Yeni yıla güzel umutlarla girerken, coğrafyamız acı bir haberle sarsıldı. Hepimizin gurur kaynağı olan Birkan Uzun geçirdiği elim bir kaza sonucu hayata gözlerini yumdu. Birkan’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı dilerim.

Covid-19 pandemisinin yarattığı olumsuz, endişeli ve belirsiz ortam nerdeyse iki yıldır sürüyor. Pandemi sürecinin tamamlanmamış olması ile birlikte sağlık sorunları günden güne büyürken, ekonomik sorunlarda pandeminin etkisi ile aynı şekilde derinleşmektedir.

2021 yılı tüm dünya için bir sınav gibi geçti ve coğrafyamızda da farklı olmadı. Geçtiğimiz yılın medya olaylarına şöyle bir göz gezdirirsek, bağımlılıkla mücadele kapsamındaki olaylar, trafikte önlenemez kazalar, sağlık sektöründeki olumsuzluklar, eğitim sektöründeki sorunların katlanarak büyüdüğünü görürüz. Özellikle 2021 yılının son çeyreğinde coğrafyamızda sosyo-ekonomik yaşantımız her alanda olumsuz dalgalanmalar yaşadı. Dövizin önlenemez yükselişi ve inişi TL’de dalgalanmalar yaratırken, kontrol edilemeyen ekonomik yapımızı da derinden sarstı.

Seçim sürecinde olduğumuz şu günlerde, siyasi partilerin seçim manifestolarını şöyle bir gözden geçirdiğimizde, yukarıda sıraladığımız unsurlara kesin çözüm önerilerinin bulunmaması, seçim sonrası pek bir değişiklik olmayacağını işaret etmektedir. Hemen hemen partilerin tümü etkin denetimden söz ederken bunu nasıl gerçekleştireceklerine dair herhangi bir somut çözüm önerisi sunmamaktadırlar.

Örneğin hiçbir siyasi parti; nüfus planlamasına nasıl gideceğini, istihdam politikalarına nasıl ağırlık vereceğini, özel sektörü rekabet düzeyine nasıl getirebileceğini, beyin göçünün engellenmesi için nasıl adımlar atacağını somut bir şekilde ifade etmemektedir. Her bölgenin özellikleri dikkate alınarak bölgesel kalkınmanın planlanmasını nasıl yapacağını, işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan alanlarda nitelikli işgücünün yetiştirilmesinin nasıl sağlanacağı gibi unsurları hiçbir parti manifestosunda net bir şekilde belirtmemektedir.

Coğrafyamızın ekonomik geçmişi incelendiğinde, ekonominin daima borçla yürütüldüğü, sürdürülebilir bir büyümenin sağlanamadığı ve işsizlik sorununun da önlenemediği görülmektedir. Coğrafyamızın ekonomisinde sürdürülebilir bir büyümenin sağlanamamasının ve işsizlik sorununun giderilememesinin birçok ekonomik ve sosyal nedeni bulunmaktadır. Bunlar bilinmeyen nedenler değildir. Seçime olan ilginin az olmasının da, seçim sonrası sosyal yaşantımızın kalitesinde herhangi bir değişikliğin olmayacağına inanan seçmenlerin sayısının fazla olmasından kaynaklanmaktadır…

Yine de tüm bunlara rağmen, geride kalan 2021 yılının karnesine bakarak, 2022’deki karnemizin daha iyi olmasını ümit ediyoruz.

Herkese mutlu sağlıklı bir yıl dileklerimle, yeni yılınız kutlu olsun.