banner564

YASAL  SORUNLAR Anayasa Değişikliği  ( 6)

Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile KKTC  Anayasa Değişikliği  ile ilgili söyleşi 
Hazırlayanlar :  Av. Şengül Göksu Arsal  ve Av. Orhan Arsal   

6. Bölüm

Soru: Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte Mahkemeler ve Savcılıkla ilgili olan Anayasa maddelerinde  değişiklik yapılması hazırlıkları yapılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?

Cevap : Bu değişiklik çalışmalarına sıcak bakmıyorum. Ben Yüksek Mahkeme Başkanı olarak  görevde olsam  böyle bir değişiklik talebinde  bulunmazdım.  Ancak şunu ekleyeyim. Biz tamamen demokratik  bir kurulduk. Benim karşı oyuma rağmen yine de Yüksek Mahkeme böyle bir talepte bulunabilirdi. 

Niçin karşı olduğumu arkadaşlarıma izah ederdim. Onlar ısrar ederse çoğunluğun oyuna bakar  yine de aynı talebi yapardık. Konu gündeme geldiğine göre arzu ederseniz görüşümü size de izah edeyim. Bence yargı ile ilgili  maddelerin tartışılması gereken yer Yasama Meclisidir. Doğrudan demokrasi uygulamasına giderek doğrudan halk önünde bu konuları tartışmak doğru değildir. 

Unutmayalım ki Mahkemeye gelen iki kişiden biri davayı kazanırken diğeri kaybeder. Bu nedenle Mahkemelerden şikayetçi olanlar çoktur. Şikayetçi olan sıradan vatandaşlar Mahkemelerin ihtiyacını giderecek  bir talebe evet mi der yoksa öfkesini açığa mı vurur?  2014 yılında gerçekleşen olumsuz sonucun tekrarlanma olasılığı yok mu? Bunu düşünmek gerekir.

Yazdığım “ Kusursuz Yargı Oluşturma Çabaları” isimli kitapta  anlatmaya çalıştım.  Halkımız eskiden yargıdan şikayet etmezdi. Bunun nedeni uyguladığımız Anglosakson sistemin temel ilkelerine  uygun çalışılması idi. Daha sonra bu ilkelerden sapma olduğu için şikayetler başladı ve gittikçe arttı. Bu koşullarda halka Mahkemelerle ilgili bir soru sormanın ve Mahkemeleri veya Savcılığı halk önünde tartışmaya açmanın doğru olmadığı kanısındayım. 

Soru : KKTC Anayasası yapılırken kulağa hoş gelen fakat pratikte başarısız olmuş doğrudan demokrasi anlayışı ile hareket edildiğini söylüyorsunuz. Böyle bir yanlışa düşmemek  için ne yapmak gerekiyordu? 

Cevap : Bir grup yargıç ve hukukçu arkadaş zaman zaman bir araya gelip yasal konularda görüşlerimizi  Hükümete ve  diğer siyasilere iletmeye çalışırdık. Hükümete  dünyadaki tüm yasaların  veya Anayasaların  gözden geçirilmesini  ve en başarılı olanın örnek alınmasını  önerirdik.  Bazen “En başarılı olanı yeterli görmeyelim ve daha da iyisini yapmaya çalışalım” derdik. Maalesef  KKTC Anayasası yapılırken önerdiğimiz yöntem  izlenmemiş ve Anayasa değişikliği konusunda hiç uygulanmayan veya  en başarısız olan kurallar kabul edilerek Anayasaya konmuştur..

Şunu da ekleyeyim ki önerdiğimiz doğru yöntemi saptamak ve kaleme almak sıradan kamu görevlilerinin yapabileceği bir  iş  değildir. Dünya hukuk sistemlerini taramak ve kıyaslayarak  dersler çıkarmak kolay değildir. Bunu uzmanlar yapabilir. Uzmanlar arasında en iyisini seçmek gerekir. Atatürk’ün Türkiye’de uyguladığı yöntem bu idi. Bu yöntem izlense dünyanın en iyi Anayasasını ve en iyi yasalarını yapabilecektik. Doğru bir yöntemle çalışmış olsak tüm dünyaya örnek  olabilirdik. 

