banner564

‘Yeni sınır kapıları açılsın’

Diyalog Gazetesinin, “Açın Kapıları” başlıklı haberi çok yönlü düşünmeye kışkırtıcı bir etki yaptı. Haber, Turizm Bakanlığının Türkiye ve diğer ülkelerde Turizm fuarlarında beklenen ilgiyi göremediğini ama ilgili bakanlığın, kara sınır kapılarından gelen turistlere dönük harcama yapmadığını da vurguluyordu. Bunun için tanıtım broşürü, yol gösterici levhalar konmadığını ifade etti. Buna bağlı olarak esnafın, “Yeni Sınır Kapıları Açılması” talebi ve vurgusu da haberin içinde çarpıcı olarak yer aldı. 
Güney Kıbrıs’ın turizm gelirlerinin 8 ayda, bir buçuk milyar EURO’yu geçtiği haberi de basınımızda yer almıştı. İşte bunlar bizi çok yönlü düşündürmelidir. Yani içinde bulunduğumuz ağır enflasyon şartları, eldeki olanakları çok yönlü olarak değerlendirmek noktasında bizi motive etmelidir. Turizm için Yeşil Hat Tüzüğünden maksimum yararlanmak. Ayni zamanda ciddi bir değer bırakan Kuzeye geçip, alış veriş yapan insanların geçişini kolaylaştırıp, bunun artmasına katkı sağlamak gerekir. 
Ama yalnız istek yetmez. Çünkü bunu geliştirmek için, Güneydeki muhataplar, BM ve AB ile yapıcı bir ilişkinin öncüsü de olmanız gerekir. Zira Güneydeki bağnazlar zaten, artan alış veriş trafiğinden hoşnut değillerdir. Aynı zamanda Baf ve Larnaka havalimanlarından gelen turistlerin Kuzeye geçmesinden de hoşnut değillerdir. Hele Ercan’dan gelip, Güneye geçmek isteyenlerden ise hiç hoşnut değiller. Yani, Yeşil Hat Tüzüğünü işlevsiz kılmak için her yolu denemeye heveslidirler. 
Bu bakımdan bir yandan Yeşil Hat Tüzüğü için yakın takip içinde olmamız. Öte taraftan Yeni Sınır Kapılarının açılması ve Yeşil Hat Tüzüğünün geliştirilmesi için BM ve AB ile olumlu ilişki içinde olmamız gerekir. Ama Yeni Politika denen ve olumlu hiç bir etkisini yaşamadığımız bu siyaset nedeni ile AB ve BM ile ilişkiler olumsuz bir noktaya döndü. Halbuki bu ağır enflasyon koşullarında halkın, ekonominin rahatlaması için Turizm ve Ticaretin potansiyelini artırmamız gerekir. Bunun için yeni sınır kapılarına ve Yeşil Hat Tüzüğünün geliştirilmesine ihtiyaç var. Fakat CB ve Hükümet bu konuda hiç ama hiç bir adım atmıyor. Aksine Güneyin bağnazlarının bunlara engel olma siyasetlerine, gerilim yaratan tavırları ile katkı koyuyorlar. Her gün bir Hükümet yetkilisinin direkt uçuşla ilgili yalnız Dikilitaşa hitap eden ham demecini okuyoruz. Sonra da her birlikte bunun şimdilik uzak bir olasılık olduğunu tekrardan yaşıyoruz. Ama bu konuda demeç üstüne demeç veren Hükümet ve CB yetkililerinden, güncel olarak en büyük faydayı alacağımız, yeni sınır kapılarının açılması ve Yeşil Hat Tüzüğünün geliştirilmesi ile ilgili olarak tek bir söz duymuyoruz. Hele BM’ye laf çakmak meziyet olurken, Güven Yaratıcı Önlemleri için BM’yi zorlamak gündeme dahi girmiyor. 
Halbuki, mümkün olabilene yönelik gayret ve sonuç; zor olanın da önünü açar. Bu nedenle Güven Yaratıcı Önlemler ve Yeşil Hat Tüzüğünün daha da gelişmesi turizm, ticaret, sanayi, tarım ve esnaf için hayatidir. Bu bakımdan ekonominin demokrasi ve hukuk devleti ile bağı çok önemli iken, aynı zamanda Kıbrıs sorununda yumuşama ve olumlu ortamın bununla doğrudan bağı var. Unutmayın ki 24 Nisan 2004 Referandumu, ekonominin her alanına bir “big bang”  etkisi yaptı. Bu yüzden inşaat, emlak, turizm, ticaret, sanayi, tarım sektörleri yeni yatırımlarla potansiyelini artırdı.
Dolayısı ile çok yönlü düşünmek zorundayız. Eldeki olanakları en iyi bir şekilde her yönü ile değerlendirmek açık fikirliliğine sahip olmamız gerekir. Evet, yeni sınır kapılarının açılımı gereklidir. Bunun içinde iç ve dış politikanın yaratıcı olması, AB ve BM ile de yapıcı diyalog içinde olmalıyız. . Bunun ise yalnız bize değil ama Türkiye’ye de pozitif katkısı olur. 
 

YORUM EKLE

banner471

banner473