banner564

Yeni yıl ve geride kalan kayıplar

Her son yeni bir başlangıç, yeni bir merhaba, yeni umutlar demektir. 2014’ü tamamlamaya sayılı günler kala, 2015 için hazırlıklarımıza başladık. Acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle, sevinciyle bir yıl daha geride kaldı. Yeni bir yıl, yeni beklentiler, yeni ümitler…
Ancak 2014 yılı ile birlikte, her şey geride kalmış olmuyor. 2014’de yaşanılan kayıpların etkisi, belki de ömür boyu sürecek. Kalıcılığını koruyacak olan kayıplar, hatta durmadan tekrarlanabilecek yaşanmışlıklar neler olabilir ki, yaşadığımız coğrafyada toplum olarak görmezden geliyoruz? 
Doğal olarak en başta Kıbrıs sorunu bulunmaktadır. Yazacak, söyleyecek çok fazla sözümüz var ancak özeti şudur. Geçmişimizi etkiledi, bugünümüzü etkilemekte, yarınımız ise göremiyoruz…
Trafik Kazaları KKTC’nin kanayan yaralarının en başında gelmektedir. 2014 yılı ölümlü kazaları birçok aileyi sevdiklerinden yoksunlaştırırken, kazaya neden olan kişilerde bir ömür boyu, kendi vicdanlarında travma yaşamaya mahkum olmuştur…
Sağlık sorunları günden güne çığ gibi büyümektedir. Hastanelerin yetersizliği, gıda denetimini yapılmaması ve tarımsal faaliyetlerde bilinçsiz ilaç kullanımı, toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Sonrasında kötü hastalıktan kaybettiğimiz yakınlarımız, sevdiklerimiz…
Bağımlılık hem bireylerin, hem de toplumun büyük bir sorunu. Uyuşturucu madde kullanımı günden güne artmakta, yaş sınırı iyice küçülmektedir. Kaybettiğimiz gençlerimiz en yüce değerlerimizdir…
Kayıplarımızı artıracak olan diğer unsurlar;

 
Devlet kademelerindeki suiistimaller
Adaletin geç gelmesi
Eğitim yetersizliği
Gelir dağılımının eşit olmaması
Kumar salonları
Bet ofisleri
Gece kulüpleri
Plansız betonlaşma
Çevre sorunları
Bozuk ve karanlık yollar
Suç tiplerinin organize bir şekle bürünmesi
Engelli toplum bireylerinin çözümsüz sorunları
Sosyal güvenlik sisteminin alarm zilleri çalması
Borç batağında olan belediyeler, küçük ve orta boy işletmeler

 
ve daha da uzatabileceğimiz liste,  toplumumuzun kayıplarıdır… 
Toplum olarak kayıplarımızın farkındayız, çünkü anı yaşıyoruz. Burada insan kendi öz eleştirisini yapabilmelidir.
Toplum yaşantımızı teraziye koymak çok mu zor?
Geride bıraktığımız yıl içerisinde toplumca yaşadıklarımızı hatırlamak için, yerel basınımızdan kısa bir tarama yapmak yeterli olacaktır. Sağduyulu bir şekilde bunu değerlendirerek, eksikliklerimizi ve yanlışlarımızı rahatça fark edeceksiniz. Artık, kayıplarımızı önlemek için fark yaratmalıyız...
Fark yaratma ile ilgili bilinen, küçük bir hikayeyi sizlere gazete okuyucularımıza aktarmak istiyorum.
Sabahın erken saatlerinde sahilde gezen genç adam, küçük bir çocuğun yerden bir şey aldığını ve yumuşak bir hareketle okyanusa fırlattığını görmüş ve ona sormuş. “Günaydın, ne yapıyorsun böyle”. Küçük Çocuk başını kaldırmış ve cevap vermiş. “Okyanusa deniz yıldızı atıyorum” diye cevap vermiş. Genç adam hayretle bakarak, “Ama görmüyor musun, kilometrelerce sahil var ve baştan aşağı deniz yıldızı ile dolu. Hiçbir şey fark etmez ki” diye cevap verir. Küçük çocuk yavaşça eğilerek yerden bir deniz yıldızı daha almış ve dalgalanan okyanusa fırlatmış. “Bak, bunun için fark etti” demiş.
Küçük çocuk aslında çevresinde bir gözlemci, olup biteni izlemeyi değil, yaşadığı coğrafyada bir oyuncu olarak fark yaratmayı seçmiştir. 2014 yılında yaşadığımız kayıpları gideremeyiz, ancak yaşanacak kayıpları önlemek bizlerin elinde. Yaşadığımız coğrafyada;
Geleceğe ümitsiz bakan gençler yetiştirmek ve toplumun çeşitli kesimlerinin birbirlerine olan tahammülsüzlüğünün önüne geçmek istiyorsak kayıplarımızdan ders alarak fark yaratmalıyız. 
2015’de herkese, başta sağlık ve mutluluk, daha sonra da kayıplarının az olmasını diliyorum. Her şey gönlünüzce, dilediğiniz gibi olsun… 
YORUM EKLE

banner471

banner474