Bu yapılacağına sorunlu  bir Anayasa yapmak ve dünya Anayasaları kıyaslandığında   başarısız  Anayasalara  örnek gösterilmek  üzücü değil mi?

Soru: 1985 Anayasasındaki temel hatanın  Anayasa değişiklik maddesinde olduğunu söylüyorsunuz. Dünyanın hiçbir Anayasasında  Anayasamızda  olduğu gibi Anayasa maddelerinin sadece referandumla değiştirilebileceği kuralı olmadığını söylüyorsunuz. Anayasada nasıl değişiklik yapılabileceğini belirleyen 162. madde aynen durmaktadır. Bu durumda  162. maddenin değişmesi de kolay olmayacaktır. Sorun nasıl çözülecektir?

Cevap:  Kanımca bu sorun Anayasanın 162.ci maddesinin ilk fırsatta veya bir genel seçimle birlikte halkoyuna sunulması yöntemi ile çözülebilir. Sadece 162.ci maddeyi halk oyuna sunmak gerekir. 

Böylece  Anayasayı değiştirme kurallarını değiştirmiş ve deyim yerinde ise Anayasayı bir hilkat garibesi durumundan çıkarıp normal bir Anayasa haline getirmiş oluruz. 

Her Anayasada değiştirilmesi mümkün olmayan maddeler  vardır. Bu nedenle  şu anda 162. maddede “ 9. madde hükümleri saklıdır” diye bir şart bendi bulunmaktadır. 9.cu madde  devletin yapısı ve varlığı  ile ilgili olan bazı maddelerin hiç değiştirilemeyeceğini belirtmektedir. Her Anayasada  buna benzer maddeler vardır. Bu şart bendinin  aynen kalmasında sakınca yoktur. 

Bunun gibi devletin varlığı ve güvenliği ile ilgili bazı maddelerin sadece  referandumla değiştirilebileceği de kabul edilebilir. Diğer  maddelerin  ise  Yasama  Meclisinin  2/3  çoğunluğu ile veya buna benzer bir oranla  referanduma gerek olmadan değiştirilebileceği kabul edilirse Anayasa   sorunumuz  çözülmüş olacaktır. 

Soru: Anayasanın sadece referandumla değiştirilebileceği kuralı, halka tanınan bir hak değil mi? Bu hakkı halktan alıp Meclis çoğunluğuna vermek antidemokratik bir yaklaşım değil mi? 

Cevap:  Anayasada en küçük bir değişikliğin bile ancak referandumla yapılabilmesi teoride kulağa hoş gelen fakat pratikte olumlu sonuç vermeyen bir görüştür.  Bu görüş yasaların halkın temsilcisi olan  milletvekilleri tarafından değil, doğrudan halk tarafından yapılması ve değiştirilmesi gerektiği,  yani doğrudan demokrasi görüşüdür. Tüm dünyada başarısızlığa uğramış ve terk edilmiş bir görüştür. 

Bizim halkımıza dünyada mevcut en iyi olanakları sunmamız gerekir. Bu olanaklar arasında en iyi yasalar ve en iyi kurallar da olmalıdır. En iyi kurallar derken dünyada denenmiş ve başarılı olmuş  en iyi kurallar  demek istiyorum. Denendiği her yerde büyük sorunlar çıkarmış kuralları  halkımıza uygulamaya çalışmamız  doğru değildir. Çünkü halkımız deneme tahtası değildir. 

Doğrudan demokrasi dünyada denenmeye devam edilecekse bırakalım zengin ülkeler denesin. Riskli bir işi denemenin sıkıntısını onlar yaşasın. 

