Ünal Üstel hükümeti 12 Mayıs’ta kuruldu…
   Henüz 5 ayını doldurmadı…
   Ancak koalisyon hükümetinin 3 ortağından biri olan YDP’den ‘.ekilme’ mesajları gelmeye başladı…
   Peki YDP neden geri çekilme noktasına geldi?..
   Bir başka soru; diğer koalisyon ortağı DP bu konuda ne düşünüyor?..
   Ve bir başka soru daha:
   “UBP yetkili kurullarında görev alanlar veya UBP’ye destek verenler ülkenin gidişatı hakkında ne düşünüyorlar?..
   KKTC gibi küçük bir ülkede iş yapmak, çare üretmek bu kadar zor mudur?..
   Mesela yol tamiratları için firmaların ihaleye katılmamasının ana nedeni olan ‘enflasyona göre ek ödenek’ şartını sözleşmeye dahil etmek bu kadar zor mudur?..
   Bunun için yeni yasaya mı ihtiyaç vardır?..
   Öyle olsa bile, daha kritik konularda ‘yasa gücünde kararname’ çıkarabilen bir hükümet, ihalelerin önünü açabilmek için aynı uygulamayı yapamaz mı?..
   Elbette yapabilir…
   Öyleyse; neden yapılmıyor?..
   Neden insanlara çökmüş veya yarım kalmış yollarda işkence çektiriyorlar?..

Uçak mı istiyorsunuz?..

   Her fırsatta uçak fiyatlarından ve yetersizliğinden şikayet ediyoruz…
   Rekabetin yetersiz olduğunu söylüyoruz…
   Şimdi bir şirket çıkmış, 3 uçaklık filosuyla Ercan’a uçuş yapmak istediğini söylüyor…
   Adamlar zarar etmemek için uçaklarını buraya doldu getirmek zorunda…
   Zaten yılda 350 bin ile 500 bin arasında turist garantisi veriyorlar…
   Avrupa Birliği’nin, Rusya’ya ekonomik ambargo uygulaması nedeniyle KKTC’nin önüne bulunmaz bir fırsat çıktığı halde, uçak şirketine sırt çeviren bakanların olması düşündürücü olduğu kadar üzücüdür…
   Yeni bir havayolu şirketinin Ercan’a uçması demek, rekabet ortamının yaratılması ve bilet fiyatlarının ucuzlaması demektir…
   Daha da önemlisi yılda 350 bin turistin getirilmesiyle, ekonomik sektörler açısından yaratacağı fırsatları hesaplamak çok mu zordur?..
   Öyle görülüyor ki; bir yanda ağlama, sızlama, şikayet etme…
   Diğer yanda fırsatlara sırt çevirme gibi sakat bir ruh halimiz vardır…
   Bundan kurtulmadığımız sürece bu ülkeyi düzlüğe çıkarma şansımız yoktur…

Kötü siyasetin bedeli ağır olur   

   Kıbrıs’taki siyasilerin en büyük becerisi nutuk atmaktır…
   Mikrofon başına geçtikleri zaman yüksek sesle konuşmayı ve bazı sloganların arkasına saklanmayı çok iyi beceriyorlar…
   Ülke sorunlarına yönelik plan ve programı olmayan; tüketim ekonomisiyle sürekli yardıma ihtiyaç duyan bir siyasi yapının sarılacağı başka dal da yoktur…
   Öyleyse; her fırsatta, her toplu gösteride sesini yükseltecek ve sloganlarını ortaya koyarak destek isteyecek…
   Sağ kanadın önde gelen sloganı ‘vatan-millet’ ve ‘Anavatan’a şükran’dır…
   Kuşkusuz; vatan ve millet önceliğimizdir…
   Anavatan’ın yıllardır devam eden yardımlarına müteşekkiriz…
   Anavatan olmasaydı özgürlük mücadelesini başarıya ulaştırma şansımız yoktu…
   Ne var ki; bir ülke ‘askeri harekattan’ 48 yıl sonra hala aynı sloganlarla ileriye taşınamaz…
   Şu anki durumumuz tam da batağın içinde yüzmekte olduğumuzun kanıtıdır…