclisin bu taslak üzerinde çalışması gerekir mi demek istiyorsunuz?
Cevap :  Aynen bunları söylüyorum.  Meclis bulabileceği en iyi uzmana ve heyetine görev vermeli, isteklerini ve ilkelerini açıklamalı, eğer istekleri netleşmemişse alternatif isteklerini açıklamalıdır. Uzman hukukçu ve ekibi titiz bir çalışma ile bir taslak hazırlamalı ve daha sonra Yasama Meclisi ve Kurucu Meclis bu taslak üzerinde çalışmalıdır. Gerekirse uzman heyetle ortak toplantılar yapıp taslakta geçen her sözcüğün yararı ve sakıncası tartışılmalıdır. Böyle bir yöntemle kusursuz bir Anayasa yapılabilirdi. Maalesef bu yapılmamıştır. Bu nedenle KKTC Anayasasında inanılmaz hatalar vardır.  
İyi bir Anayasa veya temel yasalardan birini yapmak sadece siyasi iradenin elinde değildir. Bu aynı zamanda profesyonel bir iştir. KKTC’de bu gerçeğin bilinmemesi hatalar yapılmasına neden olmaktadır. Doğru yöntemin izlenmesi halinde hatalardan korunmuş olacağız. Ayrıca gelecek nesillere kıvanç duyacağımız bir eser bırakma olanağını bulabiliriz. İyi bir Anayasa, toplumun önünü açan, gelişmesini sağlayan ve gereksiz sıkıntılara sokmayan bir Anayasadır. Yapımı için gerekli özenin gösterilmesi gerekir. 
Soru : Anayasayı kaleme alacak en iyi uzman kim olabilir?
Cevap : Bugünün iletişim olanakları ve KKTC’de bulunan üniversite ve profesör sayısı dikkate alındığında bu uzmanı bulmak zor olmamalıdır. Kanımca KKTC’de veya Türkiye’de bulunan Anayasa Hukuku profesörleri arasından bu uzman seçilebilir. Hükümet uzmana tüm isteklerini söylemeli ve zamanını bu işe ayırıp uzun süre çalışması için olanak sağlamalıdır. 
Bu herhangi bir hukukçunun örneğin bir yargıcın veya avukatın yapabileceği iş değildir. Yargıçlar veya avukatlar uygulanmakta olan yasanın sorunları hakkında uzmana bilgi verebilirler. Bu da çalışmanın oldukça önemli bir bölümüdür. Ancak Anayasayı kaleme almak için en yetenekli ve dünya Anayasalarını tanıyıp gözden geçirmiş bir uzmandan yararlanmak gerekir.

Kanımca yasa veya Anayasa yapımında hiç tahmin edemeyeceğiniz bir özelliğe daha ihtiyaç vardır. İnsan sevgisi. Belki şaşacaksınız ama ben bir yasayı okuduğum zaman insan sevgisi olan birisinin hazırlayıp hazırlamadığını anlarım. Çünkü insan sevgisi olan yapımcı insanların karşılaşacağı sorunları ortadan kaldıracak ve işlerini kolaylaştıracak düzenlemeler yapmaya çalışır. Böylece ülkenin kalkınmasına katkıda bulunur. Diğerleri ise teknik kurallarla dolu sıkıntılı düzenlemeler yaparlar.

Bazı hukukçular Amerikan Anayasasını okudukları zaman orada bir göçmen toplumu bir gün büyük bir devlete taşıyacak iradeyi gördüklerini yazmaktadırlar. 

Soru : Dünyanın en iyi hukukçuları görevlendirilmediği için KKTC Anayasası’nın hatalı olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?
Cevap : Maalesef benim görüşüm budur. Gerçi dünyanın en iyi hukukçusunu veya hukukçularını görevlendirmek KKTC’nin vizyonunu ve imkanlarını aşıyordu. Ancak başarılı Anayasa yapımında izlenmesi gerekli yöntemi bilmek ve mümkün olduğu ölçüde izlemek bizi birçok sorundan koruyacaktı. Doğru siyasi iradeye, titiz uzman çalışması eklenseydi bugün yaşadığımız yasal sorunların hiç birini yaşamayacaktık. Anayasamız devletimizin ilerlemesine köstek değil destek olacaktı.


Soru : Anayasa veya temel yasaların en iyi uzman tarafından büyük bir titizlikle kaleme alınması gerektiğini söylüyorsunuz.  Anayasa değişiklikleri konusunda ne düşünüyorsunuz?
Cevap : İzninizle bu soruya yanıt vermeden önce kusursuz bir yasanın nasıl yapılması gerektiği konusunda bir örnek daha vereyim. Dünyada yapılmış en iyi yasalardan biri hangisidir biliyor musunuz? Kod Napolyon diye anılan 1804 Fransız Medeni Kanunu. 
Dünyada uygulanan iki hukuk sistemi vardır. Biri İngiliz veya Anglosakson Hukuk Sistemi, diğeri ise Kontinental Hukuk Sistemi. Kıbrıs’ta ve KKTC’de uygulanan İngiliz Hukuk Sistemi’nin kurallarını İngiliz yargıçlar ortaya çıkarmıştır. Onların verdikleri kararlardaki usul kuralları değişmez izlenen içtihatlara dönüşmüş ve böylece Anglosakson Hukuk Sistemi oluşmuştur. 
Kontinental hukuk sisteminin kuralları ise 1804 Fransız Medeni Kanunu’nda belirtilmiştir. Fransız Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olan bu sistem dünyadaki birçok devleti etkilemiştir. Türkiye dahil dünyanın yarıya yakını Kontinental sistemi benimsemiştir ve değişik şekilleriyle uygulamaktadır. 
 Fransız Medeni Kanunu’nun nasıl bu kadar başarılı olabildiğini ve dünyanın yarısını etkileyebildiğini kendi kendimize sormalıyız. Bu sorusunun yanıtını yasanın yapılış şeklinde buluruz. 
Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart yasayı hazırlamak için Fransa’nın en iyi hukukçularından oluşan bir komisyon kurmuştu. Napolyon “Komisyonda görev yapacak kişiler benim sevmediğim kişiler, hatta düşmanım olabilir. Önemli olan Fransa’daki en iyi hukukçuları bulmak ve Komisyonda görev yapmalarını sağlamaktır.” demiştir.  Komisyon böyle bir bilinç içinde oluşturulduğu ve çalıştığı için sonuç fevkalade başarılı olmuştur. 
Napolyon Fransa’nın en iyi hukukçularının bile yasa yapmada yetersiz kalabileceği ve teknik kelimeler kullanıp halkın anlamadığı bir yasa yapabilecekleri kaygısı içinde idi. Bu nedenle onlara herkesin kolayca anlayabileceği ve tereddüde düşmeyeceği bir yasa yapma talimatını verdi. Kendisinin de o kadar işi ve savaşları arasında vakit ayırarak Komisyon çalışmalarının bir kısmına katıldığı söylenir. 