Soru: Koronavirüs  salgını nedeniyle Cumhurbaşkanı seçiminin 6 ay süreyle ertelenmesi konuşuluyor. Bu konuda siyasi partiler arasında bir görüş birliği var. Ancak bunun yasal yönteminin ne olacağı ve ertelenme süresinde yetkilerin kimde olacağı konusunda Anayasada açıklık yok. Bu konuda yasal çözüm bulmak için Yasama Meclisinde bir çalışma yapılacağı ifade edildi.  Bu konuda görüşünüz nedir?

Cevap: Daha önce de anlatmaya çalıştığım gibi  Anayasamız yapılırken  bazı hatalar  olmuştur. 
a)    Dünyanın en iyi Anayasasını yapma ideali ile hareket edilmeli ve siyasi iradeye destek olarak bulunabilecek en iyi uzmanların çalışması sağlanmalıydı.
 
b)    Detaylı bir Anayasa değil öz bir Anayasa yapmak tercih edilmeliydi. İşin kolayına kaçıp organların yetkilerini bir bir saymanın hatalı olduğu dikkate alınmalıydı. Bu yöntem hatlıdır çünkü  Anayasada sayılmayan yetkilerin yapılamayacağı anlamına gelir. Bu nedenle  sakıncalı bir durum ortaya çıkarır. Bir çok halde devlet kilitlenir, boş yere zaman ve enerji kaybı olur. Bugün Cumhurbaşkanı seçiminin ertelenmesi konusunda olduğu gibi. Ertelemenin  nasıl ve kimin tarafından yapılabileceği konusu Anayasada düzenlenmemiştir. Her konuyu ayrı ayrı düzenlemeye kalkan Anayasalar ın bu tür sorunlar ortaya çıkarması kaçınılmazdır. Halbuki doğru bir yöntemle uzmanlar tarafından kaleme alınmış Anayasalar böyle sorunlar ortaya çıkarmaz.  Şimdi nasıl bir çözüm bulunursa bulunsun zorlama bir çözüm olacaktır ve birçok kişi rahatlıkla bulunan çözümün hatalı olduğunu iddia edip karşı görüşü savunabilecektir.

c)    Anayasa maddelerinin  büyük bölümünün  referanduma gitmeden Yasama Meclisi tarafından  değiştirilmesi mümkün olmalıydı. Dünyada  katı Anaysalar vardır. Ancak referanduma gitmeden hiçbir maddesi değiştirilemeyen  tek Anayasa KKTC Anayasasıdır. Bu bir anomalidir ve ilk fırsatta değiştirilerek hiç değilse dünyadaki diğer katı Anayasalara benzer  kuralların kabul edilmesi gerekir.   

 Soru :  Anayasa değişikliği konusunda son sözünüz nedir?
Cevap: Dünya Anayasalarını gözden geçirip, kıyasladığımız zaman Anayasamızda biri çok üstün diğeri çok kötü iki özellik olduğunu görürüz. Anayasamızın üstün özelliği demokrasinin temel ilkesi olan  kuvvetler ayrılığını en kesin bir şekilde kabul edip belirlemiş olmasıdır. Birçok gelişmiş ülke gayret etmesine  rağmen  bu konuda KKTC ölçüsünde başarılı olamamıştır. 

Anayasamızın kötü özelliği ise detaylı bir Anayasa olması, yani yasalarda yer alabilecek  bir çok hususu Anayasaya koyması ve hatalı bir 162.ci madde ile değişemez hale getirmesidir. 

Şu halde iyi özelliği korumalı ve kötü özelliği  ortadan kaldırmalıyız. Bunun için  ilk yapmamız gereken iş sadece 162. ci maddeyi ilk fırsatta  halk oyuna  sunmak ve bu maddeyi değiştirmek  olmalıdır. Anayasa maddelerinin değiştirilmesi konusunda  ise dünya Anayasalarını gözden geçirmeli  ve  başarılı bir şekilde uygulanmakta olan Anayasada değişiklik yapma kurallarını  kıyaslayarak en iyisini tercih etmeliyiz.  

Son

YORUM EKLE

banner471

banner473