banner564

Yazık bu güzel ülkeye

   Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunlarından biri yolların çok kötü oluşudur…

   Bir diğer hayati sorun ise trafik kazalarıdır...
   Üçüncüsü de çevrenin bozulması, her tarafın çöplüğe dönüşmesidir...
   Sadece bu üç olay; Kıbrıs’taki insanların yaşam biçimlerini, bilgi, görgü ve becerilerini anlamak için yeterlidir...
   Lefkoşa kent içi dahil, ana yolların hemen hepsi trafik açısından sakıncalı bir durumdadır...
   Yolların hemen hepsinde trafik ikaz çizgileri silinmiş, yok olmuş, birçok yerde otlarla kapanmış vaziyettedir...
   Makam aracının arka koltuğunda oturan ve bir kentten, ötekine gidip, gelen bakanlar bunları her ne halse göremiyorlar...
   Büyük bir olasılıkla yol boyunca cep telefonlarıyla konuşuyor, dost, akraba ve partilerinin işlerini takip ediyorlardır...
   O nedenle pencereden dışarı bakmıyor, ülkenin ne hale geldiğini göremiyorlar...
   Yazın kavurucu sıcaklarında, turizm merkezi Girne’nin doğusu ve batısındaki ana yollarda trafik adacıkları, orta refüjler ve yol kenarları otlarla örtülüdür...
   Ağaç boyundaki otları aylardır ne gören oluyor, ne de temizleyen...
   Lefkoşa-Girne anayolunda orta refüjdeki ağaçların dalları yol içine sarkmış, tehlike yaratır durumdadır…
   Lefkoşa’nın en işlek caddesi olan Dr. Fazıl Küçük Bulvarı dahi birkaç gün öncesine kadar perişan haldeydi...
   Yol ortasında ve kenarlarında trafik çizgileri görünmez durumdaydı...
   Yolun birçok yerinde çökmeler vardır...
   Allaha şükürler olsun ki; 20 Temmuz törenleri nedeniyle Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda trafik adacıklarını çevreleyen taşlar ‘Afrikalı kayıtsız işçiler tarafından’ kısmen boyandı...

Kimse görmüyor

   Kıbrıs’ta yaşayan bir insan olarak; bizlere bu yaşatılanlar karşısında hem üzülüyor, hem de utanç duyuyoruz…
   Seçim zamanında oy verdiğimiz insanların, bir makama geldikten sonra görevlerini ihmal etmelerinin bir insanlık suçu olduğunu anlamalarını bekliyoruz ama olmuyor, anlamıyorlar...
   Bu devlete ve insanlara hiçbir konuda hizmet vermiyorlar...
   Bizlerden vergi olarak topladıkları paraları aydan aya kamu görevlilerine dağıtma ve insanları ‘yerinden oynatma’ dışında bir faaliyet göstermiyorlar...
   Yollar çökmüş, trafik ikaz işaretleri yok olmuş, insanların hayatı tehlikeye atılmış, her taraf kuru otlarla kaplanmış, çöp dağları oluşmuş, plastik torbalar havada uçuyormuş, bunların hiçbirini görmüyor, umursamıyor ve önlem almıyorlar...
   Böylesi güzel bir ülkenin gözlerimizin önünde batmasını sadece seyrediyorlar...
   Bundan 44 yıl önce elde edilen olanaklarla, Küçük bir İsviçre olması gereken Kıbrıs’ın kuzeyini ‘çöplüğe’ çevirmenin bir insanlık suçu olduğunu onlara birilerinin sürekli hatırlatması gerekiyor...
   Peki bunu kim yapacak?..
   Elbette sivil toplum örgütleri...
   Sıradan vatandaşlar da onları ‘ses vermeye’ zorlayacak...
   Ama bunların hiçbiri yapılmıyor...
   Büyük bir olasılıkla sıcaklar beynimizi ve hareket kabiliyetimizi etkiliyor da ondan!..
   Geç algılama, bitkinlik ve zihinsel yorgunluğun sebebi sıcaklar mı?..
   Vitamin eksikliği mi?..
   Sizce hangisi?.. 

YORUM EKLE

banner608

banner474