Napolyon’un komisyonda hazır olmasından çekinen komisyon üyelerinin hukuk terimlerinden uzak durduğu ve en sade vatandaşın bile kolayca anlayabileceği bir yasa yapmak zorunda kaldığı söylenir.  Bu denli büyük bir titizlikle hazırlanan yasa tüm dünyanın takdir ettiği ve yarıya yakının örnek aldığı bir yasa olmuştur.  Bizim dünyayı etkileyecek bir Anayasa yapma amacımız yok ancak iyi bir yasanın nasıl yapıldığını bilmek bize yol gösterebilir. 

Bizde temel yasaların ve Anayasanın hatalı yapılmasının nedeni bu işi sadece siyasi iradenin yapabileceğinin zannedilmesidir. En iyi uzmanın görevlendirilmemesi ve ortak bir çalışma yapılmamasıdır. İşittiğime göre; taslağı hazırlama görevi tecrübesiz, vasat bilgi sahibi, siyasi bir partiyi desteklediği için işe alınmış kişilere verilmektedir. Bu kişilerin hazırladığı taslaktan iyi bir sonuç çıkması mümkün değildir. 

Soru :  İsterseniz esas konumuz olan Anayasa değişikliği konusuna gelelim. 1985 Anayasasının iyi yapılmadığını yani en iyi uzmanlar tarafından büyük bir titizlikle kaleme alınmış bir taslak dikkate alınarak yapılmadığını ifade ediyorsunuz. Bu aşamada yapılmış hatalar nasıl düzeltilebilir?
Cevap (6):  Bu aşamada Anayasadaki hataları düzeltmek kolay değildir. Hatalı bir Anayasayı düzeltmek yeni bir Anayasa yapmaktan daha zordur. Her şeyden önce Anayasa değişikliğinde başlangıçta yapılan hataları tekrarlamamak ve kusursuz bir Anayasanın nasıl olması gerektiğini bilerek hareket etmek gerekir. Görevlendirilen uzmandan her olasılığın nasıl sonuç doğuracağını sorarak görüş aldıktan sonra hareket edilmesi gerekir. .

Değişiklik çalışmalarına başlamadan önce Anayasamızdaki şu anda mevcut hataların neler olduğu konusunda net bir görüş sahibi olmaya çalışalım. 

Soru (7): Anayasamızda mevcut hatalar nelerdir?

Cevap (7):  Kanımca Anayasamızın en büyük hatası öz değil detaylı bir Anayasa olmasıdır.  Detaylı Anayasalar yasalarda belirtilmesi gereken hususları da düzenlerler. Detaylı bir Anayasayı kaleme almak kolaydır, ancak büyük sorunlar ortaya çıkarır. 

Bir Anayasada neler bulunduğuna bakalım. Anayasalarda; 
a) Devletin yapısına ilişkin ilkeler, 
b)Vatandaşların hakları yani insan haklarına ilişkin ilkeler   
c) Devlet organları ve görevlerine ilişkin ilkeler olmak üzere üç konuda ilkeler bulunur.  
Bu konuların dışına çıkıp ayrıntıları düzenleyen bir Anayasa gerçekte yasaların yapacağı işi yapıyor demektir. Bu doğru değildir. Çünkü Anayasadan beklediğimiz farklı bir görevdir. Anayasalar yasaların belli ilkeler doğrultusunda yapılmasını sağlar. Yani denetleme görevini yapar. Eğer Anayasada yasa maddeleri yer alıyorsa Anayasa asli görevini yapamayacak demektir. Bu ise birçok sorunu birlikte getirir. 

 Yasalarda yer alması gereken hususların Anayasada yer alması Anayasayı bir toplumu ileriye götürecek ilkeler topluluğu olmaktan çıkarır.  

1985 KKTC Anayasası’nı kusurlu hale getiren bir taraftan detaylı olması yani yasalarda bulunması gereken konuları da düzenlemesi ve daha sonra Anayasa maddelerinde değişiklik yapılmasını imkansız hale getirmesidir. 

Halbuki toplumun gelişebilmesi için yasaların değişebilmesi şarttır. Hele bu yasalarda yazılım hataları varsa değişememeleri bir felaket demektir. 1985 Anayasası maalesef yasalarda yer alması uygun olan hususları Anayasaya katmış, bunu yaparken hatalar yapmış ve onları hiç değişemeyen sabit kurallar haline getirmiştir. 

Devam edecek 

YORUM EKLE

banner471

banner473