Binlerce belediye çalışanının Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı primleri yatırılmadı…
   Aradan yıllar geçtiği halde bu konuda herhangi bir gelişmenin yaşanmaması, hem çalışanların, hem de kurumun geleceği açısından endişe vericidir…
   Ne var ki; küçük ülkemizin ‘en kesin devrimcileri’ ve ‘en büyük milliyetçileri’ bu ciddi sorunun üzerine gitmiyor, çözüm üretilmesi yönünde girişim yapmıyor…
   Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da sorumluluklarını unutarak, belediye çalışanlarının prim borçları konusunda ‘uygulanması gereken’ yöntemleri uygulamıyor…
   Fakat aynı bakanlık; devlet kurumları gibi özel sektörü de batırabilmek için sigorta fonunda biriken paraları bir silah olarak kullanıyor…
   Haksız kazancın peşine düşeceğini ve devlet olanaklarının korunması yönünde adımlar atılacağını söyleyerek ‘iktidar ortakları’ arasında yer alanların da bu tehlikeli silah karşısındaki sessiz duruşlarını anlamak mümkün değildir…
    Ayrıca, ekonomik örgütlerin sessizliği ve “bana dokunmayan bin yaşasın” siyaseti, gelecek açısından endişe vericidir…
   Ülkenin en köklü ve en büyük yerel bir bankasına milyarlarca liralık borcu bulunan ve ödeme planı yapamayan küçücük bir devletin, diğer yandan “elimizde kaynak var” diyerek, popülizm uğruna para dağıtmaya başlaması çok tehlikeli bir gelişmedir…
   Aynı zamanda çok ağır bir suçtur…
   Ekonomik örgütler ve dürüst siyaset sözü vererek halktan destek alanlar, bu ağır suçun üzerine gitmezlerse; KKTC’yi bir süre sonra ‘hayalimizden bile geçiremediğimiz’ kadar ağır bir enkazın altında bulacağız…

Sorumluluk bilinci

   Bizim görevimiz, vatandaşlarımız kadar devletimizin çıkarlarını da korumaktır…
   Görevimiz; popülizm uğruna devleti batırmak isteyenleri ve onlara göz yumanları uyarmaktır…
   Bugün; 2 tane milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını ve yargılanmalarını konuşuyorsak; bir süre sonra ‘devleti batırmaya yönelik’ kararların altına imza atan çok daha fazla insanın yargılanması söz konusu olacak!..
   Bunu herkesin bir an için düşünmesinde fayda vardır…
   Bir uyarı daha…
   Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Sayın Raziye Kocaismail’in, Kanser Haftası nedeniyle dün yapmış olduğu açıklamayı iyice okuyun…
   Çok sayıda insanımızın canına mal olan, evlere ateş düşüren, çok sayıda evladı anasız, babasız bırakan…
   Hatta evlatların canına mal olan kanser belasından kurtulabilmek için ‘erken teşhisin’ önemine dikkat çekiyor Raziye Hanım…
   Bunun için de hükümetten yardım beklediklerini, kaynak yaratılması gerektiğini söylüyor…
   Bu sesi duymak ve hayati bir konuya kaynak ayırmak varken; ekonomiyi vurmaya, devlet olanaklarını savurmaya yönelik girişimlere destek veremeyiz…
   Arkadaş, dost, ahbap diyerek, felaket içerikli girişimlerin yanında yer alamayız…
   İki ay önce 4 gencimizin hayatına mal olan Girne’nin Ciklos mevkiinde ‘parasızlık’ gerekçesiyle 100 metrelik bir yolu hala bitiremeyen ve yoğun trafiği tek şeride düşüren bir yönetimin, diğer yandan popülizm uğruna devletin milyonlarca lirasını harcamaya yönelmesi karşısında sessiz kalan tüm siyasilerin ve tüm sivil toplum örgütlerinin de ağır bir sorumluluk altında olduğunu vurgulamak istiyoruz…  
   Çocuğunuzu seviyorsanız…
   Ona ‘kullanmasını bilmediği’ bir silah değil, oyuncak veriniz…