banner564

Yeni adli yıl, yargı ve siyaset 

Adli Yıl başladı. Her yeni başlangıçta, Yargı Organımızın yetkilileri konuşmalarını yapar.  Yargı organımızın mensupları, konuşmalarında eksiklik ve hatalara, siyasi yaklaşım göstermeden vurgu yapma inceliğini gösterir. Nitekim, yeni Adli yıl töreninde Yüksek Mahkeme Başkanı Sayın Narin Ferdi Şefik;  yargının,  toplumun sorunlarına dönük tespit, öneri ve uyarılarını,  iyi seçilmiş ifadelerle yaptı. 
Ayni şekilde, Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Sayın Esendağlı da önemli bir sorumlulukla, siyasi polemiğe yer vermeden, ciddi toplumsal sorunlara ve yargı ile ilgili problemlere dönük tespit, öneri ve eleştiriler yaptı. Ancak Sayın Esendağlı’nın konuşmasında değindiği bir noktayı ele almak istedim. Sayın Esendağlı, Mecliste temsil edilen siyasi partilerin, siyasal alanda ele almaları gereken kimi konuları, Mahkemeye taşımalarına sitemkar bir dil kullandı. Zaten yükü çok fazla olan Mahkemelerin bir de bu davalarla uğraşmasının yol açtığı yoğunluğa dönük bu sitemi, anlaşılır bir noktadır. Üstelik son 3-5 yılda bu oldukça artmıştır. Ancak bu konu bir başka açıdan da ele alınmalıdır. 
Çünkü Mecliste yapay çoğunluğa dayalı, güç zehirlenmesinin sarhoşluğuna uğramış bir hükümet var.  Üstelik yapay çoğunluğa dayalı güç zehirlemesi sarhoşluğu içinde; toplumu, ülkeyi; Yasa Gücünde Kararnamelerle (YGK) yönetmeye kalktılar. Anayasa ve demokratik değerlere aykırı, “Hikmet-i Hükümet” anlayışı ile YGK ile en temel hakları darbeleme yoluna girdiler. Buna, Mecliste temsil edilen ve edilmeyen muhalefet partileri gerekçeleri ile karşı çıktı. Mecliste pek çok konuşmalar, uyarılar yapıldı. Meclis dışında sivil toplum örgütleri açıklamalar, grevler, yürüyüşler yaptılar. Basın organları eleştiri, uyarı bildirileri, haberleri ile doldu taştı. Küçük  bir memleket olmamız nedeni ile  birimizi iyi tanırız.. İlginçtir ki o YGK karşı yapılan gösterilere, bu güç zehirlenmesine uğramış hükümeti oluşturan partilere mensup pek çok insan da katıldı. İşte böylesi bir ortamda,” Hikmet-i Hükümet “ anlayışının vurdum duymazlığına karşı yapılabilecek demokratik seçeneklerden biri de, muhalefet partilerinin ve sivil toplum örgütlerinin, demokratik hukuk devletinin ve Anayasanın kuralları zemininde, bunu   Yargıya taşımasıdır. Peki bu olmasa gelişecek olan ne olur? Gelişecek olan, toplumsal kavga ve çatışma ortamıdır. Çünkü kimse, Anayasa ve Demokratik Hukuk Devleti ilkeleri dışında gelişen bu, ” Hikmet-i Hükümet” tavrını sineye çekemez. Hele yapay bir şekilde oluşturulan bir çoğunluğun bunu yapması kabullenilemez. Bu Anayasal hak olmaza idi, bunun sonu, kaos, çatışma ve kopuş olurdu. Dolayısı ile Anayasanın güçler ayrımı çerçevesinde,  hukuk zemininde Yargıya baş vurma hakkını kullanmak arttı. Bu kaçınılmaz bir zorunluluk haline döndü. Üstelik açılan davalara mahkemenin verdiği duruşma tarihi öncesinde yada sırasında, bunlarla ilgili bir torba dolusu  laf söyleyen hükümet, pek çok YGK  da  geri çekti. Yani eleştirilmesi gereken esas, bu tavrı takınan anlayıştır. Yalnız yanlış anlaşılmasın diye yazayım. Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Başkanı Sayın Esendağlı bu akıl dışı tutumlara dönük gereken tepkiyi ve duyarlılığı gösterdi. Hele KTMMOB ve Tabipler Birliği ile birlikte hukuk düzeninin darbelenmesine karşı oluşturdukları demokratik platform, son derece önemli bir değerdir. Yazmadan geçemeyeceğim diğer olay ise;   Yargının etkisini artıracak ve vatandaşın hak arayışında, bireysel olarak Anayasa Mahkemesine başvurma hakkını da içeren Anayasal Değişikliği Referandumu,  keşke geçseydi hayıflanmamdır. O zaman bırakın siyasi partileri, vatandaş da bireysel olarak Anayasa Mahkemesine başvurabilecek, kazalarda İdare Mahkemeleri kurulacaktı. Böylece yurttaş sorumsuz idareye karşı hukuk temelinde daha bir korunaklı olacaktı. Siyasal güçlere, Anayasa Değişikliğini yurttaşa etkili bir şekilde anlatmaktan kaçındıkları için eleştiri yapmak gerekir. Yargı organımızın bağımsızlığı ve siyasi oyunlardan uzaklığı en büyük değerimizdir. Pek çok değerimiz erozyona uğradı. Ama Yargı Organımızın Bağımsızlığını, göz bebeğimiz gibi koruyalım. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish Power
Turkish Power - 8 ay Önce

Senin deger dedigin tabipler birligi once recete yosuzlugu yapmamayi tam gun mesaiyi oglen vakti ozel hastane muayenehanelere kacmamayi memurun ogretmenin mesaiye uymayi isine sahip cikmayi ogrenecek ne degeri birakin bu havalari calismaya uretmeye isinize mesainize gitmeyi ogrenin

banner471

banner474