banner564

Yaşananlara seyirci kalamayız

 Küçük bir ülkede yaşıyoruz...
 Ama bu küçük ülkede suç oranlarının sürekli artması karşısında gerekli önlemleri de alamıyoruz...
 Bu kadar küçük bir ülkede cinayet olayları, ‘öldürmeye teşebbüs, vahim yaralama ve darp’ suçları hızla artıyor...
 Mahkemelerin gündemine çok sayıda silah, patlayıcı, bıçak, şiddet ve tehdit davası var...
 Güzel ülkemizde suçların sürekli artması dikkat çekicidir...
 Umudunu eğitime turizme adamış bir ülke için hiç de hoş bir durum değildir...
 Cinayetler, silahlı hesaplaşmalar, soygunlar ve tehdit olayları, personel ve teknoloji açısından yetersiz kalan KKTC polisinin önleyemeyeceği boyutlara ulaştı...
 Ve bu gelişmeler karşısında Kıbrıs Türk halkı rahat uyku uyuyamaz hale geldi...
 Halkın bu konudaki rahatsızlığı kamuoyu araştırmalarına da yansıyor...
 Öyleyse ne yapmalı?..
 Daha fazla gecikmeden ‘Asayiş Kurulu’ hayata geçirilmeli...
 Bu konuda çok yazı yazdım...
 Suçlarda patlama yaşanıyorsa...
 Uyuşturucu kullanımı çocuk yaştakilere kadar inmişse...
 Gençlerde alkol ve sigara kullanımı yüzde 85’lere ulaşmışsa...
 Ehliyetsiz araba kullananların sayısı artmışsa...
 Kırmızı ışıkta durmamak kural olmuşsa...
 Küçük çocuklar öz babaları tarafından tecavüze uğruyor, vahşice öldürülüyorsa...
 Evliliklerde ve arkadaşlıklarda kıskançlık krizine girenler silaha sarılıp, öldürme girişiminde bulunuyorsa...
 Ve para uğruna ülkenin değerli insanlarının yaşamlarına son veriliyorsa...
 Bir yerlerde yanlışlar var demektir...

Seyirci kalamayız
 
 Şimdiki halimizle sağlıklı ve başarılı bir toplum yaratamaz, gençleri bataktan kurtaramayız...
 Tırmanan suçlar karşısında harekete geçmenin şart olduğunu artık anlamalıyız... 
 O nedenle de ‘Asayiş Kurulu’ derhal oluşturulmalıdır...
 Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, Türkiye Büyükelçisi, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı, Polis Müdürleri, yargıçlar ve psikologlar bir araya getirilerek çözüm üretilmelidir...
 Alınması gereken ne kadar önlem varsa, tümü kısa sürede hayata geçirilmelidir...
 Mevcut yasalar değiştirilerek, cezalar ağırlaştırılmalı, polis gücü ve buna paralel olarak sokak devriyeleri artırılmalı, sınır kapıları tam denetim altına alınmalıdır...
 Hatta mahkeme emriyle ‘şüpheli konutlarda’ arama yapılarak, kayıtsız silahlar ve satış için paketlenen uyuşturucular toplanmalıdır...
 Tek derdimiz seçimler veya kimlerin bakan olacağı meselesi değildir...
 Ülke sorunlarıyla, kişisel ve siyasal hesaplaşmaları birbirinden ayırabilecek olgunluğu göstermek zorundayız...
 Küçük ülkemizin huzuru kalmamışsa...
 Hep birlikte ayağa kalkmalı ve önlem almalıyız...
YORUM EKLE

banner471

banner473